- 712 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KONYA ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA
KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
KONYA ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA
Selçuklu’ya başkentlik yapmış, binlerce tarihi esere sahip, kültür, turizm, tarih, dinî yaşantı, edebiyat konularında kendini kabullendirmiş, Belediye çalışmaları, sosyal aktiviteler, yaşanabilir bir kent imajı sergilemiş büyük şehir durumundaki Konya’mız, tarihten gelen bir misyonla görevini yapmaktadır.
Konya denilince akla, öncelikle Meram gelir. Tabii mesele sadece Meram’la bitmez. Ardından; Sille, Çatalhöyük, Kilistra.... ve akla gelmedik sayısız tarihi ve kültürel zenginliklerle insanı karşılar. Bu zenginliklerde insan kendisini kaybeder. Tarih sahnesinde bir gezinti yapmanın hazzını tadar. Edebiyat ve kültür mirasını görmenin mutluluğunu yaşar.
Konya’yı; büyük mutasavvıf, gönüller sultanı Mevlâna Müzesinden başlayıp, Sultan Selim Camii, tarihi ve kültürel eserlerle dolu Yusuf Ağa kütüphanesi, Şems-i Tebrizi Camii ve Türbesi, Şerafettin Camii, İplikçi Camii, Alaaddin Caddesi, Alaaddin Tepesi, Alaaddin Camiindeki Sultanlar Türbesi, Karatay Medresesi, İnce Minareli Medrese, Kazım Karabekir Caddesi, Zafer, Form, Hoca Hasan Camii, Sadreddin Konevi Camii ve Türbesi, Meram Yeni Yol istikametinden, Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi yanındaki sokak içinde Mevlâna’nın çağdaşı ve müridi Ateş Bâz-ı Veli, Meram Yaka yolu birleşeni arasında Turut, Cemel Ali Camii ve Türbesi, Meram son durakta; birçok çay bahçesi, dinlenme tesisi, orman, yeşilin tonları,
Belediyenin yeniden dizayn etmeye çalıştığı, Konyalıya yaraşır mekanlar... Tavusbaba Camii ve Türbesini... gezerseniz, Konya hakkında bir miktar bilgi sahibi olursunuz. Bir miktar diyorum, çünkü Konya bu değil.
Bir de Konya’yı akşamüstü Akyokuş’tan seyretmeli! Sanki yıldızlar yere dökülmüş, Konya caddelerini süslüyor. Gökyüzü masmavi rengiyle Konya’ya şemsiyelik yapıyor. Üzerine kirlilik, çamur, leke bulaşmasın, kültürüne halel gelmesin, tarihi yok olmasın diye adeta titriyor!
Konya’yı iyi tanımak lazım. Konya deyince; Selçuklu’ya başkentlik yapması dışında her alanda kendini ispat etmenin, bir açık hava müzesi olmanın, bağrında bir bu kadar çok değerli insan barındırmanın mutluluğunu yaşar. Konya’ya: “Belde-i Muhayyere” dedirten mesele bu olsa gerektir.
Konya’mız; Veliler, Peygamberler diyarıdır. Dünya kurulduğundan beri yeryüzüne 124.000 veya 224.000 peygamber gelmiştir. Bunlardan bir kısmının mezarı da Konya’mızdadır. Konya’da yattıkları bilinen Peygamberlerin isimleri ve yattıkları mezarlıkların bir kısmı varlığını korumakta olup, bir kısmının yerleri kesin olarak bilinmemekle birlikte, sadece peygamber isimleri kayıtlara geçmiştir.
Bilinen ve kayıtlara giren birçok peygamber medfundur bu şehirde. Mevlâna’nın Konya’yı tercih edişinde bunun önemi vardır sanırım. Konya’yı bilmek için, meseleleri objektif kriterlerle ele almak yeter de artar bile.
Konya
Konya; doğduğum şehir,
Konya; doyduğum şehir...
Mevlana diyarı burası,
Anlayamaz bir başkası.
Erenlerin diyarı,
Peygamberler mekanı,
Âşıkların otağı,
Huzur arayanların durağı.
Konya; Selçuklu başkenti,
Kültürün, tarihin, edebiyatın fendi.
En çok caminin olduğu yer,
Mana, inanç burada seferber,
Hiç yobaz olur mu,
İnanca bürünen neferler?
Konya’yı görmeyen bilmez,
Bu şehre gelen geri gitmez,
Konya’yı anlatmaya sözler yetmez.
Gel de bir kez gör,
Caddelerini, sokağını,
Evlerini, insanlarını...
Sanayiini, ticaretini,
Tevazuunu, kerametini...
Fakiri kollamasını,
Muhtaca veren el olmasını...
Alaaddin’e çık, tarihi dinle,
Mevlana’yı buradan temaşa eyle.
Yolun üstünde Şerafettin var sapma,
Şems’e uğramamazlık yapma.
Üçler’e uğrayınca;
Hacı Veyiszade’yi selamla,
Velilere, ölmüşlere dua yolla.
Gelmişken Meram’a gidilecek,
Gedaveti içine çekilecek.
Mukbil suyundan içilecek.
Sille’mizin;
Hamamı, kilisesi,
Tarihi eskiye dayanır,
Çağlar ötesinden gelir sesi.
Daha çok şeyi var anlatılacak,
Her karış toprağı yaşatılacak. (14 EKİM 2016)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.