- 597 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AYDIN KİMDİR?
Bugün ’aydın’ denince hala ilk elde akla, öğretmen, mühendis, avukat...gibi eğitim görmüş insanlar geliyor. Aydın’ın böyle nitelenmesi çok yanlıştır. Peki kimdir aydın,nedir aydın olmak? Bunun için tarihi evreleri içinde ’aydın’a bakmamız gerekiyor:
18. yüzyılda, Fransa’da ve İngiltere’de kendilerine Filozof adını veren; geleneklere, kilise kurumuna, metafiziğe ve kurumlaşmış dine karşı çıkan düşünürler ortaya çıktı. Geçmişin yaşadıkları çağı boğmasına göz yummuyorlar ve deneysel bilimlerden; bunların teknik alanda uygulamalarından kaynaklanan yeni bilgileri savunuyorlardı. Düşünce tarihi bu insanları filozof olarak tanımlamaktadır. Bu insanların eylemleri çağları içinde aydın tanımına uymaktadır.
1934-35 yıllarında, liberal demokrasilerde, kendilerine entelektüel adını veren insanlar çıktı. Bu entelektüeller politikaya girdiler. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Bernart Russell, ve Jan Paul Sartre gibi filozoflar, Albert Einstein gibi fizikçiler bu aydınlara katıldılar. Ve işi mahkeme kurmaya kadar vardırdılar.
Bugün iltidar sahipleri birçok bilim adamını, gazeteciyi, yazarı, yani kafa emekçisini baskılarına hedef seçiyor, sürüyor, mahkum ediyor.Bunu sadece onlar kafa emekçileri diye mi yapıyor? Kuşkusuz ki hayır. Peki neden? Çünkü onlar, meslekleri yanı sıra bir başka nitelik daha taşıyorlar ve kuşkusuz ki, baskılar da, işte bu niteliği, aydın olma niteliğini taşıyanlar için söz konusudur.
Örneğin Frederic Joliot Curie, radyoaktiflikten atom reaktörüne uzanan bilimsel buluşlarıyla büyük bir bilim adamıdır elbette, ancak onu aydın yapan şey, onun İkinci Dünya Savaşı’nda, Fransız Ulusal Direniş Cephesi’nin başkanı, Dünya Bilim İşçileri Federasyonu’nun ve Dünya Barış Konseyi’nin kurucusu ve başkanı olmasıdır.
1921 Nobel Ödülü sahibi ve İzafiyet Teorisi’nin kurucusu büyük Einstein’in Hitler’den kaçarak sığındığı ABD’de rahat yüzü görmemesinin, izlenmesinin nedeni bilimsel buluşları değil, onun aydınca eylemleridir. FBI’nın çıkardığı listeye göre Einstein 35 solcu örgüte üyeymiş. En büyük ’suçlarından’ biri de1930’lu yılların başında Berlin’de Fikir İşçileri Kulübü’nü kurmuş olmasıydı.
1964’te ölen ABD’li ekonomist Paul Baran’a göre aydın, tarihin oluşumuna katkıda bulunan kişidir. Aydın gerçeği söyleyen kişidir; aydın cesur, girişim ve akılcı araştırmalarında sonuna kadar gitmeyi göze alan kişidir. Aydın böylece, toplumun bilinç ve vicdanı, ileri güçlerin sözcüsü durumuna gelir. Aydın Paul Baran’a göre, insanlığın ilerlemesi adına, kendi kişisel çıkarlarını bir yana bırakan, kendi rahatını ve varlığını tehlikeye atabilen bir kahramandır; aydın bilinmezcilik, gericilik ve tutuculukla, insanlık dışı davranışlarla mücadele eden kişidir.
Bu tanımlamaya göre, aydın çağını anlamaya, yorumlamaya; çağının sorunlarını çözümlemeye çalışan, gerektiği zaman girişimde bulunan kişidir; aydın Sartre’ın deyimiyle ’ burnunu başkalarının işine sokan’ kişidir. Yani diplomalılar arasında kişiyi aydın yapan etken, onun derin ve engin bilgisi değil, sahip olduğu bilgiyi kullanım biçimi ve toplumsal olaylardan yan tutuşu ve eylemidir.
Sözün kısası; Aydın, hangi meslek ve hangi toplumsal kesimden olursa olsun çağımızın sorunlarıyla içli-dışlı ve insanlığın gelişmesine yönelik duygu, düşünce ve eylem sahibi olan kişidir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.