- 970 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BAŞIMDAN GEÇEN BİR OLAY
Geçen sene yaz ayları olması sebebiyle sürekli tansiyonumun düşmesi, benden çok annemi rahatsız etmeye başlamıştı. Annemin baskılarına dayanamayıp, bir doktora görünmeyi kabul ettim. Babam gelince hazırlanıp evimize yakın özel bir kliniğe gittik. Doktor ortalama 60 yaşlarında bir bayandı. Kısa beyaza çalan bir saç rengi, üzerinde ise bir pantolon ve yarım kol tişört vardı. Doktor yaptığı birkaç tetkikden sonra bana dönüp, "sana şimdi bir serum hazırlayacağım ama iki saat daha burdasın. İstersen uzanabilirsin" dedi. Babamın işten gelmiş yorgun argın olmasının üzerine birde beni beklemesine gönlüm razı olmadığı için eve gönderdim.
Doktor hanımın sempatik ve sıcak kanlılığı münasebeti ile koyu bir sohbetin içinde buldum kendimi. Dediğim gibi klinik olunca gelen giden hasta sayısı da minimum seviyede oluyordu. Hâl böyle olunca muhabbetimiz git gide fazlaca bölünmeksizin daha da derinleşiyordu. Birden içeriye genç bir adam girince ben ne yapacağımı şaşırıp yandaki örtüyü serumlu kolumun üstüne örttüm. "Anne işin ne zaman biter seni almaya geleyim" dediğinde doktor hanımın oğlu olduğunu anladım. Annesi; "Bu son hastam serumu bitsin ben seni ararım oğlum. Sen git eve dolapta yemek var ısıt ye" deyip, sırtını sıvazladı ve kapıdan uğurladı...
Kaldık yine bir başımıza. Ben serumun etkisiyle yavaş yavaş ağırlaştığımı hissediyordum. Zaten baştan uyarılmıştım. "Konuşmaya mecalim yok" derler ya, deyim yerinde ise tam da o durumdaydım. Doktor hanım beni şöyle bir süzdükten sonra, "Birşey dikkatimi çekti. Oğlum içeri girince kolunu kapattın. Yanlış anlama başörtülü olmana saygı duyuyorum ama bence fazla abartmaya gerek yok kızım" dedi. O ânâ kadar kelimeleri birleştirmeye mecali olmayan ben, "başörtüsü ve abartma" kelimelerinin birarada kullanılmasına dayanamayıp "abartı kelimesi örf ve adetler için geçerlidir. Din için öyle birşey söz konusu olamaz çünkü zaten islamda örtünmenin hükümleri bellidir. Bana soracak olursanız yine tam olarak hakkını verebilmiş değiliz. En azından bu kadarına abartı gözüyle bakmayın. Hatta olaya Allahın emri diye bakınca aslında ne kadar eksik olduğumuzu farkedeceğiz" dedim...
Doktor hanım beni dikkatle dinledikten sonra "Ben burda nelerini gördüm be kızım. Çarşafıyla kolunda sevgilim dediği oğlanla gelip yasadışı şeyler isteyen nice gençler... Daha geçen gün örtülü bir kız ailesinden gizli gelip
"Beni kurtarın parası neyse vermeye razıyım" diye yalvardı ama ben "yasalara aykırı hiçbirşey yapmam" deyip kızı ağlaya ağlaya gönderdim... "Yani mesele örtünmek değil. Namus örtünmekle olmuyor kızım" deyip, elini kalbine götürdü; "işte namus buradadır. Aslolan kalp temizliğidir. İnsanın kalbi temiz olsun" dedi...
Belki de yıllardır dillere dolanmış "insanın kalbi temiz olsun" sözünün nerden geldiğini o an daha iyi idrak edebiliyordum. Doktor hanımın anlattıklarını duyunca kendimden utandım. Keşke elimden gelse de "islam bu değil" diye bütün dünyaya haykırabilseydim...
Sonra yerimden biraz doğrulup "haklısın ablacım mesele örtünmek değil, mesele bilinçli örtünmek. Namus aileden korkmak değil, Allahtan korkmaktır. Başörtüsü eskiden namus kavramı taşırdı. Taa ki batı el atana kadar. Şu anda her başörtülü namuslu yada her açık bayan namustan beridir diyemeyiz. Çünkü; başörtüsü modayla karıştı. Kim moda için kim Allah için örtünüyor belli değil. Hatta sadece aile baskısından bile örtünen kızlar var. Babalar örtüyü kızlarının başına geçirince herşeyin hallolacağını zannediyor fakat gel gör ki, islam bilgiyi öğütleyen bir dindir. Yani aileler örtüyü kızlarının başına geçirmeden evvel nedenleriyle beraber sevdirerek kapanma bilincini beyinlerine yerleştirmelidir. Dinimizde, kılınan namazın, tutulan orucun yani emrolunan bütün ibadetlerin esasında bilinçli yapılmasından yana. Öyle ki hepsinin mantıklı bir açıklaması var.
Bir Ayette şöyle buyruluyor; "Ey ademoğlları, biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size ’süs kazandıracak bir giyim’ indirdik. Takva ile kuşanıp donanmak ise bu daha hayırlıdır. Bu Allah’ın ayetlerindendir. Umulur ki öğüt alıp düşünürler. (ARAF/26)
Yine bir Hadis-i Şerifte Resulluh Efendimiz; "Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadın ergenlik çağına varınca yüzü ve elleri dışında herhangi bir yerini açması helâl değildir" buyuruyor. (BUHARİ)
Görüyoruz ki yol gösterici Ayet ve sahih hadislerdir. Kişiler üzerinden dinimiz adına yorum yapmak çok tehlikelidir. İslam kişilerden münezzehtir. Dinimizi merak eden Kur-an’ı Kerim’e baksın. Kalp temizliğine gelince; Yine Rabbimiz bu konuda da bizi aydınlatıyor. Öyle ki "Onlar inananlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur. (Kalp temizliği ve huzuru zikirlerdir) (Ra’d/28) Yani, kalpleri yalnızca Allah bilir. Allahı bilmeyenin hiçbir iyi hasleti kalp temizliğine ölçü değildir. Rabbine nankörlük eden bir insanın kalbi nefsinin esiri olmuştur ve nefis bütün kötülükleri güzel gösterendir."
Verdiğim cevaplardan hiç rahatsızlık duymadığını hissettiğim doktor hanım, tebessüm ederek; "sen kendi isteğinle mi örtündün? Diye sordu. "Evet" dedim. "Nasıl karar verdin peki?" deyince; "babam sürekli kapanınca çok güzel olacağımı söyleyerek örtünme isteğini bilinç altıma empoze ediyordu. Yaşım küçüktü kapanmak bana yalnızca güzel görünmek ve farklı olmaktan ibaret geliyordu. Bir süre sonra babam için örtünmeye karar verdim. Çünkü beni öyle daha fazla seveceğini düşünüyordum. En önemlisi beni hiç zorlamadı babam. "Kapanacaksın!" Deseydi kapanmazdım. O yüzden mütemadiyen örtünmeyi sevdirmeye çalışıyordu. İlk başlarda arkadaşlarımı görürsem utanır başörtümü çıkarırım diye düşünüyordum. Sonra bunu yapamadım ve zamanla alıştım, araştırdım. Önce babam için başladım şimdi Allah için...
Derken babam kapıyı çalıp içeri girdi. "Serumun bitmedi mi? Dedi. Doktor hanım araya girip; "beş dakikaya biter" diye cevap verdi.
Çıkarken doktor hanım şöyle içten kucakladı beni ve "seni bir daha görmek istiyorum hasta olmayı bekleme" deyip uğurladı. Tebessüm edip "inşallah " dedim.
Son olarak şunu da ekleyeyim. Tesettürlü bir bayanın erkeklerle cilveleşmesi açık bir bayandan daha fazla ağrıma gidiyor. Çünkü diyorum ki en azından açık olan bayan islamı nefsine alet etmiyor. Hz. Muhammed (s.a.v )’in dini aşağılanmayı değil, yücelmeyi hak ediyor. İslamda ben yok biz varız. Madem ki hepimiz müslümanız öyle ise hepimiz kardeşiz ve birbirimizden sorumluyuz...
FACEBOOK/ZÜMRA EMİRZALI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.