- 698 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MARTININ ÖLÜMÜ...
Muharrem Ceylan...
Araştırmacı-Yazar...
[email protected]
Bu yıl Kurban Bayramında çocukları;çam ormanları arasında göl kenarındaki evimizde kabul ettik..Bayram içinde barındırdığı o sıcak atmosferi bize cömertçe yaşattı..Aslında dinlenmek için fırsat bulamadığımız bu coğrafya,Antik Paflagonya bölgesinin doğu ucu..Özellikle ayın seyri bir başka güzel..Her yer yeşil dağ,orman.su...
İnsana bir başka huzur veriyor bu mekan...Başınızın üzerinde çam ormanları...
Antik coğrafyacılar,bölgeleri birbirinden doğal objelerle ayırmışlar..Amasra çayı ile,Kızılırmak nehri arasındaki bölgeye Paflagonya adını vermişler...Bölgenin kuzeyi Karadeniz,güneyi de Işık,Aydos ve Elden dağları ile çevrili...Bu yöre iklim olarak Kızılırmak ötesinden yani doğu yönünden çok başka...Flora ve faunada ayrı...Mesela bu, coğrafya Antik Çağda atları ile ün yapmış...İskenderin atı,Büyük Fatihin atı,Yavuz Sultan Selim Hanın atı;buradan seçilmiş...Çevikliklerini ve performanslarının yüksekliğini,uzmanları bize anlatır...Böyle bir mekanda bulunmak kısada olsa insanı dinlendiriyor...Huzurla dolduruyor insanın iç dünyasını...Bölgenin tek eksiği yeterince tanınmaması ve konaklama yerlerinin bulunmaması...Ben bu bölgenin çok yakın gelecekte Türkiyenin dolayısı ile Dünyanın gündemine taşınacağına inananlardanım..
Bu sitedeki yazılarımı takip edenler bunun en önemli şahitleridirler...Yeterince fark edemesem de zaman,zaman çocukların hatırlatmaları ile burada vakit geçirebiliyorum...İşte bu bayram bana bu fırsatı verdi...Burada kitap okumak bile insana bir başka huzur veriyor...
Bayram sonu kent merkezinde işlerimizi görüp,eve dönünce balkonda gözümün ucuna hareket eden bir beyazlık takıldı..Zeminde gezen bir sevimli martıydı..Oğlum yanına koştu..Uçamıyordu,kanadı yaralıydı...
Bir bez parçası ile yaralı bölge sarılmasına rağmen kanama vardı.....
Acilen bir Veteriner arkadaşını KENT MERKEZİNDE aradı..........
O da daha yakın İlçe Merkezinde bulunan bir meslekdaşına yönlendirdi...Sabah muaynehanesine getirmesini söyledi ve telefonu kapattı..
Kızılırmak Deltasında yaralı kuşların bakımı için bir merkez olduğunu biliyordum...Sabah yapılacak
tedaviden sonra oraya bırakılmasının daha mantıklı olacağını oğluma söyledim..En azından yaralı martı tam sağlıklı bir şekilde,doğal ortama salınmalıydı...Kanadını saran narin kişi,kuşun uzun süre bu yara ile hayata tutunamayacağını fark edememişti hayvancağızın..
Bir oda içerisinde sıcak bir ortamda,yemini ve suyunu vererek hayvanın sabahlamasını sağladık..Ne de olsa Karadenizin Eylülü bir hayli soğuk gecelerle doluydu..Eve akşamdan sonra ulaşacak eşime de bir
misafirimiz var duyurusu ile merak mesajları yolladık..
Gece kalkıp birkaç defa kuşun bulunduğu odaya geçtim kapıyı,pencereyi sıkıca tekrar tekrar kapattım...Dolabın içerisindeki ayak seslerini duyuyordum..
Sabah olunca ben,eşim ve oğlum için ilk görevimiz kuşun tedavisi idi...
Kahvaltımızı hızlıca yapıp saat 9.00 da ki Veteriner Hekimle olan randevumuza çıkacaktık ki martıyı gecelediği yerden almaya giden oğlum hüzünlü bir ifadeyle döndü...Martı ölmüştü...Ailece üzüldük..Oğlum son görevini bahçeye gömerek yaptı...
Büyük ihtimalle hayvancağız kan kaybından ölmüştü...Bizim yaralı hayvanı bulur bulmaz veterinere ulaştırmamız gerekirdi...İlk bulan ve kendi bildiği kadar kanadını sarıp doğaya bırakan şahıs gibi bizde kan kaybının hayati etkisini düşünemeden martıyı ölüme terk etmiştik...
Özellikle Kuş Merkezlerinin bulunduğu yerlerde kuşların yaralarının tedavi edilip,tam olarak iyileştikten sonra doğal hayata salınmaları çok anlamlı bir hizmet,ama hayvanları ilk bulanların da gerekli hassasiyetleri göstermeleri şartı ile...Kızılırmak Deltası gibi yılda üçmilyon civarındaki kuşun transfer merkezinde bulunan bizlere de büyük görevler düşmekte..
İtiraf etmeliyim ki martı şimdiye kadar gördüğüm en sevimli martı idi..Hele gözlerini yumarak ölüm uykusuna yatışı; unutamayacağım tablolardan...
Bir de kuş toprağa gömülürken ve sonrası, bahçenin üzerinde dakikalarca tur atan iki martı bize bir şeyler söyler gibiydi.Hele biri,diğerinden sonra da bir müddet engin maviliklerde görülmeye değer bir dansı icra ederken;gökyüzünden,yeryüzüne neler söylüyordu ki....
Birinin eşi olduğundan eminim de;diğerinin nesi olacağı hiç aklıma gelmiyor..
Belki vefalı bir arkadaşı....
MARTININ ÖLÜMÜ...
her faniye bu kadar güzel mi yakışır ölüm
bembeyaz kefen arasında o ne tatlı bir uyku
hayvanlar kefenleriyle yaşar
ve ölür derdi biricik babam
sonsuzluk ülkesine her daim hazır
kıpır kıpır sayısı bizce meçhul can
ne önemi var ki sebebin
belki hedefe gitmemek için direnen bir taş
ya da zalimce fırlatılan bir tutam saçma
uçtu bir sonbahar akşamı bir beyaz kuş
ince hesaplar ülkesine
ilahi mesajla
boynuzsuz koyunun boynuzlu koyunda hakkını alacağı
o titreten güne
taşıdı iki kanatlı dost onu öteler ötesine
bir martıda ölümü bu kadar seveceğimi düşünmezdim
parıldayan ak örtü
ışıl ışıl bir hale
gözler kamaştıran bir nur
ey ölüm
sen hayattan da öte efsunlu bir gerçeksin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.