- 461 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bu Eylül döktüğüm yapraklar..
Eylül’den mi?
Tabiki değil ..
Ya Alkolden ,
Yada Sigaradan...
........
Belki Bir gün Sigaralarımız aynı Kültavblası’ nda sönecek..?
........
Sana yağmurun ıslattığı bir günde tutulmuştum..Adını Eylül koydum.
Evet Eylül’dü..
Ve bazen güneşli bir havada bile ıslandığım oluyor,yere düşen yaprakları izlerken ..
.....
İşimin başımdan aşkın olduğu saatlerden evvel adına bir kaç cümle karalamak istedim yine..
Biliyorum mevsim Sonbahar, hava ayaz ve aylardan Eylül..Yüreğin adının soğukluğunu taşıyor Bir Haziran şımarıklığından ürkmüş .. Ne Ekimin inadına güvenirsin Ne de Kasımın Aşkına ..
Biliyorum.. Sen Eylül’sün ..
Kapatmazsın belki o Yüreğini Aralık’sız kalmış bu şaşkına...
.......
Gün ’Aydın’ İstanbul..
Bu gün kavuşma vaktidir Eylül’e
Yaprakların yere değmeden.. ( Eylül ’üm ün Aydın dan İstanbul a yola çıkması ..)
......
Bak yine ağlıyor İstanbul..
Keşke hiç bitmeseydi
Eylül diye...
.......
Gözün ’Aydın’ İstanbul ..
Bir Sonbahar yaprağı gibi
Vazgeçti ’Eylül’ senden..(Eylül ümüm İstanbuldan Aydına çekip gidişine..)
.......
İstanbul huznu baskadir
Eylul yorgunlugu
O sonbaharda dokulen yapraklardan biri olur insan... Hazan birtek ağaçlara düşmüyor.. Gözlerede uğruyor.. Sakin bir ’Eylül’ pazarına daha günaydın....( bir Eylül pazarına)
......
Nasıl bir Eylül’ sün sen ..? Bir taraftan dökerken gönül bahçemden yapraklarını .. Diğer taraftan Kasım ’dan önce gösteriyorsun Aşk salkımlarını...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.