Lost On You

• 22 Ekim 2016 Cumartesi 11:41:27

( ...anadolu lisesinde görev yaptığım yıllarda bir öğrencimin dinlediği şu şarkı yüzünden yazmak zorunda kaldığım bir yazı )
… ağaçlardan , bulutlardan , gökyüzünden , havanın türlü türlü renklerinden güz geçiyordu , kimi soğuk ve yağışlı , kimi kuruyan yaprakların hüzünlü dökülmeleri , hepsi ve her şey buruk duygular acı veren vedalar gibi geliyordu , içinden geçtiği günlerin ağırlığı altından mı yoksa bilemediği bir sıkıntının kuşatması altında oluşundan mı nedir , hatırlamak istemediği mutsuz saatleri nasıl atlattığını bilemedi , çünkü güneş batıyordu ay çıkıyordu şafak söküyordu ve yeniden güneş geliyordu fakat günler sude için iyi geçmiyordu , sanki hiç düzelmeyecek hiç sevinçli günleri saatleri yaşayamayacak gibi görüyordu , mutluluk ve sevinçli olmak nasıl bir şeydi sahi ? unutmuştu ,zihninde sürekli biriktirdiği duygularına sabrediyordu ,kimsenin fark etmediği acılarını yüzünde saklamayı başarıyordu , evet umudunu ve iyi geleceğine ait beklentilerini asla kaybetmemişti , günler böyle geçip gidiyordu , cep telefonundan kulağına gelen müziğin ritmine kendisini kaptırmıştı ,yine aynı müzik çalıyordu hatta dikkatini çeken sözlerinin içinde dolaşmaya başlayınca okuldan döndüğü o gün annesine sıkı sıkı sarılmayı öyle özlemişti ki , şaşırmadan edememişti annesi de , hatta endişe bile etti , fakat kızının bu sevgi yönelişine kayıtsız kalamazdı, tüm kalbiyle kızına sarıldı şarkıda geçtiği gibi :“..hold me like you never lost your patience..”..asla sabrını kaybetmemiş gibi sarıl bana....diyordu şarkı cümlesi , bir müddet öyle kaldılar uzun zaman bu güzel sarılmayı gerçekleştirememişti anne kız , ikindi ezanları okunuyordu odasına geçtiğinde ilk işi dinlenmek ve değerlendirmek oldu , hayatı ve olanları ve geçenleri anlamaya dinlemeye tanımaya çalışıyordu , fakat önce okul ile olan konuları iyi götürmek doğru sonuçlandırmak gerekiyordu ,“..cause I don’t know how ..” ne diyordu şarkıda geçen anlamı ile : çünkü nasıl gidileceğini bilmiyorum , evet sude’nin bütün derdi başarılı daha başarılı olmaktı ama başarıya nasıl gidileceğini bilmiyordu , tamam çalışmak …çalışmaktı bunun yolu fakat nasıl ? bu ağır çözümsüz gibi duran soru karşısında yorgun hissetti kendisini , göz kapaklarını durduramıyordu çoktan kapanmış masal uykulara çoktan geçmişti ,hangi rüyalardan rüyalara giriyordu yoksa görmüyor muydu emin değildi ama gün içinde dinlediği şarkı sözlerini seçebiliyordu : “..when you get older, plainer, saner When you remember all the danger we came from.., bir yandan da anlamını dinliyordu ..yaşlandığında, daha sade ve aklı başında olduğunda ,içinden geldiğimiz tüm tehlikeleri hatırladığında….sonunu getiremedi daha doğrusu sözlerin iddialı geleceğe ait hatırlatması yormuştu kendisini , uykuda sağa sola dönmüş olacağını düşündü ve şarkı ile ilgisi de kopmuştu , erken yatmış olmalıydı ki sabah erken saatlerde uyanmıştı ,pencereyi açtı sabahın ilk ışıkları ve temiz hava ruhuna huzur getirmişti ,hayatı yaşamayı güneşi ayı yıldızı ağacı çiçekleri kediyi köpeği ne varsa hepsini seviyordu arada bir uğrayan mutsuz duyguları hatırlamak bile istemiyordu ,hatta nefret ettiği ne varsa onları bile seviyordu ,hatta açık pencereden kısa bir çığlık attı sevinçle şarkı sözünde olduğu gibi : “..tell me that you love me more than hate me all the time..” , / …söyle bana ,beni nefret ettiğinden daha çok sevdiğini../ , evet şimdi daha iyiydi daha mutlu , çok acıkmış iştahı da açılmıştı ,bu sabah kahvaltısını kendi hazırlayacaktı , alelacele giyinip mutfağa yöneldi , bir yandan da düşünüyordu , hayat böyle bir şey kimi mutsuz geçer hüzün verici , acıdır ağlatır , bazen mutlu eder güldürür sevinçler yaşatır , kısacası yaşadığımız dünyada kazanıyor insan ne yaşıyorsa ve tekrar şarkının sözlerine döndü , “ after everything I’ve lost on you..” herşeyi sende kaybettikten sonra …/ diyordu şarkı , bu söz cümlesi , şarkıda içini acıtan sözlerinden biriydi ama artık değil , her şey daha iyi güzel gelecekti bundan sonra diye düşündü , ancak öğretmenim sınıfta kitapdan bir cümle okumuştu , ve okuduğu başka cümleler de kendisine etki etmişti : “ ..şüphesiz iman eden ve Allah’ın razı olacağı davranışlarda bulunanlar için , altından ırmaklar akan cennetler vardır...işte büyük kurtuluş odur…” Buruc suresi ayet 11 , bu ayeti hiç unutmayacaktı çünkü iyi doğru güzel davranışlı biri olmayı amaç edinecek ve kurtuluşu için bu ilkeyi hayatının gayesi edinecekti ….21.10.2014 / çengelköy