- 499 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DELİLİK ÜSTÜNE
DELİLİK ÜSTÜNE
Delilik ile normal ayrımını yapmak zor olsa da, ilk önce şöyle bir tanımda
birleşebiliriz galiba...
Deli, şimdiki zamanın içinde bir özne değil de, bir nesne olarak yaşarken,
geçmiş zamanın olduğu kadar, gelecek zamanın da bilincinde değildir...
Öyleyse, deli, zamanın bilincindeki bir özne olarak eleştiri ile özeleştiri
arasındaki karşılıklı etkileşimi gören ve içselleştiren normalin dışındaki bir
canlılktan başka şey değidir...
Bu açılım/açıklamada mutabıksak, delinin, nesnellik karşısındaki edilgenliğini,
yani bu anlamdaki nesneliğini fark edeceğiz...
Delilik, nesneliği içinde, nesnel olanın öznelliğe açık niteliğini doğru
değerlendirememek de denebilir... O zaman, deli, durmadan akan ve değişip
duran nesnelliğe karşılık, nesneliğin onu mahkum ettiği kısır döngü içinde
kalacaktır...
Mesela, kendi nesneliğini bu değişimin yerine ikame etmekten (Nesneliğin
bir yönü veya sonu olarak) dolayı, aynı şeyleri tekrar edip duracaktır...
Buna, gözü dönmüş bir çılgını da örnek verebiliriz...
O, "Ya benimsin, ya toprağın!" diyecektir...
Veya halk deyişiyle, "İlle de odunumun parası!..."
Anlaşılıyor ki, delilik, nesnellik karşısında öznelliğin yokluğunun getirdiği
bir saplantıdır da...
Böyle bir nesnenin kör olmadığını, yani öznellik taşıdığını düşünemeyiz...
Şimdi, delinin telaffuz ettiği ve saplantıların ifadesinden başka bir şey
olmayan kendince değerlerin niteliğinin sorgulanmasına gelebiliriz...
Değerler de, zamanlara bağlı olarak, nesnellikle doğru niteliklere sahip
olurlar ve bilinçli öznelerin nesnel algılarıyla değişimin yasalarına göre ya
sürelerini doldururlar veya yine doğru öznelliklerin değerlendirmeleriyle
değişip, dönüşürler...
Delinin döngüye mahkum olan aklının almadığı şey budur... Delinin veya
çılgının şimdi varacağı yer ise, bir nesnenin bir nesneye çarpması gibi
bilinçsiz bir hareket, yani yıkım olacaktır...
Uzatmadan soralım şimdi de:
-Delinin sevdiğine kim inanır?...
24 Eylül 2016
Yekta Attila
YORUMLAR
Delilik üzerine yazıyı öyle geniş tutmuş sunuz ki felsefeciler okusada kaleminizi başı dolanir. Biraz erotik yazsaydınız bu yazıya atlayan atlayana olurdu. Delinin fantazisi mesela. Yinede söyleyim deli de cinsellik bitmez. Onlarda aşk yaşıyor. Çünkü Beşeri Aşk ateşle baruttur...
UYGN_DLR tarafından 10/9/2016 7:49:18 AM zamanında düzenlenmiştir.