- 1005 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Bize Kalan Gülümsemeler
___________"ve bir şiir gibiydi her şey hiç akşam olmuyordu...’
Bize kalan gülümsemeler ve şiirler olmasaydı
çok yalnız kalacağımı hep düşünürdüm.
Ve ne güzeldir ki Edebiyat ile ilgili dostlarım
hep çok özel insanlar olmuştur.
Edebiyatın bir okyanus olduğunu anladığım zamandı ki
kendimce de bir damla olduğumu farketmem ise hiç de güç olmamıştı.
Ve Edebiyat okyanusunda benim de ’bir damla-ihtimâl’ olma
riskim ise beni en çok sevindiren tarafım olmuştu.
Bir damla ihtimâlse doyasıya sevmek olurdu adı olsa olsa
ve hayatı nedensiz yaşamadan
ve sonbaharın sıcak müjdecisi olurdum belki de bir Ekim ayı ortasında
sessizce güne karışan.
Ve bu sihirin bozulmaması umuduyla bu düşsel gerçekliğin
bir uzantısı olur, savaşırdım gölgesinde yalnızlıkların.
Şu bizi koşulsuz güzelliklere taşıyan dostluk çemberinde
koşulsuz kalır, hiç ama hiç ayrılmazdım, ayrılmadım da.
-Hayat bazen güzelse ve acıları çıkardığımızda bize kalan
gülümsemelerimizse- diye
söyleyip avunduğum zamanlar vardı yaşadığım.
Oysa...
Kimi kez acılar hep kanatmamışmıydı bizleri ve her şeye
inat hayata inat
tutunacak bir yürek aramamışmıydık bazen ve ne kadar zordu ki
hayata yeniden
gülümseyebilmek/tutunabilmek. Ve çoğu kez hayâl kırıklıkları
ile başlamadı mı
dost yalnızlıklarımız.
Ve en güzel zamanlarımızın
birer resmini çekip yüreğe kazımadık mı bazen. Ya da çıkarmadık mı
bizi derinden sarsan olayları yüreğimizden.
Ya da en azından denemedik mi çoğu kereler.
İmkânsızlıklarını da bilerek.
Kolay da olmadı unutmak ve unutamadık da değil mi.
Ve çoğu kez en zor zamanlarımızda aslında
ne kadar da büyüdüğümüzün farkına varmadan geçtiğinde hayat.
Ve bir şekilde yaşamadık mı bir döngü gibi gerçeği.
Ve hep sormadık mı,
güzel ve mutlu günlerin çok mu gerilerde kaldığını
her defasında
binlerce kez sorgulayıp, kanatmadık mı acılarımızı defalarca.
Ve bazen sözde özgürlükleri de bir şekilde arayıp,
kazanmanın bazen kaybetmekten çok daha iyi olduğunu
düşünmedik mi.
Haksız yenilgilerde sesimizi duyuramadığımız zamanlarda,
bölünmedik mi.
Ya yüreğimiz, binbir parça ve kan revan içinde kalmadı mı.
Ve bir gün, aynı paydada buluşmak; belki bir şiirde veya bir yerlerde,
ve o denli
anlamlı değil miydi güzelliği, ve tarifsiz sevinci.
Ve yalnızlıkların bazen en güzel dostta olabilme ihtimâlini görmedik mi.
Ve oturduğunda zamanla taşların yerli-yerine.
Hiç korkmadan gönül muhasebesi yapabilmedik mi her insan gibi.
Ve sevgiyi koşulsuz taşımadık mı ihtiyacı olanlarla paylaşmayı bilerek.
Ve aşkı bulmadık mı her defasında aynı hatalarla defalarca kaybedip...
Sonuç: Hayat bazen güzelse, acıları çıkarıp
bize kalanlarla gülümsemeliyiz...
Copyright © by ahd
www.alihakanduz.com
YORUMLAR
Canımın içinden geçenler...(canlara)
40 günde 40 kişi akıp çıktık yola. Hepimizde kuruyan dalın, sönen yıldızın, sakat hayvanın, beşikte aç ağlayan bebeğin işsiz babanın çaresiz ananın kederini duyuyoruz.Hepsinden önce’’ insanın’’ hepimizde tohuma toprağa inanıyoruz en önemlisi insana…
Yüreğimiz bir erik dalı gibi.Ne çok özlemişiz birbirimizi, hiç korkmadan bıraktık ellerimizi birbirimize 40 günde 40 kişi olduk birlikte düşünüp ayrı ayrı yolarda yürürken gönlümüzün aynı kulvarda koştuğunu gördük. Olgun bir meyve gibi çoğaldık gözlerimize baktığımızda yansıyan kendimizi gördük sanki gökten ışık aldık, sanki yaban balı aldık çiçeklerden. Kimimizin sözlerinde kimimizin yüreğinde saklı sevgileri bulduk ta paylaşmanın saadetine erdik. Bu kentin anısı bizlerdik işsizlikten kıvranan,köşe başlarında titreyen çocuklardık, kuytu karanlıklarda kimsesiz ve arkasızlardık. Hastane kuyruklarında çareye uzak kalan, yenik düşen bizlerdik. Bizi kurtarmaları için getiripte bir türlü kurtulamadığımız haramileri yaşatan çoğaltan yine bizlerdik. Vatanı için sınırda uyuyan acıkmayan, üşümeyen Mehmetçiklerdik analardık.
Bu yazıyı kim koydu bilinmezdi,
Bilinmeyene karşıda gelinmezdi
Artık bilinmeyen ne başımızı ağrıtsın ne de yüreğimizi:Ben ülkemin türkülü, çiçekli dağlarını, el değmemiş bağlarını,ben ülkemin sevgilerini seviyorum
İhaneti ve kaçışları saklanışları asla
Bu gün günlerden umut
Bu gün günlerden yarın
Bu gün günlerden her gün
meçhul..... ne diyebilirim ki?
Sibel Oruç