- 522 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Özdağarcığımdan Damlalar
Çağımız hızlı bir çağ.
Teknolojinin hız kesmeyen başdöndürücülüğü, trafik karmaşası, gürültü kirliliği, nezih ve doğa ortamından uzaklık, iş yoğunluğu, iletişim teknolojisinin artmasına rağmen artan muhabbetsizlik ve iletişimsizlik, tekilleşen bireyler ve benmerkezci egoların tatminini destekleyen teknolojik program ve aygıtlar, insanın biyolojisine aykırı fabrikasyonlaşan yemekler ve bir süredir kök salan AVM kültürüne eklemlenmiş özellikle lokasyonundan ötürü ne yapsa yediren restorant markaları.
1990 kuşağı öncesi arkadaşlarımızın, hayatının mazisini biraz düşündüğünde, farkındalığına rahatlıkla varabileceği hayatımıza giren başdöndürücü değişiklikler.
Emin olun, eskiye özlem değil bu.Eskiden birçok şey daha zordu.Ama daha mutluyduk.Yaşımızın ilerlemesinin getirdiği sorumlulukların artışı değil bu mutsuzluğun sebebi.
Şu anda 5 yaşında olan bir çocuğu, zaman makinesine bindirip 80’li-90’lı yılların çocukluğuna götürseniz, insan doğasına uygun olarak kurguladığımız o oyunlarımızdan daha çok haz alacaktır.
Genetiği değiştirilmiş ürünler diyoruz ya, hayır sadece ürünlerin genetiği değiştirilmedi.Değişen ürünlerin genetiğiyle birlikte, her birimizin de genetiği değişti.
Etrafınıza bakın.Kullandığımız akıllı telefonumuzda bilgisayarlarımızda kurulu programlarla neler yaptığımıza bakın.Elimizdeki cihazları üretenler çalışıp tasarlayarak, sadece ceplerimizdeki ülkemizdeki sermayemizi elimizden almadı.Adeta beyinlerimizi de alarak, herbirimizi kendi fotoğraflarını çarşaf çarşaf yayımlayan, kendine aşık, kendini bişey zanneden, gittiği mekanda yediği yemekleri paylaşmayı bir halt etmek zanneden, kendini farklı gösterme hastalığına tutulmuş karakteri bozuk, ezik, benmerkezci, aciz mahluklar güruhu haline getirdi.
Depresyona girme eğilimlerimiz arttı.Bunun çaresi de elbette doğal değildi yine.Ve yine suni olarak sunuldu : Depresyon İlaçları.Kullandığımız ilaçların prospektüslerinde bile intihar hissi uyandırır yazıyor; oh ne güzel.
İşte bu yüzden toplumumuzda şahit olduğumuz şiddet ve intihar olaylarına şaşmayın.
Hayır sözüm meclisten dışarı değil.Sözüm kendim de dahil olmak üzere meclisten içeri.
Bu döngüyü tersine çevirmek zor.Zira alışkanlıkları terketmek zordur.Ama düşünüp teşhis edildiğinde, bunun böyle gitmemesi gerektiği de aşikar..
Vicdani muhasebe dolu saatler diliyorum..
28.12.2015
YORUMLAR
Herşey değişti..bizlerde istedik belkide.. şuan elimizde telefon var ve ben yazı yazıyorum..işimize geldi bazen hoşumuza gitti.. velhasıl bizde değiştik..
Eskileri özlüyoruz tabiki huzur vardı komşuluk arkadaşlık vardı samimi içten insanlar güven vardı.. çocuklar sokakta oynardı hava kararınca ya dek..şimdi korkuyoruz herşeyden..
Kimin suçu hepimizin..kimse masum değil..
Çok güzel bir yazı okudum teşekkür ederim