- 1603 Okunma
- 18 Yorum
- 5 Beğeni
Mişimayla Delirmek
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Benim ben olduğum,benin ben olmadığım ya da benim hiç kimse olduğum.
Sokak boyu boyuna ve enine koştuğum bir zamanlar vardı bir zamanlar.
Neyse ki o zamanlar geçti, ben artık sadece hiç kimseyim, kim ne olmamı istiyorsa o.
Arzu ettiğimin dışında histerik zamanlar yaşıyorum fazlasıyla.
şimdi yeni bir kitaba başlıyorum.
Sevgili Mathilda, İnsanın Yürümesini Dört Gözle bekliyorum diyor yazar kadın. Gözlük taktığıma dört göz ben oluyorum. Dört tarafa dört gün boş boş bakıyorum. Güzel bir kadını öpüyorum sonra titriyorum bütün bir gezegen benimle beraber titriyor.
Çiçekleri solmuş masa örtüsünü kafama geçirip bir bahçe hayal ediyorum. Varoluşumla ilgili epik sorgulamaları bıraktım bırakalı kafam birçok konuda rahat.
Şiir yazmıyorum
Mişimayla birlikte Ichigaya kampını basmayı planlıyoruz. Mişima pis adam Yasunari ona katlanmam gerektiğini anlatıp duruyor. Ben Kaguya’yı seviyorum Kaguya için aslında herşey
Bazen şeytan bazen melek tanrıçamız Kaguya. Bizim üçümüzünde en büyük çaresizliğidir.
Mişima Kaguyanın fikrine aşık
Yasunari fiziğine
Ben Mişima ve Yasunari gibi iki devi kendine aşık etmesine vurgunum.
Herkes herşeyi biliyor aslında Tokyo’da. İmparatora dokunamadılar daha ki artık pekte önemi yok imparatorların. Kaguya imparatorluk soyundan geliyor hatta İzanagi ve İzanami’ye dayanan bir kökü olduğuna bile bizi inandırdı.
Kaguya
Dün Yasunari ile yattı bugün benimle yatacak yarın Mişima ile.
Elbette sizler bunları cinsel bir fikre bağladınız lakin bu sadece uyku ve rüya odaklı oluyor. Kaguyaya sarılıp uyurken tüm rüyalarınız düşleriniz gerçekliğe bürünüyor sanki.
Misal Yasunari rüyalarında hep yıldızlara uçuyor,Mişima denizlere dalıp dalıp çıkıyor ben arada bulut arada toprak oluyorum. Her rüya yaratım için harika fikirler veriyor bize. Bundan en çok Mişima yararlanıyor. Mişimadan nefret ettiğimi sizlere söylemiştim sanırım.
İşte Kaguya’nın beni koynuna aldığı öptüğü ve uyuttuğu o gece Mişimadan nefret etmek için milyarlarca ve milyarlarca daha sebep edinmiştim. Buna daha fazla katlanamazdım Kaguya’yı kimseyle paylaşmazdım. O gecenin sabahı planlarımı yaptım Ichigaya kampı planından haberi olmayan Yasunari’ye herşeyi anlattım.
Yasunari Mişimaya göre daha mantıklı hareket eden taraf olmuştur hep. Aralarında ki mantık ve duygu savaşını izlemek bana sapıkca bir zevk veriyordu iki eski dost iki yeni düşman olmuştu. Yasunari o gün bizi terk etti yerine gelen çömezler zaten benim için pek dert değildi.
Kampı yaz aylarında basmayı planladığımız halde özellikle sorunlar çıkmasına sebep olarak. Kasım ayına erteletmiştim baskını Mişima üç cömez ve ben olacaktık bu baskında. O gün; yani yirmi beş kasım günü Tokyo her zaman kinden daha beter bir halde idi. Koca şehir yaşlı bir fahişe gibi yağmurunda etkisiyle tıkanmıştı. Polis,asker,itfaiye devletin tüm kurumları o gün sel baskınları nedeniyle arap saçına dönmüştü. Bu arada devleti de pek sevdiğim söylenemez.
Neyse yaşlı fahişe Tokyo ölümün eşiğinde iken biz kampı bastık. Buna baskın dediysem öyle silahla falan değil Mişima çok ünlü bir yazar olduğu için,kampın teğmeni bize kapıları kendi elleriyle açtı.
Önce teğmeni bağladık sonra Mişima gazetecileri çağırdı ve şovuna başladı. Manifestosunu okurken onu izlemek içimdeki iyiliği ortaya çıkarmıştı Kaguya’yı falan unutmuştum.
Mişima nasıl böyle bir aptallığa kalkışmıştı ki. Benim de etkim var mıydı bunda, ya Kaguya o neden gelmemişti. Kaguya bizim şeytan Tanrıçamız kandırmıştı hepimizi.
Mişima’nın manifestosu imparatorluk,Japon gelenekleri, samuray onuru gibi şeyler anlatıyordu. Amerikalıların bizi ne hale getirdiği falan da vardı elbette.
Ama olmadı halktan kimse bu işe katılmadı.
Mişima son onurlu hareket olarak Seppuka yapacaktı yaptıda ölüyordu işte Yukio Mişima kendini öldürmüştü idealleri uğruna. Üstelik ölmeden Hiroyasu’ ya emretmiş kafasını kestirmişti.
İstediğim olmuştu işte sadece bana kalmış olan Kaguya’yı o günden sonra bir daha görmedim. Zaten ben Mişima’yı da görmedim Yasunariyi de. Herkes ölmüştü.
Sokakta boyuna ve enine son kez koştum o gün…
Koştum ve bir cigara yakıp sustum öylece…
YORUMLAR
yukio mişima; faşist, eşcinsel, silahlanmayı savunan ve harakiri yaparak kendisini canice öldüren bir japon yazarı....
Tsukuyomi
Tsukuyomi
Guldane Dal
Tsukuyomi
Son derece güzel bir anlatım, lakin şu yabancı isimler iyice hoşaf etmiş olayı. yani şahsen ben koptum. karakterin ismini, yanlış söylemekten ya da doğru söylemeye çaba harcamaktan olaya odaklanamadım. elbette ki yabancı isimler kullanılabilir ama olayın bütün dikkatini ortadan kaldıracak kadar zor telaffuzlu isimler olmazsa daha iyi.
Yalnız çok janti bir yazıydı :) tebrikler
Tsukuyomi
Yusuf Araf
abi gözünü sevim nerden buluyorsunuz böyle isimleri ya...bizim o kadar anlı şanlı güziđe isimlerimiz dururken...tak birine hanzo...birine de dango...kadının adı da gülo olsun bari...hazır olmuşken kafiye uyağı da tam olsun:)..tabi her zamanki gibi iki erkeğe bi kadın düşecek...haliyle ikisi birbirinin hasmı düşmanı olacak...zaten doğuştan birkaç metre yükseye zıplama ve fırlama yeteneğiyle beraber havada uçma ve içine cin kaçmış kasılmalardan sonra -aslında japon ve çin filmlerinde bu dövüş sahnelerini hiç sevmem uzata uzata gına getiriyorlar insana ne gerek var¿ dokuz canlı ölmüyorlar bi de iki saat-..biz cüneyt arkın'a diyorduk bunlar bizi solladı...tabi klasik türk filmlerinde olduğu gibi - yeşilçam özellikle- herkes gebersin...hiçbiri mutlu olmasın...ağlaya ağlaya çatlasın-kudursun millet...
valla sadistliğim üstümde bugün...zaten Satan'ların (Teufel-şeytan demek) kıyafetlerine baktım hiçte fena değilmiş...geçenlerde bi tişört beğendim üstünde ne yazıyordu biliyo musun¿ metallica tarzı harflerle 'son yakın' diyordu...tam o gün de bunalımdaydım aldım...göğsümü gere gere giyip forsumu attım sonra...bugün de yine onların tarzı yırtık pırtık şeyler aldım...hayır bana n'oluyo şimdi anlamış değilim...dışarıya tepkimi sanki kıyafetlerimin üstünden veriyormuşum gibi bi durum söz konusu...arkadaşlar bi de gelip sormasınlar mı 'aaa çok güzel nerden aldın bunu¿' diye...
ya abi beni böyle konuşturuyorsunuz sonra kendime kızıyorum valla...
biri de kovsun ya!..kızım manyak mısın git başımızdan! falan deyin ya...deyin bak valla öpüp başımda taşıyacağım sizi:)
p.s: benim de içime cin kaçmış olabilir bilmiyorum..peki bu hafifletici bi sebep mi böyle rahat konuşmamı gerektiren...değil tabi...sen benim kusuruma bakma...özür dilerim ama hayatta silmem bu yazdıklarımı...üşeniyorum...sen bilirsin siliyosan sil arkadaş...ben biraz fazla kurcalıyorum yazıları...öyle bir huyum var...
p.s 2: belki yarın yazdıklarımı çok saçma bulur - ki öyleydi zaten aksini savunan yok- silerim...
p.s 3: yani beni böyle gereksiz konuşturduğunuz için de ayrıca size kızgınım mösyö
p.s 4: yazı iyiydi...iyi olmasa konuşmazdım böyle
p.s 5: tanrı aşkına biri şu kızı sustursun..
yani bizde son durumlar böyle...
Tsukuyomi
Japonlarla birbirimize belli konularda çok benziyoruz. elbette onların teknolojik gelişmişliği falan ayrı iş ahlakları gibi. bu filim benzerliği falan iyi yakalamışsın valla.
birileri bu kızı susturmasın efendim
teşekkür ederim Yaralım
Gule
Tsukuyomi
Rampaların kralısın
chaotica
Tsukuyomi
olricx
olricx
Tsukuyomi
Tsukuyomi
"bir maskenin itirafları" nı okumuştum ben de ve tabi daha öncesinde yazarı araştırmıştım.. yazarı az biraz öğrendikten sonra, kitabı okurken insan anlıyor ki aslında o maske Mişima. ve Mişima ile delirmemek mümkün değil.
ve çok beğendim yazıyı. günün yazısı olmasını diliyorum..
Tsukuyomi
Biz bu japonları da, hatta civarını da kapalı öğretimden sayıyoruz değil mi? yalnız italyada dükkan açmış japon dul gibi olmuş bu biraz... yeminle anlamak için üç kez okudum, sonra yukio meselesi biraz kafama yattı. ne karıştırdın bu kadar yahu?
https://www.youtube.com/watch?v=C9pATSEiF9M
ben gelmeden bitir bari :)
Tsukuyomi
Japon dansının hasını yazmışsın..'sen olmedin mi kadın' sonunda oldurdum kendimi..harikaydı yahu..
Tsukuyomi
Offf !...
Dedirtti... Herkes herşeyi biliyor aslında,
Ve aslında herkes ölümüne aşkların sonbaharı' mevsimine tanıklık ettiğimizi de biliyor
Ama yine de insanda ve aşk'ı yeniden gerçek gücünde yaratmakta yasanan ısrar;
herşeyi bilmemize dahil oluyor...