- 592 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Foça'yı görünüz,bir gün de olsa.
İzmir-Çanakkale yolunun 40.km’sinde,sola doğru saparsanız -yani batıya-yolunuz Foça’ya gidiyor demektir.25 km sonra Foça sizi beklemektedir.
Kavşaktan sola dönünce Menemen Ovası’nın verimli toprakları geride kalmakta,yerini tipik bir Akdeniz bitki örtüsü almaktadır:Son derece kayalık bir arazi,bu arazideki zayıf çamlar ve makiler ile her şeye rağmen güzelliğini koruyan zakkumlar...
Önce Ilıpınar köyündeki yaşlı zeytin ağaçları,sonrasında Bağarası’nda yeni ekilen zeytinlikler de doğaya ayrı bir güzellik katmaktadır.
Foça Yarı Açık Cezaevi’nin arazisini solda bırakıp,"rampalara" sardığınızda Foça’ya ineceğinizi beklerken,birden karşınızda Ege Denizi ve ileride Karaburun ilçesi ile "Yarımadası" belirmektedir.Foça ise henüz,inmekte olduğunuz tepeler ile denizin arasında "saklı" bir yerdedir.Küçük ama güzel bir balıkçı kasabası.
Rampalardan inince bu küçük kasaba bütün sıcaklığıyla sizi kucaklamaktadır.Daracık sokakları,Arnavut kaldırımlı caddeleri,Küçük Deniz ve Büyük Deniz olarak adlandırılan iki "koyu" sizi sarmaktadır.Bu iki koydan birinde daha çok balıkçı tekneleri "sefere" hazırlanmakta,diğer koyda ise yatlar "demirlemektedir."
İki "deniz" arasında kalan Eski Foça’nın burada tam bir "yarım daire" çizdiğini görürüz.
Taşıt trafiğine kapatılan yoldan yürüyünce sağınızda "Beş Kapılar Kalesi" ve kapısında tanıtım yazısı karşınıza çıkmakta;sol yanda ise üzerine kurulan tahta bir iskeleden yararlanılan "plaj" görülmektedir.
"Beş Kapılar Kalesi" Antik Çağa kadar geriye gitmekte,çeşitli onarımlarla da günümüze kadar varlığını sürdürmektedir.Hele hele her yıl yapılan festivalde "Şiir Dinletisi" için mekan seçilmesi ayrı bir güzellik.
Bu yaz tatilimi buradaki "iskele plajda" geçirdim sayılır.
Bir yanda tarih,bir yanda da Ege’nin tuzlu,derin ve mavi suları...Hatta bir gün başı kesilmiş olarak bulunan ve akşama kadar ad vermekte zorlandığımız "vatoz" balığı.Buradaki adıyla "cucuna."
YORUMLAR
eline yüreğine sağlık.çok güzel anlatmışşın foçayı.bir çok kez gitti foçaya.sanah erkenden balıkçıların kasalarla alışveriş yapmasına nasiplerini aramalarına şahit oldum.urartulardan kalma kalesini gördüm taşına dokundum.meşhur dondurmacısının önünde kuruga girdim dondurma aldım.serin suyuna girdim.akşam çökünce bir hoş oluyor foça.merak etmeyin eğlencesiz kalmazsınız.ha unutmadan foçada hatice teyzeye ve artvinli çiçekçi baya saygılar...