Bir insana iki türlü bilgi nasip olur : biri, başkaları tarafından verilen, diğeri ve en önemlisi ise, kendi kendine kazanılandır. -- gibbon
Ömer Faruk Hüsmüllü
Ömer Faruk Hüsmüllü
@omerfarukhusmullu

Göçe Göçe-Dedemi Bir Daha Görmedim-47

9 Ekim 2016 Pazar
Yorum

Göçe Göçe-Dedemi Bir Daha Görmedim-47

1

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

542

Okunma

Göçe Göçe-Dedemi Bir Daha Görmedim-47

Anneannem, eşyalarını hazırlamış bekliyor, Osman dedem annemle konuşuyor. Pencereden bir faytonun yanaştığı görülüyor. Kapı tokmağının sesi duyuluyor. Babam, dedemleri terminale götürmek için fayton tutmuş. Dedem ve anneannem dışarı çıkıyorlar, hepimizle vedalaşıyorlar. Annem, elinde bir sürahi su ile bekliyor, arkalarından dökmek için. Ben, son anda dedemlerle birlikte terminale gitmek istediğimi söylüyorum. Dedem onay verince biniyorum faytona. Ben babamla yanyana, karşımızda da anneannemle dedem oturuyor. Faytoncu “Dehh” deyip kamçıyı şaklatıyor, atlar aheste aheste yürümeye başlıyor. Biraz böyle gidiyoruz, ama bu hız faytoncuya yetmiyor; hayvanlara birkaç kere kamçıyla vurup daha yüksek sesle “Deehh” diyor. Atlar koşmaya başlıyor. Tekerlekler çukur yerlerden geçerken sağa sola sallanıyorum. Bir ara düşeceğim sandım. Babam durumu farkedip, kolunu omuzuma koyup destek verdi.
Çarşıdayız. Atlar koşmayı bıraktı. Burada yol düzgün olduğu için fazla sallanmıyoruz. Az sonra Saray sinemasının karşısındaki caddede bulunan terminale geldiğimizde, faytoncu “Bıırrr” deyip dizgini bütün gücüyle çekti, atlar durdu. İndik. Terminalde üç tane otobüs duruyor. Koyu mavi renkli, uzun burunlu bir otobüsün yönü çıkış kapısına doğru çevrilmiş ve üzerinde bir delikanlı var. Aşağıdan aynı yaşlarda bir delikanlının verdiği yolcu eşyalarını yerleştiriyor. Valizler, çuvallar, küçük sandıklar ve bir de üzeri kilimle örtülü bir denk var yerde. Bunlar da yerleşince, yukarıdaki genç, eşyaların üzerine bir branda çekip, bağladı ve arkadaki merdivenden aşağı inip, şoför mahallinden “Z” şeklinde bir demir alıp arabanın önüne taktı. Kolu birkaç kere çevirdi. Motor, gürültülü bir şekilde çalıştı.
Biz yazıhanenin kapısı yanından seyrediyoruz. Eller öpülüyor, boyunlara sarılınıyor, gözyaşları akıtılıyor, sonra da yolcular otobüse biniyorlar. Biz de anneannemle ve dedemle vedaşlaştık. Onlar da otobüse geçtiler, yerlerine oturdular. Anneannem cam kenarındaydı. Beş dakika kadar bekledik. Şoför geldi, yerine bindi, motora gaz verdi, egzosundan siyah dumanlar çıkartarak otobüs hareket etti. Anneannem bize belli etmemeye çalışarak, eliyle gözlerindeki yaşları sildi. El salladık. Gittiler...
Hava soğuk. Üşüyorum; güneşin de benden aşağı kalır tarafı yok, gri-beyaz bulutların arkasında titreyip duruyor; arada sırada hayal meyal görünüyor. Ve sonunda bulutlar tamamiyle kapatıyorn güneşi...
Babama haber verip eve dönmek üzere yanından ayrılıyorum, çünkü o buradan işe gidecek. Duygularım karmakarışık, adımlarım kısa ve yavaş; evin yolunu tutuyorum.
Bir daha dedemi görmedim. Çünkü Kırşehir’den gittikten bir sene sonra ölüm haberi geldi. Ona yaşını her sorduğumda hep -benim o sırada anlamadığım, onu kaybettikten sonra anlayacağım- şu cevabı veriyordu:
-Ölecek yaştayım oğlum, ölecek yaşta...
(Devam edecek, ama gelecek bölümde bitiyor...)

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Göçe göçe-dedemi bir daha görmedim-47 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Göçe göçe-dedemi bir daha görmedim-47 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Göçe Göçe-Dedemi Bir Daha Görmedim-47 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
-IspartaGülü-
-IspartaGülü-, @-ispartagulu-
10.10.2016 04:50:24
yazının sonundaki dedenizin sözleri hikayenin bitişini gösteriyor hocam...ölecek yaştayım oglum.ölecek yaşta....mekanları cennet olsun hocam
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.