KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1197 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Yıldız Kaydı - Tarık Akan
Üniversiteye yeni başladığım 70’li yıllar başında yakışıklı ve çapkın bir jöndü Tarık Akan. Sinemanın yaşamımızda önemli yeri olduğu o yıllarda gençliğin de verdiği duygusallık bizleri kişileri örnek almaya iterdi. Tabi ki bu örnek alışta Tarık Akan birinci sırada olurdu. Hayallerimizde kızlarla buluştuğumuzda kendimizi Tarık Akan gibi düşünürdük…
Bu genç ve yakışıklı jön çapkın zengin çocuğu rolleriyle sosyete kızlarıyla düşüp kalkmaktan geri durmazdı ama bu arada filmlerinde iki davranışı vardı ki onu halkın sevgilisi yapardı. Birincisi her filminde büyüklerine saygıda kusur etmezdi. İkincisi ise bu çapkın ve yakışıklı jönümüz dar gelirli kenar mahalle kızları karşısında onların ve ana babalarının onurlarını kıracak davranışlarda bulunmazdı. Onlarla sıradan bir aşk ve flört yaşamı yerine onlarla nikâh kıyar, çok defa bu nikâhtan aileler bile haberdar olmazdı.
70’li yılların sonuna doğru gerçek siyasi kimliğine bürünmüş ve filmlerde de bu konuları işlemişti. Tabi ki 12 Eylül darbesinden her yurtsever gibi o da nasibini almıştı. Ama ideallerinden asla ödün vermemişti…
Nasıl olmuşsa ömrünün son yıllarında birilerinin tavuklarına kış demiş olmalı ki, ölümünden sonra özellikle kendilerini dindar göstermeye çalışanların iftira kampanyalarına uğramıştır. Efendim, Tarık Akan içki içiyormuş…
Onu karalayan sözde dindar kişiler nasıl oluyorsa içkinin günahını öğrenmişler ama iki konuda bilgi sahibi olamamışlar veya olmak işlerine gelmemiş…
Birincisi, padişahlardan bile içki içenler vardı. Bir imamın içki içtiğini duysak arkasında namaz kılmanın caiz olup olmadığını tartışırız. Oysa padişahlar aynı zamanda tüm dünya Müslümanlarının lideri anlamına gelen halife unvanı da taşıyorlardı…
Bu sözde dindar kişilerin atladığı ikinci konu ise gıybet, özellikle bir ölünün ardından karalama kampanyasını yerden yere vuran Kuran ayetleri ve hadislerdir. Aşağıda bunlardan derlediklerimi sizlerle paylaşmak isterim…
Ah be Tarık Abimiz. Eğer sen de bir takım kişiler gibi rüşvet paralarını ayakkabı kutularına doldursaydın, milyonları sıfırlasaydın, “yetmez ama evet” kampanyalarına katılsaydın, akil insanlar gibi halka PKK’yı sevdirme gezilerine çıksaydın var ya, bu sözde dindar kişiler senin öbür dünyaya tekbir sesleriyle uğurlarlardı…
Mekânın Cennet olsun Tarık Abimiz…
Kadir Tozlu
22.09.2016
49-Hucurat Suresi - 12: Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
104-Hümeze Suresi - 1, 2. Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay haline!
3. O, malının, kendisini ebedileştirdiğini sanır.
4. Hayır! Andolsun ki o, Hutâme’ye atılacaktır.
5. Hutame’nin ne olduğunu sen ne bileceksin?
6, 7. O, Allah’ın, yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateşidir.
8, 9. Şüphesiz uzatılmış direkler arasında (bağlı oldukları halde) ateş onların üzerine kapatılacaktır.
TİRMİZİ
Râvilerden Ebû Hüreyre (R.A.) rivayet etmiştir:
Allah’ın Resulü:
"Gıybet nedir bilir misiniz?" diye sordu. Yanında bulunanlar:
"Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediler. Resul-i Ekrem:
"Gıybet, kardeşini onun hoşlanmadığı bir sıfat ile vasıflandırmaktır," buyurdu.
"Kardeşimde söylediğim sıfat bulunuyorsa?" diye sorulduğunda:
"Söylediğin sıfat eğer kardeşinde bulunuyorsa gıybet etmiş olursun, bulunmuyorsa ona iftira etmiş olursun," buyurdu.
EBU DAVUD ve TİRMİZİ
Enes (R.A.) rivayet etmiştir:
"Ben Mirac’a çıkarıldığım gece bir kavmin bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmaladıklarını gördüm."
"Ey Cibril! Bunlar kimlerdir?" diye sordum.
"Bunlar insanların etini yiyenler (gıybet edenler) ve onların namuslarına dokunanlardır, diye cevap verdi."
TİRMİZİ
İbn Ömer’den rivayet edilmiştir.
Ey mü’minler... Ölülerinizin güzel hallerini söyleyiniz, kötü hallerini söylemekten çekininiz.
YORUMLAR
Öncelikle yorumlarını esirgemeyen tüm dostlara teşekkürü bir borç bilirim.
Eleştirilere ayrıca cevap yazmayı düşünmüyorum. Benim cevaplarım yazımın altındaki ayet ve hadislerdedir...
Yazının ilk bölümlerinde fazlasıyla kendimi buldum.
Tebessümlerle okudum o ilk paragrafları.
Hatıraların güzel atmosferine dalıp gittim.
Son kısımlar, ne yalan söyleyeyim hiç bana göre değildi.
Zira,
hep düşünmüşümdür ben;
''Neden hep ayakkabı kutusundan çıkan paralardan bahseder de insanımız,
o ayakkabı kutusundan çıkan Yavuz Sultan Selim Köprüsünden bahsetmezler?''
Neyse...
Tarık Akan'ın fikirlerini sevmezdim.
Son senelerde boy gösterdiği platformları da...
Ancak bu durum,
gençliğimde idolüm olan bir sanatçıyı karalamamı da gerektirmez.
İyi taraflarına eyvallah,
kötü taraflarına sitem sadece.
Artık Tanrının katında sevgili Tarık..
Yargılayan ve ardından boş konuşan insanlar Tanrı gibi hesabını kesmeye çalışıyorlar kendi günahlarını sümen altında saklı tutarak ve bir melek edasıyla arzı endam ederek... Işıklar içinde uyu mücadele adamı...
Dilek USTA tarafından 9/23/2016 12:59:32 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ebu lehep ve Ebu cehil din düşmanıydılar ve onlar için ayet geldi ve hala övülmezler elleri kurusun diye ayeti okunur ve sövülürler..O güzel sahabelerin sözleri ve Allahın kelamını hatırlatmak güzelde ancak din ile mücadeleye girenleri bu halk ebu cehil statüsünde görüyor..; sadece işini yapsaydı veya Meclise girip milletin vekili olsaydı ve dediğin ayakkabı kutusunu bulup çıkarsaydı...Köy köy gezip din adına ve de Devlet adına fitne fesat çıkarmasaydı ...AKP den öncede hapishanelerde yattı koministlikten bitlendi gazetelere düştü ömrü stalin devrimciliğini savunmakla geçti ...Nazım hikmet Atatürkten daha doğrusu CHP den kaçmadı mı Rusyaya...Stalin ilkelerine bürünmek yakışırmıydı bir Türk'e ...Şimdi bizim şu sanatçılarımız nedense Nazım Hikmetin yanında olup Atatürkçüyüz diyorlar; bu ne lahana bu ne turşu ...Sence bir tezatlık yok mu ???..Bunları alkışlayacak halimiz yok arkadaşım ...İnsan olmayı öğrenemediler gittiler ;hangisi Türkiye de insanlık adına birşey yaptı..sol elleri havadayken sağ elleri emperyalizmin eteğinden tuttu ; Hastalıklarında amerikan hastanesinin yolunu tuttular ....ve söz konusu vatansa gerisi teferruattır ..hem Menderese atılan iftiralar gibi şu dilinizden düşürmediğiniz ayakkabı kutularından bahsedeceksiniz hem de ayetleri sıralayıp ölü acıtasyonunu yapacaksınız oldu mu şimdi sizce? ...Bence olmadı...Ümmet olmayı dini bağlar sanatçılığı değil ...Yinede Allah affetsin diyelim..Hepimiz Günahkarız ama Ateist değiliz en azından... ve şimdi çok daha güzel uğurlanırdı adam olmayı becerseydi ;insanlar kendi sonunu kendi hazırlar ... diyeceksiniz ki bana göre doğru söylüyordu; bana göre doğru bir insan değildi...Stalin devrimciliği benim ülkemin örfü ve örgüsü değildir... Ne yazıkki bedduaları fetö gibi kendilerini tuttu .....ve Allah insana şah damarından çok daha yakındır arkadaşım ..Ben, şeytanın mantarlarını toplamak derim bu ilahi karara...ülkeme kim şeytanlık yapıyorsa Rabbim toplasın babamın oğlu olsa dahi...Vatan herşey demektir... Konuşmalarıyla vatansever bulmadık..selametle
Gül ESEN tarafından 9/23/2016 12:55:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
