- 1709 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HİCRİ AYLARIN BİRİNCİSİ MUHARREM AYI -AŞURA GÜNÜMÜZ MÜBAREK OLSUN....
Arabi aylar on iki adet olup ilki Muharremi şerif ayıdır.Hicri sene Muharrem ayının ilk günü ile başlar.Hicretten sonra müslümanlar sene başını tesbit için hicreti esas almışlardır.
Resululullah efendimiz sav.buyurdular:Ramazan ayından sonra ki en faziletli oruç,Muharrem ayının orucudur.Farz namazlardan sonra ki en faziletli namaz da gece namazıdır.Ebu Hüreyre Sahih-i Müslim.
Yine Hadis-i şerifte:Arife günü oruç tutanın orucu,iki senelik günahına keffaret olur.Muharrem ayından oruç tutanın herbir gününe,otuz gün oruç sevabı verilir buyurulmaktadır.İbn-i Abbas ra.Taberani..
Peygamber Efendimize aşure günü oruç tutmayı sordukları zaman:Aşure gününün orucu,bir senelik günahlara keffarettir buyurmuşlardır.
İbn-i Mace Sahihinde yazıyor:Resulullah sav.buyurdular ki:Muharremin onunda tutulan orucun,bir senelik günahlara keffaret olur ümüdindeyim.
İbn-i Abbas ra.buyuruyor ki:Peygamberimiz sav.Medine’ye gelince Yahudilerin Aşure günü oruç tuttuğunu gördü.Sebebini sorunca ona:Bu gün Ulu Allah Hz.Musa as. ile İsrailoğullarını Firavun karşısında üstün çıkardı.Biz de Hz.Musa’ya as. duyduğumuz hürmete dayanarak bugün oruç tutuyoruz diye cevap verdiler.
Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz onlara:Biz Hz.Musaya as.sizden daha saygılıyız diye buyurarak ümmetine aşure günü oruç tutmalarını emretti.
Aşure gününün üstünlük sebebiyle ilgili olarak bize geniş bilgiler gelmiştir.Bunlara göre bugün Hz.Ademin as.tevbesi kabul edildi.Yine Hz.Adem as. bugün yaratıldı.Cennete girmesi de bugüne rastlar.
Arş Kürsi,gökler,yeryüzü,güneş ,ay ve yıldızlar,ve cennet bugün yaratıldı.Hz.İbrahim as. bugün yaratıldı.Ve bugün Nemrutun ateşinden yanmaksızın kurtuldu.Yine Hz.Musa as. ve yanındakiler suda boğulmaktan kurtuldular.Firavun ve adamları Kızıldenizde suda boğuldular.
Hz.İsa as. bugün doğdu ve bugün göğe çıkarıldı.Yine bugün Hz.İdsis as.göğe çıkarıldı.Nuhun as. gemisi müminlerle beraber Cudi Dağında karaya çıkartıldı.Hz. Süleyman as. a bugün saltanatı verildi.
Hz.Yunus as. balığın karnından bugün de yeryüzüne çıkarıldı.Hz.Yakubun as. bugün gözleri açıldı.Hz. Yusufun as. kuyudan çıkarılması bugüne rastlar.Hz. Eyyup as. ın tutulduğu hastalıktan şifa bulması da bugün olmuştur.Dünyaya ilk yağmurun düşmesi de aşure gününde olmuştur.
Daha önceki ümmetler zamanında bugün oruç tutmak çok yaygındı.Ramazandan önce de diğer ümmetlerde bugünde oruç tutmanın farz kılınıp sonradan bu emrin ortadan kaldırıldığı ileri sürülür.
Hicretten sonra bugünü oruçla geçiren Peygamberimiz as.Medineye gelince emrini yeniledi.
Hatta Peygamberimizin sav.fani ömrünün son yılında:Eğer gelecek sene yaşarsam,Aşure günlerinin dokuzuncu ve onuncusunda oruç tutacağım buyurduğu ve fakat o yıl içinde Allaha kavuştuğu,buna göre onuncu günden başka oruç tutmadı ise de bu arzuyu gerçekleştirdiği ileri sürülür.
Zihiccenin dokuzuncu ve onbirinci günü oruç tutulması:Siz aşure gününden bir gün önce ve birgün sonra oruç tutarak Yahudilerin geleneğinden ayrılın şeklindeki hadise dayanır.
Çünki,Yahudiler sırf Aşure günü oruç tutuyorlardı.Beyhakiye göre Peygamberimiz sav.buyuruyorlar ki:Aşure günü kim aile halkına ve yakınlarına karşı cömert davranırsa,Allah da onu bütün sene boyunca genişliğe kavuşturur.
Aşure günü Hz.Hüseyinin uğradığı ihanet,onun derece yüceliğinin artışına ve Allah Katında yüksek mertebesini ve temiz ehli beytin safına katılışını gösteren bir delildir.
Aşure gününde Hz. Hüseyinin uğradığı ihaneti anmak isteyen kimse,Allahın emrine uyarak ve Ulu Allahın:’Onlara Allahtan mağfiret ve rahmet vardır.İşte onlar hidayete erenlerdir.’Mealindeki ayetle Hz. Hüseyine ayırdığı mertebeye saygı duyarak yalnızca’İnna lillahi ve inna ileyhi raciun’demesi gerekir.
Bunların dışında hiçbir kimsenin,sakın ha sakın rafizilerin,Caferilerin yaptıkları gibi yas tutma,ağlaşma,zincirle sırtlarına vurma,dövünme gibi islami olmayan davranışlara ilgi göstermemesi gerekir.Böyle davranmak müminlerin ahlakıyla bağdaşmaz.
Eğer böyle yas tutmak ağlamak dövünmek meşru olsaydı Hz.Peygamberimizin sav.ölüm yıldönümünde böyle yapmak daha uygun daha yerinde olurdu.Mukaşefetül kulub..
Hz.Muhammed as.ın yaptığı veya emrettiği şeyleri yapmak ibadet olur.Ehl-i sünnet alimlerinin bildirmediği,din kitaplarının yazmadığı şeyleri yapmak sevap olmaz günah olur.Bugün de herhangi bir tatlı yapmak,fakirlere sadaka vermek sünnettir,ibadettir.
Hz.Hüseyin ra.o gün şehid oldu diye matem tutmak,dövünmek de bidattir günahtır.Aşure günü matem tutmak şiilerin alevilerin uydurmasıdır.İslamiyette matem tutmak yoktur.Müslümanlar sadece aşure günü matem tutmaz.
Kerbela faciasını her hatırlayınca her zaman üzülür,kalpleri sızlar,kan ağlar.İslamiyette matem tutmak caiz olsaydı,Aşure günü değil,Resulullahın Taifte,mübarek atyaklarının kana boyandığı,Uhutta mübarek dişlerinin kırılıp mübarek yüzünün kana boyandığı ve vefat ettiği günler için matem tutulurdu.Riyadün Nasihin..s.275
***
Şiiler Aşure gününü gerçekleştirdiği dindışı kanlı gösterilerle düşmanlık üretmekle kalmıyor; aynı zamanda dinimiz İslamiyeti gayrimüslimlere yanlış tanıtıyor ve dinimize en büyük zararı veriyorlar.
Şiiler “Aşure” yerine “Aşura” kavramını kullanırlar. Kerbela’da yaşananlar acıları Aşura Törenleri adı altında her yıl tazelenen yas törenlerine dönüştürmeyi başaran Şia, dinimizin çizdiği sınırları çoktan aşmıştır.
Şiiler tarafından gerçekleştirilen Aşura Yas Törenleri, matemin boyutlarını anormali ölçüsünde aşan, kendileri dışındaki Müslümanlara karşı bin yıllık kin, nefret ve düşmanlığın tazelenmesini sağlayan ve Pers/Şii kimliklerini bu düşmanlık ekseninde koruma amaçlı propaganda faaliyetleri haline gelmiştir.
Şiilerin Kerbela’da Hz. Hüseyin’in şehit edilmesini Hz. Peygamberin vefatından daha çok önemsemeleri, yeni bir dinin teşekkülünün neticesidir.Diğer yandan, İslam tarihi açısından Aşure gününde sevinilmesi gereken onca mühim olay varken, Şiilerin bu günü, sadece diğer Müslümanlara kine ve nefret duymaya vesile olacak yas etkinliklerine dönüştürmesi düşündürücüdür.
Kanlı aşura törenlerinin, resimde görüldüğü gibi, Hz. İsa’nın işkence gördükten sonra çarmıha gerildiğine inanan Hıristiyanların yas törenlerine benzemesi, Şia’nın farklı dinlerden etkilenerek oluşturulmuş karma bir inanç olduğunu göstermektedir.
Aşure Günü’nde normal Müslümanlar aşure yapıp bunu dağıtarak hayır işlerken, Şiilerin bu günde kan dökmeleri; İslamiyet ve Şia arasında topluma, insana, dine bakış arasındaki temel farklılaşmayı gösterir.
Her zamanki gibi Şia kin nefret ve intikam penceresinden bakarken, İslamiyet sevgi ve yardımlaşma penceresinden bakarak Aşure gününü kutluyor.
Alıntı...
***
Muharrem ayının 9. ve 10. geceleri birer tesbih namazı kılmalıdır. Yine 9. ve 10. geceleri teheccüd vaktinde Allâh rızâsı için 4 rek’at namaz kılınır. Her rek’atte Fâtiha-i şerîfeden sonra 50’şer İhlâs-ı şerîf okunur.
Bu günlerde Hatm-i Enbiyâ’ya devâm etmelidir. Bilhassa 9. günü akşamı, (yâni 10. gecesi) Hatm-i Enbiyâ yapılması çok fazîletlidir. Muharrem ayı içerisinde mümkün olduğu kadar çok istiğfâr etmelidir.
Muharrem ayının onuncu (Âşûrâ) günü, önceki bir gün yâhut sonraki bir gün ile birlikte oruç tutmak sünnettir. Yalnız Âşûrâ günü oruç tutmak tenzîhen mekruhtur. Hadîs-i şerîfte, “Âşûrâ orucunu tutunuz ve ona dokuzuncu yâhut on birinci günü ilâve ederek Yahûdilere muhâlefet ediniz, onlara benzemeyiniz.” buyurulmuştur. (Nîmet-i İslâm)
Âşûrâ yani Muharrem ayının onuncu gününde itâat ve ibâdet edenlere Allâhü Teâlâ çok büyük sevablar ihsan eder.Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Her kim Âşûrâ günü çoluk-çocuğuna cömert davranırsa, Allâhü Teâlâ senenin tamamında ona rızık genişliği verir.” buyurmuştur.
Tâbiînin büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî (r.a.) (v. 161) “Biz bunu elli sene tatbik ettik, rızık genişliğinden başka bir şey görmedik.” demiştir.Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Medine’ye hicret buyurduğunda Yahûdilerin âşûrâ günü oruç tuttuklarını gördü ve “Bu ne orucudur?” diye sordu.
“Bu gün büyük bir gündür. Bugün Allah Azze ve Celle’nin İsrâiloğullarını Firavundan kurtardığı gündür. Mûsâ (a.s.) (Allâh’ın bu lütfuna şükür için) oruç tutmuştur. (Biz de tutarız)” dediler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Biz Mûsâ(nın sünnetini ihyâ)ya sizden daha lâyıkız.” buyurdu ve o gün oruç tuttu, Ashâbına da tutmalarını emreyledi. Böylece âşûrâ orucu vacib oldu. Ancak Ramazan orucu farz kılındıktan sonra âşûrâ günü oruç tutmak müstehab olmuştur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) son zamanlarında Yahudi ve Hıristiyanlara muhâlefet etmeyi emrettiklerinde Ashâbı:
“Yâ Resûlallâh! Yahudi ve Hıristiyanlar Âşûrâ gününe hürmet ediyorlar.” dediler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.);
“Öyle ise gelecek sene -inşâallâhü Teâlâ- dokuzuncu günü(yle beraber) tutarız.” buyurdular. Ancak gelecek sene Muharrem ayı geldiğinde Resûlullâh (s.a.v.) âhirete irtihal buyurmuşlardı.
***
Muharrem ayının onuncu günü Âşûrâ günüdür. Âşûrâ gününde yukarda izah edildiği üzere çok büyük ve mühim hâdiseler meydana gelmiştir.
O gün, eve ufak-tefek erzak alınırsa, bir sene boyunca evde bereket olur.
En az on Müslümana birer selâm veya bir Müslümana on defa selâm verilir.
Fakir fukarâ sevindirilir.
O gün gusledenler, bir sene ufak-tefek hastalık görmezler.
10 defa şu duâ okunur: “Sübhânallâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ılmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-arş.”
Âşûrâ gününe mahsus olmak üzere kuşluk vaktinde 2 rek’at namaz kılınır. Her rek’atte 1 Fâtiha, 50 İhlâs-ı Şerîf okunur.
Namazdan sonra da şu salevât-ı şerîfe 100 defa okunur: “Allâhümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidinâ Muhammedin ve Âdeme ve Nûhın ve İbrâhîme ve Mûsâ ve Îsâ vemâ beynehüm mine’n-nebiyyîne ve’l-mürselîn. Salevâtü’llâhi ve selâmühû aleyhim ecmaîn.”
• Öğle ile ikindi arasında 4 rek’at namaz kılınır. Her rek’atte 1 Fâtiha, 50 İhlâs-ı Şerîf okunur. Namazdan sonra: 70 istiğfâr-ı şerîf, 70 salevât-ı şerîfe, 70 defa da “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyil-azîm” denilir. Sonra da ümmet-i Muhammed’in hidâyeti ve halâsı, kurtuluşu için duâ edilir.
Rabbim cümlemizi imanla yaşayıp imanla bu fani alemden baki aleme giden kullarından eylesin.Rabbim Aşure günümüzü ve muharremi şerifi hakkımızda hayırlı eylesin.Hepinizin Aşura gününü tebrik ederim..
11.10.2016//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.