Yalın ayak çocuklar gibi...
Bir bilsem nasıl tamamlanacak bu yarım kalmışlık, hiç durmam koşarım, yalın ayak çocuklar gibi.
İnan, yorulmayacak gibi koşarım, gözü kapalı ağlarım hem de...
Hoş, tamamlanacak gibi değil bu boşluk. Parasız, aç ama gururlu bir çocuk gibi hıncım var hayata. Gecesiz, ölüsüz, sahipsiz bir köy gibi unutulmuşluk var üzerimde lânet gibi. Çok önemli bir otobüsü kaçırmış gibiyim. Islanıyorum yağmurda, bekliyorum hala o durakta. Boş yere, öylesine bekliyorum. Ruhumu başkası giyinmiş sanki, izliyorum sahnemde kendimi... Kendimi kuliste unutmuş gibiyim..
Hiç gelmemişlerdi gidenler benden. Ne meçhül hikayeler ölmüştü içimde kimbilir. İyi niyetlerimin altından itmişlerdi tabureyi, asmışlardı ince boynundan. Şimdi nasıl yarımım. İzlenmemiş bir film, yenmemiş bir yemek, kılınmamış bir namaz gibi. Zengin, soysuz bir şehrin aç kuşları gibi. İki yaşında bir öksüz gibi mahalle ortasında. Duâsız taze mezar gibi. Babası ölmüş taze gelin gibi yabancı kollarda. Ufacık ellerde kırılmış oyuncak gibi. İşte tam bunun gibi kursağıma diziliyor yarım kalmışlığım...
Ne yüksek duvarları var bu labirentin, hiç mi kaçış yok?
Bir bilsem nasıl tamamlanacak bu yarım kalmışlık, koşacağım yalın ayak çocuklar gibi.
Hiç yorulmadan, gözü kapalı ağlayacağım hem de...
✒T.Y.
YORUMLAR
" Gecesiz, ölüsüz, sahipsiz bir köy gibi unutulmuşluk var üzerimde lânet gibi"
Ne çok geç kaldık kendimize...Yaklaştıkça uzaklaşan serap gibi umutlarımız... İçime işledi yazınız... Kutlarım arkadaşım...