- 996 Okunma
- 11 Yorum
- 3 Beğeni
' BÖYLE HİKÂYE OLMAZ ! '
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
FİKRET BABA’DAN ÖYKÜLER - 1
Yaşlı kadın küçük odada bilgisayar başında olan kocasına çayını götürdüğünde adamın bir şeyler yazdığını anlayınca tepki gösterdi :
’ Yine mi yazıyorsun ? Yapma Allah aşkına ! Tavla oyna, okey oyna ; eğlenmene bak demiyor muyum sana ? ’
Suçlu hissetti adam yine kendini. Emekli olduktan sonra , çocukluğundan beri hayâlini kurduğu yazarlığa heves ettiğinde, çoğu kişi gibi hayatını yazmaya başlayıp, bunları da internet ortamında yayınlayınca ilk tepki çocuklarından gelmiş, karısı da bundan vazgeçmesini, tavla ile, okey ile oyalanmasını istemişti. Ellerini klavyeden çekip karısına uzattı. Arkasındaki çekyata oturmasını sağladı önce.
’ Bak hanım ; bu yazma işi benim çocukluğumdan beri en büyük hayâlim. Bunu sen de biliyorsun. Şu hayata geldim, gidiyorum, ne çocuklara ne sana ve ne de insanlığa hiç bir şey bırakamadım. Hiç değilse yazdıklarımı bırakmak istiyorum. ’
’ İyi de be adam ; eski aşklarına şiir yazmak, geçmiş aşklarını, çocuklukta yaşadığın sefaleti anlatmak ne oluyor ? Çocuklar duymuş, çok bozulmuşlar. ’
’ Tamam hanım. Hayatımla ilgisi olmayan öyküler yazmaya başladım artık. Tamamen hayâli öyküler olacak bunlar. İzin verirsen, son yazdığımı sana okumak istiyorum :
’ BÖYLE İNTİKAM OLMAZ ’
Ülkenin oldukça tanınmış, sevilen sinema ve dizi oyuculardan biriydi genç adam. Zamanın başbakanı dahil, izlemeyen ne küçük kalmıştı ne de büyük onun dizisini. Dizide birlikte oynadığı kadın oyuncunun türlü aşk dedikoduları çıkmasına karşın onun evliliğinin çok uyumlu olduğu, onun sayesinde adı duyulmuş sıradan bir tiyatro oyuncusu olan eşi ile mutlu bir beraberlikleri olduğu bilinirdi.
Bir gün nazar değdi bu mutlu aileye. İnternet ortamında porno videosu yayınlanmaya başladı adamın. Gazetelerde, televizyonlarda bu olay haber yapıldı. Yabancı bir hayat kadınıyla tuzak kurulmuştu adama. Kayda alınan bu tuzakla şantaj yapılıp yüklü bir para talep ediliyordu. O bu şantaja boyun eğmeyip, beş kuruş para vermedi. Eşine olayı tüm ayrıntılarıyla anlatıp, özür dilemeyi seçti. Anlayış göstermeyi seçti kadın. Kocasına bir şans daha verdi.
Bir süreliğine yurt dışı tatili yapıp olayın yatışmasını bekledikten sonra döndüler. Hayatlarına adamın oynadığı dizi dahil, kaldıkları yerden devam ettiler. Ne var ki ; kadının bu olayda adamı affetmesi adamda yanlış etki yapmıştı. Bir taraftan adı çapkına çıktığı için etrafında dolanmaya başlayan kadınlar, diğer taraftan yasak ilişkinin verdiği tat adama yolunu şaşırtmaya başladı. Tam bir çapkın olup çıktı adam.
Kadın sürekli basında, yayında kocasının çapkınlık haberlerini hatta fotoğraflarını görmeye başladı. Fakat kararlı bir şekilde hiç birinin hesabını sormamakta direniyordu. Günler böylece geçip giderken, bir akşam olağanüstü süslediği yemek mamasında hamile kaldığı müjdesini verdi kocasına. Kocasına göre oldukça kısa boylu, balık etli, dolgun vücutlu, orta, kumral saçlı kadının bu haberi verirken yüzünde olağanüstü bir heyecan belirtisi yoktu. Renkli gözleri sevinçten parlamıyordu aslında. Fakat adam bunun farkında bile değildi. Kucakladı karısını, havaya kaldırdı, öptü, teşekkür etti. Çok iyi bir baba olacağı vaatlerini tekrarladı sabaha kadar.
Sonraki günlerde çapkınlığı daha da hızlandı adamın. Karısına verdiği vaatler, sözler aklına bile gelmedi. Basında yayında çıkan fotoğraflarda, iri yapılı, uzun boylu gövdesinin göbek tarafında önemli bir şişme bile hissedilmeye başlandı. Yaşadığı hayat ona sonunda göbek bile koyuvertmişti.
Günü geldi doğurdu kadın. Nur topu gibi bir erkek çocuk dünyaya getirmişti. Yine çok sevindi adam. Yine defalarca öperken kadını sayısız vaatlerde bulundu, çok iyi bir baba olacağı sözlerini verdi. Tepki bile göstermiyordu kadın bu vaatlere. Aslında hep uzaklara bakıyordu. Sanki orada değildi. Yine de hiç bir şeyden şüphe etmiyordu adam.
Çok kısa bir süre sonra lüks bir restaurantta yemeğe davet etti kocasını. Süslüydü yemek masası. Sanki yine özel bir gün kutlayacaklar gibiydi. Adam şaşırdı. Özel günlerinden birini unutmuş olabilir miydi ? Hafızasını ne kadar zorlasa da bunun cevabını bulamadı. Fakat bozuntuya da vermedi. Nasıl olsa kadın biraz sonra açık verirdi bu konuda. Dalgın gözleri ile uzaklara bakmaya devam eden kadın ordan burdan söz açarak konuşmaya başladı. Yemekler yendi, içkiler içilirken yabancı bir adam yaklaştı masalarına. Kadın yer gösterip buyur etti adamı. Kocası ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
’ Tanıştırayım; eşim T.....’
’ Memnun oldum. ’
’ Bu da Osman bey.. Çocuğumun babası..’
Bir şey anlayamadı adam. Kadının dediklerinde bir yanlışlık aradı :
’ Anlamadım ; kim dedin ? ’
’ Osman bey, dedim. Çocuğumun babası.. ’
Adam gerçeği anladığında, kadının o uzaklara bakan gözlerindeki şifreyi ancak çözebilmişti. Daha önce sormadığına, onunla ilgilenmediğine, yaptığı çapkınlıklara, onun anlayışına, büyüklüğüne böyle adice karşılık verdiğine çok pişman olmuş, fakat iş işten geçmişti. Suçlayıcı tek kelime bile edemedi kadına. Sustu ve masadan kalkıp oradan uzaklaşmayı tercih etti. Kadın zaferine sevinmedi. Başını masaya öyle bir koydu ki, bir daha asla oradan kalkmamayı ve hatta ölmeyi arzu etti.
Kısa sürede boşandılar. Basında, yayında ; adamın başka bir kadın uğruna eşini terk ettiği haberi yapıldı.’
Hayatında ilk defa karısına yazdığı bir şeyi okumuştu adam. Kadın da dinlemişti.
’ Nasıl buldun ? Sence becerebilmiş miyim ? ’ Güzel olmuş mu ? Adı ’ Böyle İntikam Olmaz ! ’ bu yazının. ’ Çay tepsisini alıp yerinden kalktı kadın.
’ Böyle hikâye falan olmaz ! Boş ver be adam sen yazmayı falan. Ne işin var ? Sen tavlanı oyna, okeyini oyna ; eğlenmeye bak ! ’
Fikret T...
YORUMLAR
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL
Öncelikle günün yazısını ve yazarını can-ı gönülden kutluyorum.
Değişik ve ilginç bir yazıydı. Oldukça da hoştu. Okurken bir fıkrayı getirdi aklıma.
Adamın biri karısına hiç bir zaman karıcığım, hayatım veya hatta hanım diye bile seslenmez devamlı ''Altı çocuğumun annesi'' dermiş. Kadın buna çok kızsa da adam aldırmaz hep ''Altı çocuğumun annesi'' Diye hitap edermiş.
Bir gün adam ve eşi bir davete gitmişler adam eşini oradaki insanlara yine ''Altı çocuğumun annesi'' Diye tanıtmış. Kadın fena halde bozulmuş tabii ki.
Neyse davetten ayrılma zamanı gelmiş. Başka insanlarla konuşmakta olan adam kadına seslenmiş.
-Altı çocuğumun annesi. Haydi hazırlan çıkıyoruz.
Kadın cevap vermiş:
-Geliyorum dört çocuğumun babası.
Selam ve sevgilerimle.
Fikret TEZEL
etme bulma dünyası :)
yazmak mı zararsız okey tavla oynamak mı bilemedim şimdi...
böyle hikaye de olur intikam da.