- 819 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ULUSAL GÜVENLİK KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI (PROJE)
Şehit düşen oğlu için hakkımı bu vatana helal etmiyorum diyen ananın feryadı kanıma dokunduğu için bu yazıyı kaleme aldım...
Sayın okuyucularım son yirmi yıl boyunca kahraman ordumuz yetmiş iki saatte bir şehit verdi. Ve yine doksan altı saatte bir asker intihar dâhil bir askerini idari zayiat olarak toprağa veriyor.
Ve satılmış medya, yıkıcı, bölücü ve irticai unsurlar ve Avrupa Birliği şakşakçıları ordu küçülmeli, profesyonel olmalı, hudut ve iç güvenlik Silahlı Kuvvetlerden alınmalı İçişleri Bakanlığı emrine verilmeli özel teşkilat kurulmalı diyenler bu gençlerin toprağa verildiğini gördükçe ellerini sıvazlayarak "bak biz dememiş miydik" diye bayram ediyor.
Ve biz maalesef teknik istihbarat desteği karşılığında şehitlerimizin intikamını almak için meşru müdafaa hakkımızı kullanmaktan vaz geçiyoruz.
Ulusal güvenlik sistemimiz ordumuz hariç diğer ayakları SOS veriyor. Ve şimdi 65 yıllık bir uğraşının sonunda o hale getirmek istiyorlar. Kore’de denediler, Kıbrıs’ta denediler, Güneydoğu’da denediler. Birçok yönden dışa bağımlı olmasına rağmen ama bu Şanlı Ordu’muzu dize getiremediler.
Şimdi milli gücü ele geçiremedikleri yedinci ve son unsuru olarak yakın mercek altına almışlar. Bu orduyu nasıl parçalarız. Onu nasıl çözeriz. Onun peşindeler.
Evet, Ordu profesyonel olmalıdır. Ama onların istediği gibi değil. Tüm Türk gençleri askerlik yapacak şekilde olmalıdır. Evet, teröristin karşısına 20 yaşındaki asker çıkmamalıdır. Ama polisin bünyesinde ki gibi Özel Timler gibi politize olmuş güvenlik güçleri ile de halkın karşısına çıkamazsınız.
Öyle bir sistem olmalı ki Silahlı Kuvvetlerimiz mevcut gücünden hiç bir şey kaybetmemeli ama yukarıdaki zaaflarını da gidermeli ve bu vatan hainlerinin elindeki bütün kozları da elinden almalı.
Önereceğimiz projenin fayda ve mahzurlarını okuyucuların yorumuna bırakacağım. Ama eminim ki okuyunca hiç bir mahsur bulamayacaklardır.
Ordumuzun adı Türk Silahlı Kuvvetleri ve ya Ulusal Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı olmalıdır.
Bu adın altında İç Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Sınır Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Dış Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı olarak üç kuvvet komutanlığı olmalıdır.
İç Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı adı altında Kırsal Güvenlik Kuvvetleri ve Kent Güvenlik Kuvvetleri olmalıdır. Polis ve Jandarma bu kuruluş için temel teşkil etmelidir.
Sınır Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı adı altında; Kara Sınırları Güvenlik Kuvvetleri, Hava Sahası Güvenlik Kuvvetleri, Sahil Güvenlik Kuvvetleri olmalıdır.
Dış Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı adı altında; Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları bugünkü teşkilatı ile olmalıdır.
İç Güvenlik ve Sınır Güvenlik Kuvvetleri tamamen profesyonel olmalıdır. Kendi Harp Okulları olmalıdır. Kendi özel niteliklerini kapsayan İç Hizmet, Askeri Ceza ve Personel kanunları olmalıdır.
Görev alanlarına uygun kadro ve teşkilat yapısı kurulmalıdır. Personel, İstihbarat, Harekât ve Lojistik yapısı görevlerinin gerektiği şekilde fakat Türk Silahlı Kuvvetlerine benzer esaslarla düzenlenmelidir.
Dış Güvenlik Kuvvetlerinin yapısı ise sadece piyade mangasının avcı erleri hariç bütün teşkilatı profesyonel olmalıdır. Bu durumda Türk Gençlerinin tamamı avcı eri olarak ve yaklaşık 6-8 ay arasında askerlik yapacaktır.
İç Güvenlik ve Sınır Güvenlik Kuvvetleri’nin personel kaynağı bir akış içinde görev yapacaktır. Bu akış şu şekilde işleyecektir. Personel 21 yaşında göreve başlayacaktır. 21–25 yaş arasında sınır güvenlik kuvvetlerinde, 25–30 yaş arasında iç güvenliğin kırsal güvenlik kuvvetlerinde, 30 yaşından sonrada iç güvenliğin kent güvenlik bölümünde görev yapacaktır.
Bu yazıma başka bir yorum yapmıyorum.
YORUMLAR
Yazı güzel bravo. Beni en çok erol bey in yorumları mutlu ediyor. Aynı fikirleri paylaşmış olmaktan ziyade düşünen ve olgunca yorum yapan bir arkadaş olarak beni çok mutlu ediyor.Yorumlarınız birer makale ağırlığında Erol kardeşim. Selamlar.Bu vatan bu fikirlerle kurtulacak Erol kardeşim. Düşüncenize sağlık.YAzara da tekrar tebrik ve kutlama. Hassas konuydu.
Son yirmi yıl boyunca 72 saatte bir şehit, 96 saatte bir sair zayiat..
Uzun yıllardır bu istatistiklerle bir arada hiç bir ordu yaşayamaz.
Stratejik taktik mukabele ve kendini geliştirmenin yeterli olduğunu söyleyemeyiz bu durumda.Bu eksikliğin sorumluları kimler acaba.? Görevini yeteri kadar yapmayanların olduğu muhakkak.
Ayrıca, terörü bitirmemek, özellikle karışıklık yaratmak ve kaosu sürekli hale getirmek gayeli ergenekon türü yapılanmaların terörün bitirilememesinde ne derece etkisi var bilemiyorum, yargı süreci sonunda umarım bu netleşir.
Ama bazı yapılanmaların terörün sürmesinden nemalandığı gibi bir gerçek var ortada.Terör örgütüne silah sevkiyatı, bombaların patlayıcıların mantar gibi heryerden fışkırması, suikastler, provakasyonlar, dağlıca baskını vs. kafalarda soru işaret olarak kalmaya devam ediyor hala...