- 1183 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİİRDE ETİK
Evet, zaman zaman tartışılan üzerinde teoriler, üretilen, bir konu hakkında çeşitli kaynaklardan derlediğim bilgiler ve kendi şiir poetikamı sizlerle paylaşacağım.
Etik terimi Yunanca ethos yani "töre" sözcüğünden türemiştir. Sade anlamıyla “Töre Bilimi”dir. Aksiyoloji dalı olan etik, felsefenin dört ana dalından biridir. Yanlışı doğrudan ayırabilmek amacıyla ahlâk kavramının doğasını anlamaya çalışır. Etik batıda ahlâk felsefesi olarak da anılmıştır. Türkçe de “Ahlâk Bilimi” olarak da anıldığı olmuştur. Türkçede ahlakla eş anlamlı kullanılır.
Şiirde edebiyatın müstesna bir bölümü olup önde gelir. Edebiyat Arapça edep, adap kökünden gelen bir kelimedir. Bu sanat dalında zaman zaman mecazi kelimeler kullanılır. Kullanılan bu mecaz ve sanatların acaba etiğe uygun olup, olmaması tartışmaları sürüp gider. Yalnız açıkça küfür içeren mecazların ( şiirlerin)sanatla yakından uzaktan ilgisi olamaz, olmamalıdır. Düşünmeliyiz ki, dizeler yüreğimizden kaleme döküldükten sonra artık yalnızca bize ait değildir. Başka insanların okuduğu bir şiir hem üslup hem de muhtevasında ki kelimelere özen gösterilmesi, dikkat edilmesi etik değerler açısından önemlidir.
Etik değerlere aykırı kötü sözün açıkça söylenilmesinde rabbimiz hoşlanmaz. Kuran’ın belagatine bakıldığında ne kadar etik ve estetik edebi mahiyet arz ettiği görülecektir. “Sözün Sultanları” sayılan şairlerinde şiirlerinde etik kelimeler kullanması hem edebi manada başarısını artıracak hem de kalıcılık ifade edecektir.
Şiirimizde, öykümüzde bunalım edebiyatı ve ilkel çağların kalıntısı ve cinsel sapkınlık ve dürtünün sonucunda aşağılık kompleksi ortaya çıktı. Bu da kimlik ve buna bağlı olarak etik ve estetik sorunlarını ortaya çıkarıyor. Edebiyat da dünya görüşünden bağımsız bir olgu değildir. Öncelikle dünya görüşüyle ilgili sorunun çözülmesi gerekir. Bir ateistten güzel bir semai, ilahi, nefes beklemek çölde su bulmaktan zordur. Geleneği inancı değildir. İnançsızın bile inançsızlık inancı vardır. . Edebî geleneğimizin hem bilgi hem ruh olarak iyi kavranması gerekiyor. Sanat, kendinden ibaret bir çaba olamayacağına göre işin etik meselesi de önem taşır.
Boş söz, yalan söz, yanıltan söz söyleme hakkımız yoktur. Çünkü aydın kimliğiyle şair topluma örnek olmalı, affedersiniz cinsel organı gözlerinin altında veya kaleminde gezmemeli. Toplumun etik yapısına ürünlerindeki etik değerle katkıda bulunmalı, onu tahrip etmemeli, Sanat hassasiyetlerimizi dünya görüşümüzün önüne koyamayız. Fakat bunlar yapılırken estetikten de taviz verilmemeli. Güzellik, bizim medeniyetimizin en önemli meselesidir. Etik ve estetik, sağlıklı bir kimlik belirlemesiyle halledilebilecek meselelerdir. Yunusça bir ifadeyle “sözü bilip pişirmeden söz söylemenin bir manası olamaz”. Hayır ve güzel söyleyemeyen için hayırlı ve güzel olan susmasıdır.
“Efendim ben özgürüm her şeyi söylerim, sanata kimse pranga vuramaz”. Bahanelerine sığınıp, şiiriyle de olsa toplumun etik değerlerini dinamitleme hakkına sahip değildir. Bir şair şiir etiğine göre ne “sözü” ne de insanları incitme hakkına sahiptir. Dünyanın en iyi ve en ünlü şairi olabilir, fakat kendisine verdiği sözü tutamazsa “söz” de, “şiirde etik” de incinir. Sonunda şair geçinen etikten yoksun varlık çok güzel”Şeytan’ın Bülbülü” olur. Bir dönem öter, sonrada tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gider. Tarih bunların örnekleriyle doludur. Genç nesiller bunları lanetle anmaktadırlar.
Etik değerlerden uzaklaşmanın sonucunda, her yılışmanın sevgi, her cinsel içtepinin aşk, her zımbırtının müzik, her sulu gözlü sızlanmanın şiir sanıldığı bir toplumda sanat toplumdan kopar. Ne yazık ki bir kısım entel sanılan kara cahiller tarafından topluma bu enjekte edilmeğe çalışılmaktadır. Ucuz şiir, Ucuz sanat, ucuz müzik, ucuz sevgiler, ucuz insanlar ve ucuz yaşamlar. Sonunda bunalımlar.
Estetik ve etik değerlerin yozlaştığı, yozlaştırıldığı bir ortamda şiir de yozlaşmaktadır. Bu kaçınılmaz bir gerçektir. Sanki görünmez bir el, uzaktan kumanda ile insanı sistematik bir şekilde bayağılaştırmaktadır. Bu olgunun sadece Türkiye’de değil bütün dünya da var olan bir hakikattir.
Sanatın bir gayesi bulunur. Sanat insana yaşama sevinci, heyecan, mutluluk ve benzeri duygular ile düşünme gücü verebilmelidir. Şiirin böyle bir işlevi vardır gerçi. Bozuk yemek insanın midesini sindirim sistemini bozduğu gibi, etik değerden yoksun şiirde insanın beynini karıştır, toplumda küçüğün büyüğe saygısını azaltır, kötü eğitime yol açar. Cinsel istismara yol açar.
Laf olsun heybe dolsun misali şiir olmaz. Şiir aşure çorbası veya mozaik değildir, Etik ve estetikten yoksun içinde farklı şeyleri barındırmaz. Onda bir nizam ve intizam vardır.
Bu gün etik ve estetik değerlerden yoksun “Öküz böğürmesi” gibi sözlerin şiir diye ortada dolandığı noktaya nasıl gelindi? Nasıl oldu da Ahmet Yesevi, Mevlana, Yunus, Hacı Bektaşi Veli, Fuzuli, Baki; Nedim ve benzeri şair ve tefekkür önderlerini doğuran insanlık bu mahlûkları doğurmaya başladı? Ve nasıl oluyor da bu mahlûklar her yerde baş tacı ediliyor? Sözüm ona ödül alıyor. Yılın bilmem neyi seçiliyor. Düşünülmesi gereken bir durum değil mi? Ne dersiniz?
25.08.2008
Taha Tarık TORUN
ŞİİRLERLE SEYAHAT
“Maddi Ve Manevi Âlemlere”
YORUMLAR
Üstadım kaleminizden çok güzel bir yazı daha okudum hemde önemli konu..Allah razı olsun sizden ....
Aynen öyle lay lay yada geyikçe yazanlar bazan alkışlanırda olsa anlayanlar o sayfaya bakmazlar bile..Deryada inciyi bulmak gibi en doğruyu en güzeli seçmekte ..
Allaha emanet olunuz.......Uzaklardan yurdumuza selamlar..Saygılarımla..
...
Sanatın bir gayesi bulunur. Sanat insana yaşama sevinci, heyecan, mutluluk ve benzeri duygular ile düşünme gücü verebilmelidir. Şiirin böyle bir işlevi vardır gerçi. Bozuk yemek insanın midesini sindirim sistemini bozduğu gibi, etik değerden yoksun şiirde insanın beynini karıştır, toplumda küçüğün büyüğe saygısını azaltır, kötü eğitime yol açar. Cinsel istismara yol açar.
...
Değerli Hocam,
Her satırınızın altına imzamı atıyorum.
Sayısını hatırlayamadığım, üye olduğum sitelerdeki yazınızı haklı çıkaran tavırları görünce inanın yazmak çok zor geliyor. Bir müddet yazmamayı uygun gördüm. Bu ne kadar sürer bilemiyorum. Sizin gibi değerli kalemleri okumak yeter. Bizim gibi acizler yazmasa da olur.
Edepten yoksun satırlar baştacı ediliyor maalesef. İltifat marifete tabidir. Müşterisiz mal zayidir derler. Başınızı ağrıttım kusuruma bakmayın.
Allah'a emanet olunuz. Gönül çiçekleriniz daim olsun. Muhabbetlerimle...
Ucuz şiir, Ucuz sanat, ucuz müzik, ucuz sevgiler, ucuz insanlar ve ucuz yaşamlar. Sonunda bunalımlar.
....kaliteli yaşamak.. kaliteyi hatırlatmak..ve de hatırlatabilmek en büyük sanattır....bence...
kutlarım yürekten çok anlamlı düşünülesi yazınızı saygıdeğer hocam...
sevgim saygım selamlarımla..
Bu yazinizin tüm site tarafindan okunmasini isterdim .. Ama siir sitelerinde böyle bir baslikla yazi yayinliyorsaniz bakan olmaz .. ne yaziktir ...
ben de bir ara " Siir üzerine sohbet " diye bir yazi yayinlamistim Hocam ... 3 - 5 kisi haricinde bakan olamdi ..
hani o zaman kendi kendime demistim ;
" Geyik üzerine sohbet " mi yazmaliymisim . :-))
özür dilerim bu kadar öneli bir yazinizin altina bunlari yazdigim icin .
bu yaziniz bilmiyorum dergilerde de yayinlandi mi ama mutlaka yayinlanmali ...
her zaman okumaya vakit bulamiyoruz efendim ... gec kalmisim ama kacirmadigim icin mutlu oldum yazinizi ...
hürmetler ... sevgiler ..........
“Efendim ben özgürüm her şeyi söylerim, sanata kimse pranga vuramaz”. Bahanelerine sığınıp, şiiriyle de olsa toplumun etik değerlerini dinamitleme hakkına sahip değildir. Bir şair şiir etiğine göre ne “sözü” ne de insanları incitme hakkına sahiptir. Dünyanın en iyi ve en ünlü şairi olabilir, fakat kendisine verdiği sözü tutamazsa “söz” de, “şiirde etik” de incinir. Sonunda şair geçinen etikten yoksun varlık çok güzel ”Şeytan’ın Bülbülü” olur. Bir dönem öter, sonrada tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gider. Tarih bunların örnekleriyle doludur. Genç nesiller bunları lanetle anmaktadırlar.
hocam ellerinizden öpüyorum müsadenizle
her kelimesine katılıyorum, yürekten
sanat bir güzelliktir
saygı diye bağıranlar önce düşünmeli neye saygı ?
ahlaksızlığa mı saygı ?
anlatım ve konu seçiminiz için çok teşekkür
kutlarım yürekten / yüreğinizi
Sanat her zaman edebi yanında taşımalı..
Ben bunu sanat için soyunurum lafına benzetiyroum. Soyunmanın ne kadarı sanattır.
Kendini şair veya yazar olarak görenler de yazmadan önce 1000 kere düşünmeli.
Ama ne yazık ki şiiri de baside indirdik. Sanırım bu da toplumun basit düşüncelerle zaman geçirmesinden kaynaklanıyor.
Güzel bir konuya parmak basmışsınız.
Kutladım.