- 439 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DİREKSİYONDA AGRASİF BİZ TÜRKLER
DİREKSİYONDA AGRASİF BİZ TÜRKLER
Nedense araç direksiyonuna oturduğumuzda haleti ruhiyemiz değişiyor. Direksiyonun verdiği gücü hırsa dönüştürüyoruz maalesef. Çok aceleci davranıyoruz. Ne karşımızdaki araçlara, ne de yayalara saygımız kalıyor, yol veriyoruz. Hatta o kadar kendimizden geçiyoruz ki; normalde ağzımızdan kötü söz çıkmıyorsa da, direksiyonda bin bir çeşit kötü sözler sarf edebiliyoruz. Ne olur ki karşımızda ki arabaya yol versek. O bizden önce geçse ne olur. Biz ondan sonra geçsek ne olur. Yolda giden araç resmen; yolun ortasında kalmış yaya ile mücadele ediyor. Önce sen geçeceksin, ben geçeceğim diye. Geçenlerde akülü engelli arabalı bir arkadaşım yolda giderken arkadaki araç sürekli korna çalmış. Engelli nerdeyse kaldırıma çıkayazmış. Ne kadar ayıp bir durum. Nasıl bir hırs bu anlamıyorum. Bir vesile ile Bulgaristan’da bir toplantıya katılmıştım. Yol kenarına tam ayağımı attım ki, karşımda belki de 50 araba aniden durdu ve benim geçmemi bekledi. İnanamadım. Avrupa’nın belki de kendisini geliştirmiş olduğu en güzel konu olmuş yayalara saygı konusu.
İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Maalesef Türkiye’de ucuz. Bu hafta sadece kendi yaşadığım bölgede bir haftanın her günü bir kaza oldu ve maalesef bir dünya hayatını kaybeden insanlar var. Ülke gündem haberlerine baktığınızda günlük zaten bir dünya kaza haberleri var. Hükümetten Allah razı olsun. Bir dünya yol yaptı ama çözüm sadece yol yapmakta değilmiş demek ki. Zihniyetlerde bir problem var. Türk milleti neden bu kadar hız tutkunu. Bunu araştırmak lazım. Trafik ile ilgili neler yapmamız lazım. Eğitimle mi bunu aşmamız lazım. Ya da trafik dersleri mecburi hale mi gelmesi lazım. Ya da trafik cezalarını daha da artırmak mı? Ya da katılımı mecburi sosyal projeler mi? Bilmiyorum aklıma gelen bunlar.
Eksisozluk.com’daki araba sürüş tanımı maalesef şöyle yazılmış bir yorumcu tarafından;
‘ Araba aynı zamanda bir sinir boşaltma mekanizmasıdır, bunu hazmedin ve trafikte yaşanan kavgaları, söz dalaşmalarını ciddiye almayın, büyütmeyin, gerilmeyin, sinirlenmeyin, sakin olun bi. önünüzdeki dingile ya da yanınızdaki dangalağa küfür etmekte serbestsiniz, ancak o dangalağın kim olduğunu bilmiyorsanız ve bundan sonra görmeyecekseniz. işe bu açıdan bakıldığında araba sürmek aslında çok yararlı bir eylemdir.’(1)
Bu zihniyetten vazgeçmeliyiz.
KAYNAK
(1) eksisozluk.com/araba-kullanmaya-yeni-baslayanlara-tavsiyeler--1807101?p=7
YORUMLAR
Aslında, arabaların şahlanma, öndeki arabayı aşar gibi bir özelliği olsaydı, başka bir ülkede hemen hiç görülmeyecek olsa da, Türkiye karayollarında çiftleşen kaplumbağalar gibi görünen arabalardan geçilmezdi...:)))
Yani, cinsellikle ilgili bilinçaltı saplantılarımızın bunda da rolü varmış gibi, bence...
Öyle ya, söz konusu olan adrenalin, testosteron...
"..... dini imanı olmaz" yargısı bağlamında, araba bizim egomuzu, hatta idimizi kışkırtan bir şey...
Ciddi olursak, ne yazık ki, görgüsüzlüğümüzün de bir dışavurumu bu durum...
Vesselam.
Saygılarımla.