Manevi değerler
Ah o , sade , saf ve berrak zenginliğin içinde’ki sefalet dolu çocukluğumuz...
En azına yetinmeyi , en azı az görmemeyi bilirdik ,
kibir ve grur yapmadan , yetinirdik .
mutlu özgür ve hür yaşardık ,
ayaklarımız çıplaktı ,
kan akardı ,
dayakla yerdik ,
çektiğimiz açılara güler , hemen unuturduk.
karnımızın açlığını ayaklarımızın çıplaklığını hissetmezdik bile...
Dayak yediğimiz yerler de güller biterdi,
ağlarken gülerdik,
göz yaşlarımız kurumuş ekmeği yumuşatırdı,
göz yaşlarımız yerlere akardı,
dikenler çıplak ayaklarımızı okşardı.
benim çocukluğum mutluluğu :
bir dilim saç ekmeğin de ,
keçi postunda kurutulmuş bir parça çökelekte ,
şefkatle bakan yada gülümseyen bir yüzde,
başımı okşayan nasırlı bir elde,
Plastik topu alan dede’min para dolu cebinde ,
bulurdu...
Ben hiç mutsuz olmadım , ne plastik topum patladığın da
ne badenciklerim şişdiğin de ,
ne de parmakları’mın ucunda ,
ögretmenimin hırsla , öfkeyle , alman cilali cetvelimi kırdığın da...
şimdi?
mutsuzum...
Hazm edemediğim , değişen :
vatan’ım , memleketim ,
çevrem , ailem ,
Her gün büyüyen ,değişen çocuklarım ,
Her gün daha fazla kayıba uğrayan manevi değerlerim ...
Mutsuzum ...
Hazm edemediğim , değişen :
Vücudum , seyrekleşen saçlarım
dökülen dişlerim ,
sarkan karnım ,
incelen ayaklarım...
Mutsuzum ...
Gençlerime , çocuklarima ...
Karınları aç , ayakları çıplak değil ,
hür ve özgür de değil...
kim bilir belki de onlar da gelecekte
şu an benim hür ve özgür diyemediğim ortamı arayacaklar.
Bir sonra ki nesilin mutsuzluğun da yanacaklar..
( Beterin beteri var , hangi beterler de teselliyi bulacaklar..)
Benim çocukluğum da ki özgür duygu ve hisleri , manevi değerleri şu an aradığım gibi...
ekber a. münih