ADNAN OKTAR ( HARUN YAHYA )
Türkiye’de karanlık ilişkiler yumağı olduğu iddiasiyle yıllarca gündeme gelen, birilerinin kin ve nefret duygulariyla baktığı; kimilerin sinsi sinsi hainlikler peşinde koşarak iftiralar atmaya çalıştığı, kimilerinin aleni şekilde kıskandığı, kimilerin dost edinmeye çalışarak inandığı bir gerçekten ve hakikati kendilerine ilke edinen, çalışkan Anadolu evlatlarından bahsetmek istiyorum.
Hiç tanımadığı görmediği halde, kişinin ne yapmak istediklerinden zerrece bir bilgisi olmadığı, yapılan bütün saldırılar ve propagandalar ışığında "Adnan Oktar" nezdinde yapılmış bütün hizmetleri inkar eden bir anlayışla, İslama saldırı cesaretini göstererek Türk Milletine kötü imaj vermeye çalışanların olduğuna şahit oluyoruz.
Bir kişiyi seversiniz veya sevmezsiniz.
Fakat kişiyi tanımadan, yaptıklarına şahit olmadan iftiralar atmak ve saldırmak ne insanlığa sığar, nede adına çağdaşlık dedikleri ilericiliğe sığar. Kaldı ki Müslümana hiç yakışmaz.
Bu yazımızda tek taraflı bir övgü kesinlikle yoktur. "Ainesi işdir kişinin lafa bakılmaz"
Siyasi sağ görüşe sahip yada aklı selim sahibi; değişik partilere gönül vermiş bir çok Anadolu insanının özellikle internet ortamında çok aktif olan ülkücü gençliğinde, sayın Adnan Oktar beyi tanısa da tanımasa da ki burası çok önemlidir "sevsede sevmesede" internet ortamında yapmış oldukları sitelerden; bedava hizmete sunulan kitaplar,filmler,belgeseller den bir çok insanın istifade ettiğine memnun olduğuna şahit oluyorum.
Yaşadığım ülke Kanada’da bir çok Müslüman cemaatin adını sık sık dile getirerek Harun Yahya eserlerinden istifade ettiklerine şahit oluyorum.
Bir Anadolu Türk evladı olarak bir Hint’li bir Pakistan’lı, daha adını sanını bilmediğim ülke insanlarının iltifatlarına bir Türk olarak layık görüldüğüm için; bana sanki bu hizmetleri ben yapmışım gibi bana gurur vesilesi olan bu insanların çalışmalarının ne kadar dolu, ne kadar önemli olduğuna şahit olduğum için yazıyorum.
Ne yapıyor Adnan Oktar ve dostları?
Yüce Türk milletinde var olması gereken milli ve manevi duyguların ışığında, yine bu Milletin inancı olan İslamı yüceltmekten ve her alanda boş bırakılmış meydanları doldurmaktan, hakikatleri yazmaktan başka ne yapıyor bu insanlar?
Neredeyse iki asırdır insanlığı boş bir ideolojiye sürükleyen, temelinde sapkınlık olan "Darwinizm" denen belanın karşısında haklı bir duruş sergilemekten ve gerçekleri açıklamaktan başka ne yapıyor bu insanlar?
Açmış oldukları yüzlerce sitelerde yüce dinimiz İslamı anlatmaktan, sadece Türkiye içinde değil dünyanın bir çok ülkelerinde kendi dillerinden yayın yaparak, samimi bir Müslümanın neler yapacağını ispatlamaktan başka ne yapıyor bu insanlar?
Meydanların boş olmadığını, Ateizmin beşiği olarak bilinen Fransa’daki üniversite ve önemli mercilere gönderdikleri büyük bir çalışmanın ürünü olduğu apaçık belli olan "Yaradılış Atlası" adlı kitabı sadece İslam dünyası için değil, kafaları karışık; can çekişen, hidayet bekleyen ateist kesimede hitap etmekten başka ne yapıyor bu insanlar?
Bana göre kişiliğinde samimi bir Müslüman olmaktan başka hiç bir menfati olmayan, sayın Adnan Oktarı ne bir görmüşlüğüm nede tanımışlığım vardır.Kendilerini tanımanında o kadar önemli olduğunu sanmıyorum. Yaptığı hizmetler, verdiği cesur mücadeleler ortadadır.
Şahsında yazarlık ve şairlik gibi en ufak bir iddiası olmayan ben; bir Anadolu evladı olarak, sadece hislerimi dile getiriyor, gördüğüm hizmetleri yazıyorum.
Türkiye de büyük önder "Atatürkün" kurmuş olduğu partiyi bile değiştirerek, dinsizlik temelinde anlayışın sahipleri olanlar ve hertürlü kötü niyet ve amaçları olanların sahiplendiği ne kadar teşkilatlanma varsa... orada Adnan Oktar ve dostlarına haksız ve anlamsız saldırılar olduğunu gördüğüm için yazıyorum.
İlerici ve yapılan her güzel hizmet ve teşkilatlanma "sadece bizim elimizle olur" düşüncesiyle hareket ederek, sözüm ona kendilerini laik, ilerici, modern sınıfına koyanların " Bilim Arastırma Vakfı" gibi teşkilatlanma ile çok önemli bir boşluğu dolduran ve akabinde teknolojinin en büyük nimeti olan internet deki yüzlerce açtıkları sitelerde verdikleri hizmetleri kıskanan ve aleni çarpıtan niyeti bozuk insanları gördüğüm için yazıyorum.
"Yiğidi öldür hakkını yeme" sözünden nasibini alamayanlar, sadece öldürmek, yok etmek ve iftira etmek peşinde koşuyorlar. Güneş balçıkla sıvansaydı onların ataları olan Nemrut ve Fravun bu işi çoktan başarmazmıydı?
Darwinizm sapkınlığının ikiz kardeşi konumunda bulunan ve dünyanın başına az çoraplar örmemiş "Mason" teşkilarının Türkiye ayağı olanların, Türkiye de ki etkili nüfuslarını kullanarak İslam adına hizmet eden sayın Adnan Oktar’a karşı bin bir iftira ile saldırarak " Bakırköy akıl hastanesine" kadar uzanan saldırıların alçakca yapıldığına bir vatandas olarak şahit olduğum için yazıyorum.
Yoksa sayın Adnan Oktar’ın ne benim gibi birinin savunmasına nede desteğine ihtiyacı vardır.
Fakat bu ülkede insanlık için, bu Milletin değerlerine sahip çıkma adına ne hizmet yapılıyorsa, birilerince acımasız saldırılar yapılması, sıradan bir vatandaşı bile çıldırtacak duruma geldiğine şahit olduğum için yazıyorum.
Herşeyden önce sapkınlığa set olacak, İslamın hakkıyla savunduğu bir merkez olma iddiasına gönülden inandığım için yazıyorum.Samimi bir Anadolu evladı olarak "Harun Yahya" eserlerinin insanlığa gerçek manada ışık tutacağına ve bu hizmetlerin boş olmadığına; benim gibi inanan milyonların var olduğuna da yürekten inanıyorum. Kaldı ki bütün bu inanarak yazdığım yazı hakkında hakaretleri ve suçlamaları önemsemeden.
Selam ve Dua ile.
K.KURULTAY
YORUMLAR
İslamiyete hizmet edenlerden, onun anlattıklarını yayanlardan Allah razı olsun.Türkün en önemli özelliğini de aynı zamanda anlatmış oldukları için bir kez daha razı olsun.İslamiyetin doğru anlatılması, anlaşılması, felsefesine sahip çıkılması, batıda İslam kelimesinin anlamını "Turk" olarak bilenler için de hizmetlerde bulunulması bence de önemli.
Türk ve İslam kelimelerinin bu denli birbirine yakışması, bu denli uyum da elbette birilerini rahatsız edecektir.Olumsuz yaklaşımları bu rahatsızlığa bağlıyorum.Gerek içeride gerek dışarıda...
Selam ve saygıyla...
Sözkonusu inanç olunca biz o kişinin çevresi ve geçmişine bakarız.
İnanç söz konusu olunca din konusunda ilmi kimden aldığı önemlidir. Çünkü din konusunda anlatılan hayati önem taşır diye düşünürüz.
Bende tanımıyorum adnan oktar beyi, basında duyduklarımız, çevremizdeki nakli bilgilerle bakmak zorunda kalıyoruz.
Bence öncelikle adnan beyin geçmişini kaleme alsaydınız, künyesini kaleme alsaydınız daha bi farklı olurdu gibi.
Tabi ki kalem sizsiniz tercihte sizin.
Tanımadığımız o insan hakkında söylenenlere uzak kaldığımız gibi tanıdığını bahseden arkadaşların onu övmesinden de uzak kalıyoruz. Türkiye öyle bir süreçle yaşama devam ediyorki kime güvenilmesi gerekliliği konusunda çok büyük sıkıntılar yaşayarak karar vermek zorundayız.
Saygımla..
İnsan şaşar,beşer...Sonra bir gün doğru yolu bulur..Ama bu hep aynı talkım.
Talkımı verenler kendilerine bakmadan veriyorlar nedense??
Yıllar önce bir alış veriş merkezinden, ilgimi çeken bir kitap aldım yazar Harun Yahya !...Beğenmiştim içindekileri.
Sonra bu ismin Adnan Oktar olduğunu öğrendim tesadüfen...
Anlattığın gerçeği yaşamadıktan sonra ne kadar anlatabilir ve faydalı olabilirsin.Talkım aynı...Salkım aynı...
Her şeyi öğrendik Din duygularımızı kullandırmamayı öğrenemedik.......................Örnek alınacaksa en güzel örnek Peygamberdir.Onun mukaddes hayatını okuyup anlamak en doğru yoldur derim...