- 1031 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Türkiye'de feminizm...
Türkiyedeki feminisler hiç merak edilmedikleri gibi hiçbir zamanda dünyanın herhangi bir platformunda kabul görmediler... Kurtuluş mücadelesinde eşit mücadele vermiş bir ulustan çıka çıka "beni bana bırak" (orjinal adı take my heart a way" ) şarkı sözü gibi bir feminizm çıktı... Bu feminist hareket daha kendiyle ilgili aşağılamaların üstesinden gelemezken kaldı ki kadın hakları... Ne demekse o... Kaşara kaşar orospuya orospu, çirkine çirkin, güzele güzel, aptala aptal demeyekmiş erkekler... Bu sağlandıktan sonrada pozitif ayırımcılık yapılacakmış vesaire vesaire....
Türkiye’de ki bu ucube yapı hemcinslerini de aşağılamakta... 21 yy. en büyük kadın yazarının Türkiye’de olduğunu bilmemeleri tuhaf değil benim açımdan. Hatta Türk tarihinin en büyük kadın yazarının da... Ara ki tek satır bulasın bu feminist hareketten... 1994 yılında çıkarılan tarım bağ-kur u 55 yaşının üstünde tarımla uğraşan bütün Türk kadınlarına emeklilik imkanı vermesine rağmen, medeni kanunun eşitlik ilkesini uygulamamakta ısrarcı davranan SGK nın tutumuna yönelik en ufak bir tepkilerini görmedik... Üstelik bu ilkenin uygulanması için mahkeme kapılarında avukat koşturanların yine erkekler olduğunu düşünecek olursak üstelik astarı yüzünden pahalı bir Hak için... Üstelik bu Hak kı verenin yine bir kadın olmasına rağmen...
Gazete köşelerinde feminizm yapanlar kendi kendilerine masturbasyon yapmıyorlarsa, SGK nın kadınlara yönelik üstelik anayasanın eşitlik ilkesi ihlal edilerek gasp edilen haklarının hangi mevzuata takıldığını merak eder kamuoyu yaratırlar mahkeme salonlarında erkekler tarafından savunulmalarında katkıda bulunurlar.
Hem bütün erkekleri kendilerine cephe olarak seçmemiş olurlar, hemde deve de kulak olmanın gururunu yaşarlar...