- 786 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
kalbimin güvercin tedirginliği
Ruh halimin güvercin tedirginliği…”
Herkes biliyor ki artık, bu cümle kalleşçe öldürülmeden önce Hırant Dink’in kendi gazetesinde yazdığı yazının en vurucu sözcesidir.
Bir insan öldürüleceğinden emin olarak nasıl yaşar?.. Bu soruyu kendime hep sordum. Bir türlü cevabını veremediğim bu sorunun karşılığını biliyorum artık!
Herkes bir gün öleceğini bilir; ama öldürüleceğini bilerek yaşamaya çalışmak…
İşte bu çok garip bir duygu.
Artık cevabını biliyorum, dedim ya!
İnsan kendini teselli etmek, hayata tutunmak için bir şey arar ve şu cümleyi kurar;
“…ama biliyorum ki benim ülkemde güvercinlere dokunmazlar…”
Hırant Dink’in bu sözünü şimdi daha iyi anlıyorum.
Dokunulmuş olsa da, kalleşçe vurulmuş olsa da bu söze sığınmaktan başka çaresi yoktu sanıyorum. Yani, bu cümleyle kendine bir teselli korunağı kurmuştu; ama olmadı…
Vurdular!
Canım sıkılıyor.
Gömüldüğüm koltuktan kalkıp kitaplarımın arasından bir Aziz Nesin seçtim.
Gülmeceler bile canımı daha çok sıktı..
Peki, her tümcesini yudum yudum içtiğim ve en heyecanlı yerinde sayfasını katlayarak yarım bıraktığım romana ne demeli!
Kalleş Balzac, ben seni bu günler için sevmedim mi!.. Neden şu iç sıkıntımı dışarı akıtmak için sözlerinle deşemiyorsun göğsümü!
Anlaşıldı, sen de derman olamayacaksın bendeki bu sıkıntı sıtmasına.
Klavyenin başına geçip, gazete için siyasetle ilgili birkaç satır mı yazmalı yoksa!
Amaan, şimdi sırası mı!
Kim uğraşacak Ergenekon, AKP bilmecesiyle.
Deniz Baykal’ın derin sessizliğini sorsak, kim duyar sorumuzu!..
Her gün gencecik askerlerimiz ölüyor. Ağzımı doldurup, “şehitler ölmez, vatan bölünmez,” diye çınlatsam odamı ne faydası var!..
Önce gidip sormak gerekir ölenlerin anasına, yavuklusuna, “O nerede?” diye.
Zaten kimse kuşku duymasın, üç beş eşkıya ile vatan bölünmez.
Bu oyun başka oyun.
Sahi, Gaffar Okkan’ı kimler şerefsizce katletmişti?
Bu da nereden çıktı demeyin!
Asıl katil kim?.. Uşak mı…hizmetçi mi… aşçı mı?..
Oyun bitecek olsa anlayacağız sonunda…
Ama öyle bir oyun ki bu, ne alkışlanır ne de sahnelerden kalkar.
Aslında bu oyun hiç oynanmamalı. Çünkü, bu oyun sanat için değil, para için sahneleniyor.
Oyun işte… Yazan yazmış bir kere… Replikler de çoktan ezberlenmiş…
Canım sıkılıyor.
Yoksa gidip bir meyhanede iki duble rakıyla dertleşsem mi?
Boş ver onu da… Sabahleyin aynı terane.
Üç gün sonra Mars efendi dünyamıza şöyle bir selam verip geçecekmiş.
Aman ha!
Bana dokunmasın da ne hali varsa görsün… Zaten ne zaman zarları elime alsam mars oluyorum bu günlerde.
Diyorlar ki, Mars geçerken o da Dünya’yı mars edecekmiş.
Depremler olabilir, denizler coşabilirmiş… Bana ne! Bende her an deprem, her an tusunami.
Hem kim bilebilir ki!
Belki de güzellikler bırakır geçerken.
Savaşlar biter, silahlar gömülür; insanlık onuru tekrar dirilir mezarından.
Belki de benim ülkeme ayrı bir gülücük atar.
Bakarsın, bir gecede dokunulmazların dokunulmazlığı kalkar.
Çeteler kendini fesheder, emeğiyle ekmeğinin peşine gider değerli mensupları!
Bakarsın bir mucize olur. Namussuzlara namus, ussuzlara us dağıtır giderken.
Arsızları da ihmal edecek değil ya; bir parça ar bırakır elbet.
Şaka gibi olur ama, gerçek bir sol parti kurulur, o da yetmezmiş gibi bir de iktidar olur.
Allah adını ağzından düşürmeden bu ülkeyi soyanlar da Allah’tan korkar, kuldan utanır.
Bakmışsın ki, faili meçhullerin faili bulunur.
Canım sıkılıyor!
Kalbimde güvercin tedirginliği var.
Güvercinim mi vurulacak yoksa!
Hemen bir cümle kurmalıyım kendime.
Bu ülkede yüreklere karışmazlar..
Başka çarem var mı?
Yalnız kendi kurduğum tümceye sığınabilirim.
Faydası olmasa da!
YORUMLAR
Dünya öylesine bir hal almış ki. Kimi ! öldürüleceğini bilerek yaşıyor.Kimileri de ! .
Kimileri derken aslında o kadar çok 'kimileri' var ki
gerek savaşa kurban gidenler gerekse açlığa.
Ve bir parça da olsa biz de toplum olarak bunun içindeyiz.
Gerek memur olarak gerekse işsiz vatandaşlar olarak.
Tebrik Ve Saygımla..
Canım sıkılıyor!
Kalbimde güvercin tedirginliği var.
Güvercinim mi vurulacak yoksa!
Hemen bir cümle kurmalıyım kendime.
Sevgili Ömer Nazmi
Bu ülkede yüreklere karışmazlar...
O gün gelirse MARDUK Gezegeni de gelmiş olur...
Esaslı bir yazıydı kalemine sağlık düşüncene katılmamak ne mümkün...
Her daim sevgi ve saygıyla...
Güne yakışır bir yazı...