- 559 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Unutma beni çiçeğim (1)
Esnemekden çenem yerinden çıkacak dedi kadın. Bir kaç saniye sessizlik.kadın esnemişti.On dakikadır konuşuyorlardı telefonda, telefonu kapattılar. Vakit gece yarısıydı sade kahve içmezse uyuya kalırdı.Yorgun düşerdi belli bir saatden sonra..kahvesini yudumlayıp sigaradan bir nefes daha çekip üfleyerek bıraktı zehir zemberek nefesini Hastanede güvenlik olmak kolay olmasa gerekdi.. Acil gelen hastalar.. sarhoş gelen adamlar. Ve insanın bin bir türlüsü Pezevengi gece yarısı orospusu ve kavgaya karışmış travestiler ve kendisine askıntı olan orospu çocukları Hepsiyle ayrı bir uğraşırdı kadın herkese laf anlatmak kolay olmazdı.tabi gerçek bir hasta gelmezdi o saatde Hastalık hastaları panik atakları geçiren yosmalar hastane etrafında yaşayan ne idüğü belirsiz adamlar.. Ağız kokusunu çekmek kolay değildi kimsenin. Yusuf yüzlü iki oğlu vardı kadının ikisini de uykusuz gecelerin sabahında kazandığı helal ekmekle karınlarını doyurur üstünü giyindirir ve okuturdu..Birde belalası vardı bu kadının bütün dertlerinin üstüne bütün yorgunluklarının üstüne tuz biber olurdu.. Hoş severdi kadını belki kadına dudağını bal eylemişti dilini lal eylemişti Kalbini demirden bir ağ eylemişti adam. Belalısı derken Allah için kadına bir tiske vurmuşluğu yoktu adamın.Alnından başlamıştı kelliği tombul yanaklı kısa sayılmayacak kadar uzun boylu gövdesi bedenine ağır gelecek kadar şişmandı hızlı konuşurdu Zamanında sırtından çok vurulmuştu Annesi o gençken ölmüş babası evden kovmuş kardeşleri yüzüne bakmamıştı on yedisinde evliliğe kalkışmış evleneceği kızda amcaoğlusuyla kaçmıştı kimseye güveni yoktu adamın .Güvensizliğinden mi yoksa sevdiğinden mi kıskanırdı hiç bilemedi kadın. Çok kıskanırdı kadını İş arkadaşlarıyla konuşmasını yolda karşılaşmalarını ayaküstü iki hasbihal etmelerini istemezdi belalıydı adam iki haftada bir buluşurlardı kadınla sabah kahvaltısı güzel geçerdi özlemiş olurlardı birbirilerini İstanbulu kadıköyden başlayıp gülhane ye kadar elele dolaşırlardı ve ikindi vaktinde bir şeyler olurdu adama kadına biri baksa kadın adamın birine bir şey sorsa çılgına dönerdi suratı hapishane duvarını anımsatırdı adamın kurulmuş bir saat gibi hep ikindi vakti tutardı adamın kıskançlık krizleri belalıydı adam belki bir tiske vurmuşluğu yoktu kadına ama hep ikindi vakti kalbini kırardı kadının iki saat ayrılıktan yanlızlıktan bahsederdi. Güneş kadının göz yaşlarıyla batardı göz yaşlarını havada tutardı düşürmezdi belki yere işte o zaman pişmanlıklar içinde kıvranırdı adam bin kat daha üzülürdü adam keşke derdi adam keşke kıskanmasaydım kadının göz yaşlarını elleriyle siler kadını gözlerinden öperdi Bilmeseydi kadın adamın halini bu kadar çekilmez olmayacaktı adam bu kadar katlanamazdı adama kadın sevildiğini biliyordu adamda böyle olsun istemezdi elbet. kadının gözyaşları yanakdan süzülecek olsa adam içine ağlardı.içine dökerdi yaşlarını Ayrılırlardı akşamın ilk karanlıpında Kadın mutsuz adam gelecekden umutlu olurdu..
Ve öğle vakti arardı kadın adamı
-AŞKIM derdi adama öyle içten öyle tatlı Dağılırdı adamın Gözlerindeki sis perdeleri kalbindeki buz dağları erirdi kim karşı koyabilirdiki bu kadar güzel tatlı bir söze . Kadının sadece sesi güzel depildi oysa Sarıya çalan saçları omzuna düşer di kahverengi Gözleri ışıl ışıl bakardı Yüzünde ılık bir tebessüm yüzüne bakanların kalbine tatlı bir heyecan düşerdi iç çekerdi erkekler güzelliğine boyuna uzun etine dolgundu kadın bir bardak su misaliydi Söyleyin kim kıskanmazdı bu kadını kim sahip olup elinden avucundan uçurtmak isterdi. Adamda öyle yapıyordu zaten oda kıskanıyordu hep aşıraya kaçmıştı aşırı severdi kadını aşırı özlerdi aşırı merak ederdi bir saat sesini duymasa işte bu yüzden aşırı kıskanırdı kadını bir türlü hiç bir şeyin ortasını bulamadı. Adam
Esnemekden çenem yerinden çıkacak dedi kadın. Bir kaç saniye sessizlik.kadın esnemişti.On dakikadır konuşuyorlardı telefonda, telefonu kapattılar..adam çok üzülüyor ve ellerini havaya kaldıp
- Tanrım dedi adam bana bir zenginlik ver
Öyle bir zenginlik olsunki.. sevdiğim kadın gecenin bu saatinde
Hastane balkonlarında kendisiyle tirreyerek konuşan değil.. İpekten çarşafların üstünde kuş tüyü yastıklarda kollarımda uyutarak esnesin....
Adamın duası kabul olurmu bilinmez....
Ve kadın başını kollarının üstüne koyup uyuklamaya başladı.... Adam ise hiç bir şeyden habersiz yarını beklemeye..
SON
RECEP ÖZDEMİR 5 EKİM 2016 23:55
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.