- 1199 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BU GÜN SENİN DOĞUM GÜNÜN
BU GÜN SENİN DOĞUM GÜNÜN
Evet anneciğim,bu gün senin doğum günün.Yüreğimle,düşüncelerimle kutluyorum doğum gününü.İnsan yalnız,gözyaşiarıyla ağlamaz.Tüm hücreleriyle,iliklerine dek acıya keser varlığı.Yeraltındaki mağma gibi kaynar,eritir,her şeyi,kendine katar hüzün.Hani bir şarkı var.Candan ERÇETİN söylüyor.” PAYLAŞILMIYOR HÜZÜN/PAYLAŞAMAM YOLU YOK BUNUN/ANLATAMAM SÖZÜ YOK BUNUN “Diye bir bölümü var.Evet,sözü ve yolu yok.Acının ve hüznün ötesine geçtim.İçimdeki mağma,gözlerime vursa da deli dalgalarla.Ağlamıyorum.Bir yetişkinin olgun zerafetiyle taşıyorum.Böylesi,klasik bir tümce de vardı bilirsin.Aa anımsadım.Hem zaten,sen bana ağlamayı yasaklamıştın.Ama anne,niye yasakladın ağlamayı bana?Keşke seni dinlemeseydim.İstediğim an,istediğim yerde ve kişinin yanında,ağlamayı öğrenseydim.Çığlık çığlık içim.Ama susuyorum,hep susuyorum.Dişlerim,yumruklarım sıkılı,susuyorum.
Gittiğin yerde,doğum günü kutlanıyor mu?Nereye gittin?Ölmek nasıl bir şey anne?Sen gittiğinden beri,hep bunu düşünüyorum.Yılanlar deri değiştirerek,daha bir büyür ve güzelleşir ya.Öyle bir şey mi ölmek?Yani,yeniden doğmak.Şu anki görme yetimizin ötesinde,bambaşka bir boyuta mı geçtin?Bedenini toprağa bırakıp,ruhunla çok parlak bir ışık olarak,bilmem kaçıncı boyutta mısın?Belki yanımdasın.Ama henüz o yeteneğe ulaşamadığımdan ben seni göremiyorum.Seni öyle özlüyorum ki anne.Ne olur iyi ol gittiğin yerde.Ve sonsuzluğun sonsuzluğunca mutlu.Seçenekli ya da seçeneksiz,bu dünyada mutlu olmadın.Çok acılar çektin.Ruhsal-bedensel hastalıklara yakalandın.Çocuklarının,yani bizim dışımızda,kimse yanında olmadı.Milyarca emsalin gibi kendini yaşayamadın.Şimdi kendini yaşıyor musun?Artık kendin ol anne.Herşeyi olanca yönleriyle görerek mi davranıyorsun?Sahi,ne yapıyorsun gittiğin yerde?Orada ne yapılır?Çok merak ediyorum,kulağıma fısıldasana anne.Hiç senin yaşadıklarını,yaşamak istemedim.Yaşamadım da.Belki o yüzden,ele avuca sığmayan,önüne set çekilemeyen,bir çılgın ırmak oldum.Sanırım,kendi denizimi de yaratacağım.İki kardeşim de,seninkine benzer yaşamlar sürüyorlar.Yüzyılların kısır döngüsü.Biliyordun öyle olacaklarını.Çabaladın ama engel olamadın.
Güneşli,çok güzel bir Nisan günü.Senin yüreğin ve yüzün gibi.Başucumdaki duvarda asılı olan.Gören herkesin hayran olduğu,harika fotoğrafınla konuşuyorum hep.Seni içimde duyarak uyuyorum.Çok boyutlu yalnızlığım,canımı acıtsa da,her şeyden mutlu olmam gerektiğini biliyorum.Bunu daha bir öğrendim.İçimdeki ve önümdeki ışığı görebiliyorum.Anne gel,bu kez doğum gününü,sadece ikimiz kutlayalım.Sana ellerimle yaptığım armağanlar vereyim.Yeni çıkan kitabımı sunayım,gözlerimdeki ışıklarla.Çikolatalı pastanı,ilk sana yedireyim.Bu kez,şampanya patlatalım anne.Benim kahkahalarımla birlikte.Balığı çok seversin,ben de.Balık yemeye gidelim,yanında şarap olsun.Bol kaymaklı,ekmek kadayıfı da ısmarlarım sana.Denizin içinde,bir lokantada.Seninle,Ankarada parklara,İstanbulda da deniz kıyısına giderdik.Otobüs yolculuklarımızda,beni kıtlıktan filan çıkmış sanırdın.Hep,sana onu alayım,bunu alayım derdin,yanımızda bir sürü yiyecek olduğu halde.Ooof istemiyorum anne diye isyan ederdim.Bağışla,gözlerimden akan birkaç damla için.Çok güzel şeyler yaşadık seninle.Ve dünyanın acılarını yüklendik.İçim rahat anne.Sana hep layık oldum.Gerçekten sevmeyi bildiğim için,seni ve kendimi özgür bıraktım.Çok iyi yaptığımı biliyoruz.Seni,senden çok sevdiğimi şimdi daha iyi anlıyorsun değil mi?DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ANNE.İki yıldır bu dünyada olmasan da.
Nilgün ACAR 20. 04. 2008
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.