- 1193 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
…AH O KUŞLAR…KUŞLAR…
…AH O KUŞLAR…KUŞLAR…
Sonbaharımdayım. Ömrünce bekledim,bekliyorum.
Ya çıkıp gelmezsen bir köşeden ?
İçimdeki kırmızı bir korku…
…
Dünyanın en güzel sesleri senin dudaklarından dökülüyor sanki.
Yada küçük not defterime sokuşturduğum gizli kelimeleri bulup bulup onları okuyorsun sanki kulağıma.
Sen geleli beri Eylüller terk etti bu diyârları.
Nisan nisan açıyorsun bende.
Ben mavi hülyalarımın içinden bakıyorum sana.
…
Yine Ağustostu.İnadına sıcaktı.Caddeler,sokaklar,evler inadına yanıyordu.Kuşlar inadına susuyordu.Bu sıcaklığın seninle bir alâkası olmalıydı.İçimi kavuran hasrette inadına sana benziyordu.
…
Yoktun…yıllardır yoktun.Bilmediğim,görmediğim sana söylenmek üzere yıllarca o kadar çok cümle biriktirmiştim ki içimde.Gelişinle artık tren katarları gelip geçiyor içerimden.Yusufçuk kuşları en güzel nâğmelerini o bildik iki kelimeyle “guguk…gugukkk” ‘a sığdırıyorlar.Karabataklar çığlık çığlığa dalıp dalıp çıkıyorlar içerimin denizlerine.Ve sesin ,ilk duyduğumda sesin hüdhüd (çavuş kuşu) kuşuydu tıpkı Süleyman’a Belkıs’tan haberler getiren.Ve zaman geçtikçe ben Süleyman olmuştum sende melikeler melikesi Belkıs,benim için…Artık kanatlarımdın benim.Masal ülkeme doğru yol almak için Kaf dağına,dağımıza gidiyorduk seninle yedi kutsal vâdiyi aşıp, efsanedeki gibi “ben”leri “biz” yapmak,biz olmak,biz’de yanıp,arınıp,her şeyi geride bırakıp yeniden birbirimize doğmak için…
…
Artık süvarisini bulmuş renkler at sürüyor kalbimin atardamarında.
Ah o kuşlar…kuşlar…
…AH O KUŞLAR…KUŞLAR… Yazısına Yorum Yap
"…AH O KUŞLAR…KUŞLAR…" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.