- 888 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Nergiz Letifli-Bazen hayat tesadüfleri sever
Bulutlar sanki birbirlerini kovuyordu .Onlar dağıldıkça aralarından yıldızlar görünüyordu.İşte o yıldızlar itiraf ettiğim sevgimin şahidiydi.Bu an onun küçük elleri avucumda sığındı, parmakları parmaklarıma hörüldü.Bütün görüşmelerimizde o bunu yapardı.Ben de onu sımsıkı sineme sıkar, bundan hoşlandığını görünce sevinerdim.İllerimiz, aylarımız böylece mutlu keçerdi.Amma ne olduysa sevgimiz bir andaca eskiyor, algılarımız etkisini kaybediyordu. ki, göz yaşlarımız bile azalmışdı.Elə bil tılsımlı bir daireye düşmüştüm, ümüdsüzlüğüm git-gide şiddetleniyordu.
Ufukta şimşek çaktı, birazdan narin yağmur başladı, ilk damlalar artık benim akıda bilmediğim göz yaşlarım idi.Aişə bana yaman sarılmışdı.Və artık yağmur güçlenmeden biz oradan yavaş yavaç uzaklaşıyorduk.Ben sadece donuk halde duruyor, Ayşe ise bunu duymadan kendi kendine mutlu oluyordu.
Uzun uzadı yoluma bakıyordum.Belkide gözlerim onu arıyordu.Yolumuzla giderken ara sıra denizi bakıyor ve hep düşünürdüm.Coşkun deniz neden lepelerini bu kadar kızkınlıkla kayalara çırpıyor? Rüzgar sanki kasten tüm ağrı-acılarımı yüzüme vururyordu.Uzakdan bir karaltı gördüm.Sevgili çiftleri geliyordu.Yaxınlaşdıqca kızı Saraya benzetdim.Kimə baksam onu görüyordum,belki de görmək istiyordum..Onlar bizim yanımızdan geçeceklerdi ve bunun içinde onlara bakmak gerekmiyordu.Aişə öyle mutluydu ki, benim yanımda ona bir söz bile söylemiyordum.Cismen onun yanında olsam da, ruhum çoktan onu terk etmişdi.
Üzümü çevirdim ve aman Allah’ım ... Acaba bu doğru muydu? Yoksa hesretimden ben mi hayal görürdüm?.Bu Saraydı.Yok ben bu defa yanılmıyordum.Bu oydu.O da hayret ile bana bakdı.Ama, ama o yanındaki ...
O erkek de kimdi? Yan-yanaydık onlarla.Yanımızdan geçerken ... Bu erkek... Evet hatırladım.Turan idi o.Turan onun arkadaşıydı.4 yıl bir yerde okumuşlardı.Amauzun oldu birbirilerini görmedikleri.Turan eğitimini bitirip yurtdışına yüksek lisans okumaya getmişdi.Bu arada sadece telefon ve e-posta yoluyla iletişim huruyorlardı.
Kadere bir bak, kız eski sevgilisi (hala onu seviyordu), erkek ise onun arkadaşıydı.Yaklaşan zaman gözlerini gözlerime dikti. Ve içimde sıcak neyinse aktığını hissetdim.Selamlaşdılar Turan:
-Eyy, Sen nereye? Burası neresi?
-Gülümsəyib Bakarak dedi (Oysa bakışları ancak Saraya idi.)
-Hiç, Nasılsa Aişeyle dolaşmaya gelmişdik.Tanışın. Ayşe ve Turan.
Aişe’nin gözleri parladı ve heyecanla elini uzattı:
-Çok Memnun oldum Turan
Sükut çökdü.Turan ve Ayşe birbirlerine tuhaf bakışlarla bakıyorlardı .Ömər ve Sara ise ele ilk gördükleri gibi bakıyorlardı biribirilerine.İkiside hala seviyordu.Ne kadar gizlesede Sara onun gözlerinde hasretin gıcıkladığı yaşları görüyordu.Tam bu an Turan sükutluğu bozarak söze başladı:
-Gelin Biraz gezelim bir yerde, eğer başka bir planınız yoksa.
-Yok, Yok bizde öyle dolaşıyorduk -dedi Ayşe
Yürüyerek Sahilin öbür başına gittiler.Bir yerde oturdurdular. yalnızlık sinfonisinin çalındığı skamyada Turan:
-Konuş Bakalım ne yapıyorsun? Ne işle meşğülsün?
-Hiç Eskisi gibi.Şimdi bir şirkette çalışıyorum, kendi biznesimi kurmuşum.Belki buralardan gitdim.Böyle bir fikrim var.Hiç dönmemek üzere gitmek
Konuşurken yüzü nedense Saraya doğruydu.Sen ne yapıyorsun hala yurtdışındamı çalışıyorsun?
-Evet yurtdışında çalışıyorum.Ailem çağırırdı buraya.Evlenmek için bir kız bul burda evlen yaşa deyirlar.Ehh, bazen düşünüyorum kızıyorum ama bir yandan da doğru diyorlar.Belkide artık evlenmeyin zamanı geldi.Neyse ...
-Gelin Sabah bir yerde akşam yemeği yiyelim restoranda. Konuşuruz biraz.Ne dersiniz?
-Elbette, Geliriz öyle değilmi Ömer?-dedi Ayşe
-Tamam, Geliriz.Ama şimdi gidelim beim işim var.
-Tamam, yarın akşam 7-de sana adresi mesajla göndririm.
-Anlaşdık..
-Görüşürüz.
***
Oradan uzaklaşandan sonra Ömer Aişe’yi eve kadar götürdü.Sonra kendisi eve gitti. Orada olan zaman bir yalan uydurup işi olduğunu söylemişdi.Ama o evde uzanıp ağlıyordu.Geçmişi onunla olan günleri aklına geliyordu.
Hatıralar seli sıçradı.Əlindəki şarabı dertli dertli içiyordu. şu an telefon çağrı çaldı.Yenə de şirketteki ortak çağrı etmişdi..Fikri bardağın dibindeki sıvı damlaları gibi dönüyordu.. O artık sıkılıyordu. Bu üzden evde kalamayıp sahile gitti
Sara’yı gördüğü yerə.Orda durup denize bakdı.Belkide onu bekliyordu gelir diye.Sabaha kadar orda durup ufuklar arkasından altın balon gibi kalkan güneşin çıkışını izledi.Tüm Gün boyu orada Bekledi.Gah dolaşıyor, bazen oturuyor , bazen de skamyada uykuya dalıyordu.İşte tam bu an Telefonuna mesaj geldi ve mesajın sesine uyandı.Mesajı yazan Turandl. yemek yiyecekleri restoranın adını ve adresini yazmışdı.Evə gidip banyo almılı .sonra Aişe’yi de alıp gitmeliydi
.Ayağa kalktı. çevresindeki kişilerin yüzünü kara leke gibi görüyordu. o kadar takatsiz olmuştu ki, dünden beri bişey yememiş, içmemişdi.İçində olan kimsesiz duygular sonbaharda ıslanmış kışın buz bağlamış, şimdi ise o buz erimişdi.
Eve geldi.Sıcak bir banyo yaptı ve çay içti ..Pencəyini giyinip evden çıktı, Aişe’yi almak için.
Aişe’yi aldı ve restorana gitdiler.Bir az oturup duraklamadan sonra Turan ve Sara geldiler. Turan
-Nasılsınız?
-iyi., Siz?
-Biz De iyi.Hadi Gelin yemekleri sipariş edelim sonra uzun uzun konuşuruz.
-Tamam-dedi Turan
-Lütfen buraya bakın!
Turan ve Ayşe kebap dedikten sonra, Sara ve Ömer aynı anda sebze salatası söylediler. .Sonra bir şey olmamış gibi davrandılar.İkisinde de aynı fikir geçiyordu akıllarından "Halen aynı tür yerler değişmedi"
.Yemekler geldi yedilər.Ömər yedikçe gözünü Saradan ayırmıyordu. Yemək bittikten sonra bir müzik duyulur Sara ve Ömer birbirlerine bakıyorlar, ikisininde gözü doluyor.Bu müzik onların müziği .Bakıp gülümsünüyorlarr.İki çift de dans ediyor. Dans ettikten sonra Turan ve Ömer öğrencilik yıllarında olan maceralardan konuşuyor ve gülüyorlar..Ömər vicdan azabı çekiyor, boğuluyor ve gitmek istediklerini söylüyor .Eve gediyorlar.Bu günü akşamdan sabaha kadar Sara da Ömer’i, ona olan sevgisinin bitmediğini anlıyot.Sabahısı i gün sahile,karşılaşdıkları yere gidiyor .Ömer onu bekliyormuş orda.Bir birbirinden habersiz ikisi de orda arayıp buluyorlar kendilerini.Yakınlaşıp ağlıyorlar ve oğlan kızı göğsüne sıkıyor.Yıllardır hasret olduğu kokusunu hissediyor Sara., Aslında o bu kokuyla yaşıyormuş.Gecəyə kadar orada oturup eski anılarından konuşurlar.
Birdən kız diksinerek parmaklarını gevşetip elini çekti, ama elinin sıcaklığıyla avucumda kaldı eskiden olduğu gibi ayağa kalkıp:
-Bizim Yaptıklarımız doğru değil, biz ikimizde ayrı insana aidiz -diyor ve oradan uzaklaşıyor.
Ne kadar uzaklaşmaya çalışsa da her gün gelip sahilde birbirini kollayıp, görüşüyorlar..İkisi bir yerde bulunurken çok mutlu olurlar ama anlayınca onlar başka biriyle sevgilidiler ikisi de ağlıyor , dert çəkiyorlar.Ömər çalıştıkça Sara’yı uzak tutmaya çalışır ki, onu şirketten hakaret eden adamlar geldiğinde onu görmesin, ona zarar vermesinlər.Sara bir gün yine sahile gidiyor.Bu kez Turan ondan şüpheleniyor ve arkasıyla gidiyorr.Yenə de Ömer orda Sara’yı bekliyordu.Gelen zaman birbirni nasıl qucqladıqlarını gören Turan her şeyi anlamıştı.Ama buna üzülmüyordu.O arkadaşına karşı kendini suçlu hissediyordu ve bu nedenle o da sevindi.Çünki o da Aişe’yi seviyordu. Onlara yaklaşıp
-Mutlu olun-dedi.Dostuna Aişe’yi sevdiğini söyledi Aişe’yi üzmeyeceğini onlarında mutlu olmağını dilədi.
Aişə de bunu bilir ayrılır, çıkar gider Turanla Harice.Ömər ve Sara bir-birni çok seviyorlar, onların sevgileri behresiz toprakta nadir, kokulu çiçek gibi açmışdı.Ömər onu ailesiyle tanıştırdı.Saranı istemeye geldiler.Babası kızının mutlu olduğunu görüp verdi
Gelen haftaya düyünleri olacakdı.Her iki tarafın , akrabaları telaşlıydı.Çünki Ömer artık düğün günlerini de almışdı.Nişandan 1 ay sonra düğünleri olacakdı.Onların sevinçleri yere göğe sığmıyordı.Saranın parıldayan gözleri Ömer’e öyle bakıyordu ki o bakışlar ona dünyanın en parlak işığını gösteriyordu .
Her gün buluşup denizde dolaşıyor, parklara gidiyor, Ömer’in hazırldığı süprizlerle dolu günlerini yaşıyorlardı.Özlərini rüzgara bırakan yaprak gibi mutluluğun kollarına burakmışlardı.Bu onlara hayatın verdii bir tesadüf, hediye olsa da bu mutluluk çokta uzun sürmedi.Denizin kumlu sahilinde dolaşıyorlardı, yüzlerinde görünen tebessüm, gülüş her şeyin bitəciyindən haber vermemişdi.Onları izleyen Ömer’in şirketteki tartışmalı işinin adamları idi.Sara Ömer’in üstüne su çiliyor, Ömerde Sara’yı islatıyordu.Bir filimdeki kadar mutluydular.
Tam şu anda....
Adamlar geliyor Ömer’in yanına.onlar biliyorlar ki, o ortaklıktan bu işten el çeken değil.Təhdid tehdit ardına gelirken Sara Ömer’in yanına gelir.Ters bir şeyler olacağını hissediyor, gelirken gözü o kişinin belindeki silaha sataşır.Ömerinsə bundan haberi yoktu.Gizlincə elini belinden çıkarıp Ömer’e ateş açıyor bu zaman kız bunu bilip Ömer’in karşısına geçiyor.kurşun Saraya çarpıyor. şu an ikinci kurşun açılır Ömer’e çarpıyor .elə oracıkta yağmur suyu gibi birikmiş kan gölməçələrinin içerisinde öldüler ....
Bazen hayat tesadüfleri sever.Ama bu her zaman mutluluk demek değildir ..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.