- 534 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Posta Hizmeti
POSTA HİZMETİ
Bizde posta hizmeti kaplumbağa hızıyla verilir. Öylesine ağırdan, yavaş...Mektuplar günler sonra sahibine ulaşır. Bazen mektup alıcısının eline geçmez, kaybolur.
Koli, kargo işleri de aynı minval yürür. Eskiden devlet verirdi bu hizmeti. PTT, bu işlerden sorumluydu. Sonra özelleşti. PTT’nin TT’ler gitti. Bir tek P kaldı geride. O da öyle işte. Örnek vereyim mi?
Mersin’den PTT Kargo’ya verilen kimlik belgem beş gün sonra elime geçti. Üç gün bekledim. Belgenin geleceği yok. Gittim Boğazlıyan’da PTT şubesinden bizzat sordum gelip gelmediğini. Baktılar böyle bir gönderi yok. Döndüm geldim Oğulcuk’a. Ancak beş gün sonra köy bekçisi Ahmet Kaya getirdi belgeyi.
İsviçre’den Sevgili Nuray Yarol bir bayram tebriği göndermiş. Sağ olsun doktor hanım her bayram bizi unutmaz. Bayram tebriği yollayıp bayramımızı kutlar. Kurban Bayramından birkaç gün önce, 9 Eylül’de postaya vermiş gönderiyi. Bu gönderi 27 Eylül’de bize ulaştı. Bayram geçeli on günden fazla olmuş. Tebrik yeni ulaştı iyi mi? Postaya verilişinden tam tamına 18 gün sonra. Şu hizmetteki çabukluğa bakar mısınız?
Diyeceksiniz ki “Şimdi tebrik kartı kaldı mı?” Kalmadı eskiyle kıyaslarsanız. Ama yeri bir başka. Mektup da eski önemini kaybetti. Gurbeti sılaya, sılayı gurbete bağlayan mektubun pabucu dama atıldı. Şimdi her şey söze döndü. Kutlamalar, haberleşmeler telefonla.
Lakin yazının yeri başka. Yazılı olan kalıyor.
Kalsa da bir türküde bağrı yanık gurbetçinin çığlığını duyursa bize o hasret mektupları:
“Mektup selam söyle benden sılaya
Nidem benim için eller ağlasın
Gözü yaşlı düştüm gurbet ellere
Uzaktır aramızda yollar ağlasın”
YORUMLAR
Emek karşılığını peşin alan ile emek verip emeğini beğendirdikten sonra karşılığını alabilen arasında çok derin bir ayrılık var; neden devlet kapısına yığılır bunca insan?...
İşini git kendin kur ve başar da göreyim boyunun ölçüsünü...
Duyduğumu yazıyorum(bilmeyen var mı): "hiç bir şey olamıyorsan, devlet memuru da mı, olamıyor musun!?"
Giyim ile süslenmiş nice görev acemisi var; var da ayıp değil, öğren de aldığın ve çoluk- çocuğuna yedirdiğin parayı hak et.
15 Yıl olmuştur belki; telefon işi özelleşmeden önce, bir mahallî gazetede, hafta içinde üç gün peş- peşe yazıp yayınladığım makale, ilgili idâreye o günlerde yeni tedbirler aldırmış ve ilgili müdürlük aynı gazeteye açıklama yapma ihtiyacını duymuş ve yazdıklarımı onaylarcasına hattâ daha çok bilgi ekleyerek düşüncemi, noter tasdikli hâle getirmişti; sağolsun.
Yazınızda belirttiğiniz elden almalarda kusur sâdece posta idaresinde olmayabilir; size ulaştıranın ihmâli olup- olmadığı da irdelenmesi gerekebilir.
Anam rahmetli, sağlığında der idi ki; "el eli ile yılan tutma!... Yılana yazıktır!."
Saygımla Selâm ederim...
kadiryeter 2016
w.edebiyatdefteri.com/157805-posta-hizmeti/
Mustafa Topaloğlu
Mustafa Topaloğlu
Selam ve saygıyla.