İdrakimiz noksan
Idrakımız noksan!
Bazı şeyleri ya eksik anlıyoruz ya da yanlış anlıyoruz. Sebebi cesitlendirilebilir. Ben ana neden olarak gördüğüm yerden bir pencere açayım. ’Bazı şeylere’ bakış yerimizin bakmamız gereken konumdan uzaklığı. Yani ’o’ şeyin farkli yerinden tutmamız, tutunmamiz.
Buna da ilişki konusundan değineyim.
Birini sevmeye ufak bi yerinden ya da onu bütün yapan unsurların ufak bir parçasından -gülüşünden, bakışından- başlarsınız. Sonra her şeyini seversiniz. ’Herşeyini’ ifadesinde eksiğiniz varsa sadakatiniz de eksik kalır. Çünkü orası soru işaretidir. Bunu teorik olarak söylüyorum pratiğini iliskinizin geleceği neticelendirecektir.
Yani bir ilişkide tamlayan tamlananı her şeyden uzak, kendince ve kendisi olduğu için sevmistir. Sevilen obje artık her türlü kötü yakıştırmalardan ve dedikodulardan münezzehtir. Olması gerektiği gibidir!
Burdan şuna bağlayacağim, birini sevdiyseniz öncesi asla yoktur. Birlikte oldugunuz anlar aslolandır. Yani gelecek vardır dün yoktur. Onu kendiniz yaptığınız günden sonrasının dünü, bugünü ve yarını vardır. Artık onun sizde ki günahı, ordandır. O kısımdan mükafat ya da cezaya muhatap edilmelidir.
Velhasıl ’bazı şeylere’ bakışımız bazı şeylerden kaçınmamızı gerekli kılar.
Önce durduğumuz yer ve o’nu koyduğumuz yer.
Pire için yorgan yakmak değil de yorgan içinde Pireler ile o uykuyu o yolu almak!
:Henri
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.