- 1196 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
erik kokusu..
Sana onca söz biriktirdim lakin emindim kaybettiğimden,hı hı rüyada görmüyorum ama ısırılmış erik tadı hep var dilimde..bilirim eriği severdin sen ki nedensiz bir martı tünüyor bakışlarına..bana anlatıyorsun kim olmadığını..neşter ve yürek..birde yıldız kaysa sızacak düşlerimize ve dağılacak an.. ölümden ve savaştan bahsetmiyorum sana..özümden başlıyorum söze, yüreğim Mekke kadar dayanırken yüreğine..ÖZümden diyorum serseri… toprağıma yağmur düşüyor yokluğunda..her yer çamur ve sen hala rüya göremediğinden bahsediyorsun ki rakım seviyesi yüksek,yüreğinin uçurumlarından atlıyorum…kırılan düşlerimizdir ve ayrı odaların duvarlarına düşen gölgelerimiz..çekip gitmeye karar verdin..eksik sorgularının arifesinde..ne söylense hepsi bir masal..rüyanda içine düştüğün kuyu..yüreğine dokunda düşler ve tabi oksijen ciğerlerine doldu..ne tutku/ne de heyecan sendin dünyanın üzerine saçılan yıldız tozu..oysa tutulmuştu ay/yarılmıştı nehir..duman ve kül kokusu ki karanlığa daha fazla dayanamazdın ve sen geçip gittin hiç ayak basılmamış coğrafyalara ve ben günlerime senli düşler dikiyorum, sensiz anlarıma burçlar ekip, yasını değil yaşını tutuyorum kirpiklerimin üzerinde...
(...)