- 1747 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BİR CİNAYETİN ARDINDA
Gazeteci Hrant DINK in öldürülmesini ;yapılan bu hunharca cinayeti kınıyor ailesine ve mesai arkadaşlarına taziyelerimi bildiriyorum.
Bugün ve bugünlerin ardından birçok gün bu konu ile ilgili yazılar ve konuşmalara mutlakaki şahit olacağız.Ancak cinayet gününden bugüne yaşanan şu medyanın ve medyada seslerini duyurmak için sıraya girmiş güdümlü mikrofonların söylediği şeyler yenilir yutulur şeyler olmaktan çıkmıştır.
İlk önce şu cinayete biraz bakalım.
Merhum Dınk ın birçok tehtitler aldığı konusu var ortada.Oysa ki öldürüldüğü yer işyerinin önü,Bir insan düşünün ki bir gazetenin genel yayın yönetmeni ve her ne olursa olsun ciddi bir makamın sahibi.Teşbih de hata olmaz ben veya başka birimiz sayın Merhum Dınk ı ziyarete gitseydik inanıyorum ki bir prosedürle karşılaşmamız içten bile değildi.En azından bir sekreter bizi beklememiz konusunda uyaracak ya da bize bir görüşme saati ayarlayarak bu görüşmenin oluşmasını sağlayacak tı.Şimdi bu tezimize göre sayın merhum Dınk nasıl oluyorda işyerine giriyor,işyerinden aşağıya çağırılıyor üzerine bir ceket bile almadan adeta yakın bir dostunun geldiği hevesi ve heyecanı ile belki bu cinayeti planlayan kanlı ellerin tuzağına düşüveriyor.Benim belki de ölene dek kafamda soru işareti olarak kalacak bu cinayetle ilgili ilk şüphelerim bu doğrultuda .
Aslında başka bir konu bizleri daha çok üzdü son bir kaç günden buyana.O da bir şehrin Trabzon ilimizin sanki cinayet yetiştiren bir kent haline geldiğinin sürekli olarak medya ve medyada sesini rahatlıkla duyurabilme imkanı olanların bunu adeta dayatmaları oldu.Sanki Karadeniz insanının o kendine has tatlı hırçınlığının Papaz Santoro cinayeti ilede ilişkilendirilerek Trabzon un ve Trabzon luların topyekün töhmet altında bırakılması çabası olduğudur.Ban köken olarak Trabzonlu değilim annemö Bursa babamsa Bileciklidir ama beni bu konu belkide bir Trabzonlu hemşehrim kadar rahatsız etti.
Bir zamanlar Güneydoğudaki çatışma haberleri yada yapılan bir saldırının ardından o eylemi yapanların Falanca ilden Falanca oğlu fişmanca olduğu duyurulurdu.Artık sanki Türkiye de bu tarz işleri yapanların Trabzon lu olması gerekiyormuş gibi bir hissiyat bu millete enjekte edilmeye çalışmaktadır.
Birçok yazımda berlkide şiirlerimde çokça işlediğim ve iddiasında olduğumuz şey şudur.’’Bu millet Aziz Türk Milleti 5000 yıllık tarihinde gittiği her diyara can emöniyeti,mal emniyetini,namus emniyetini,din ve vicdan emniyetini doya doya yaşatmış bir büyük millettir.’’Ama son günlerin medyasında sanki Gazi Musatafa Kemal ATATÜRK ün Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurarken koyduğu ilkelerin içinde Milliyetçilik,Devletçilik,Halkçılık gibi kurallar yokmuşcasına.Vatanını sevenlerin,milletini sevennlerin adeta birer suçlu olduğu bu düşüncelerin ise köhneleşmöiş birer düşünce yumağı olduğu konusu işlenmektedir.
Zaman gazetesini genel yayın yönetmeni cinayet günü gece saat 02:00 sularında yaptığı tv açıklamasında bu cinayeti işlyenlerin’’Ülke satılıyor,ülkede misyoner faaliyetler çoğaldı yaygarası koparanlar’’ olduğu söylemi ise zaten tümden içler acısı bir ifade idi.Şimdi burdan soralım.Eğer size göre Vatan toprakları satılıyor diyenler bu cinayetin ardında ise ’’Tapu Kadastro Genel Müdürü’’ bunu söylüyor,o mudur bu cinayetin ardındaki isimlerden biri?Yoksa Bundan 1-2 ay evvel Sevr tekrar hortlatılıyor,Türkiye Cumhuriyet tarihinde olmadığı kadar kötü bir dönemdedir’’ diyen sayın Genel kurmay başakanımı? sahi ya siz ne demek istiyorsunuz ?
Bu millet aziz bir millettir bakın merhum Dınk bile kendisini bu milletin içinde bir güvercin kadar emniyette hissediyor.Bu millet bırakın güvercini bir karıncayı bile incitmez.Merhum Dınk öyle bir yazı yazmış ki aslında ’Eğer bana birşey olursa benim katilimi bu milletin içinde aramayın’ diye belkide son mesajını vermiş bir insan haline geliveriyor gözümüzde.
Evet Dınk haklıydı bu millet güvercinlere dokunmaz.Ama güvercinlerede,kuşlarada,böceklerede,Hrant larada ,Ayşelere de Hasan ve Hüseyin lerede kıyanların kimler olduğunu herkez gayet iyi biliyor.
Irak ta 650.000 insanı kim katlettiyse Hrant ı da onlar katletti,9 yaşında ki kız çocuğunun ırzına Irakta kimler geçtiyse,Hrantın da can emniyetine onlar tecavüz etti.Filistinde Lübnan da Afganistan da zulmü kim yaptıysa aynı tarifeyi kurban bayramı 10 yıl koynunda beslediği Saddam ı kim astıysa Hrant ı da o öldürdü.
Sözüm özü diyeceğim o dur ki satılmışlar her ne söylerlerse söylesinler,her ne kadar vatan sevgisinin gereksizliğini savunurlarsa savunsunlar,milletin bu topraklara olan bağlılığını ne kadr sıfırlamaya çalışırlarsa çalışsınlar,her ne kadar bu işleri yapanlarla eş başkanlıklar yürütürlerse yürütsünler,bu millet bu tuzaklara düşmeyecek kadar basiret sahibidir.
Bu millet öldürülen kendi gazteci vatandaşı Hrant ınada kainatın öbür tarafında zulüm gören basit bir köylüyede merhametle bakacak ferasetin sahibi ender milletlerden biridir ve belkide bu yaşadığımız dönemde de etk millettir.Her ne yaparlarsa yapsınlar,kainat bir gün bu milletin elinden tekrar can,mal,namus,din ve vicdan emniyetini yine bu milletin elinden doya doya yaşayacaktır.
Selam saygı ve muhabbetlerimle
YORUMLAR
Güzel bir yazı
Ve Gümüş hocamın çok değerli görüş ve yorumu
Sahi daha ne olması lazım uyanmak için?