- 1311 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
SEVERKEN DE GİDERSİN
Lise son sınıfta iken Hülya adında bir kızı sevmiştim. Simsiyah gözleri, sırtına kadar uzanan kestane rengi saçları vardı. Yürürken dalgalanan saçlarını gördükçe, içimdeki duygular fırtınaya kapılıyordu sanki...
Başka erkeklerle olan samimiyetini gördükçe dişlerimi sıkıp gözlerimi yumuyordum. Sabır diyordum sabır... Gidip kolundan tutup çekip çıkarmak istiyordum onlarca aç kurt’un elinden. Peki ama hangi sıfatla?
Sahi ben kimim ki? Arka sıralarda başını sıradan kaldırmayan sıradan bir insan. Aynı sınıfta arkadaş bile değildik...
Sevip farkedilmemek, kıskanıp hesap soramamak, bakıp konuşamamak... Öylesine acıydı aşk, öylesine ıstırap!
Sürekli şiirler yazıyor edebiyat dersinde tahtaya çıkıp okuyordum. Ben şiiri onun gözlerine bakıp okurken, o yanındaki arkadaşları ile gülüşüyordu. Neden beni farketmiyor diye içimden geçirirken, şiirin "Bir çift kara gözdü beni hülyalara salan,
Acıya meftun edip, sevgiye hasret bırakan" mısrasını okurken; başını kaldırıp bana baktığını gördüm. Gözgöze geldik bir an. Bedenimin dizlerime ağır geldiğini hissettim. Bakışı boğazıma oturdu sanki kelimelerimi unuttum. Dönüp hocanın gözlerine baktım "devamını getiremeyeceğim" der gibi. Hocada gözlerini kapatıp açtı "anlıyorum" der gibi...
Okulların kapanmasına bir hafta kalmıştı. Arkadaşlar veda partisi organizasyon yaparken, ben Hülyayı düşünüyordum. Lisede bitiyor. Üniversitede kimbilir o nerde olacak ben nerde?
Bütün cesaretimi toplayıp açılmaya karar verdim. Küçük bir not yazdım defterinin arasına bıraktım. Aradan iki gün geçti. Acaba notu görmedi mi? diye üzülmeye başladım. Birden Hülya elinde kağıtla sınıfa girdi. "Arkadaşlar size birşey okumak istiyorum çok duygusal lütfen dinleyin"
Elindeki benim bıraktığım kağıttı. Kalbim hızla çarpmaya başladı. Ne yapıyordu bu şimdi? Şaşkın bakışlar içinde durumu anlamaya çalışıyordum ki; Hülya beni işaret ederek "Osman mecnun olmuşta haberimiz yok." Dedi ve notu okumaya başladı...
Ey benim gözlerine şiirler feda ettiğim güzel,
Beni şair seni şiir yaptı bu gözler.
Ey sevgili;
Beni Mecnun seni Leyla yaptı bu gazel...
Sınıfa dönüp; "ya arkadaşlar ben pek şiirden anlamam sizce bu ilanı aşk mı?" Dedi Hülya. Alaycı bir tavırla. Sınıfça gülmeye başladılar. Başımı önüme eğip sessizce çıktım. Hâlâ kulaklarımda o sözler vardı.
Veda partisine kadar bir daha okula gitmedim. Her yıl sonu kürsüye çıkıp şiir okurdum. Bu senede geleneğe uydum. Her sene yeni umutlardan bahsederken bu kez vedalardan bahsetmeliydim.
Şiirin ortalarına doğru kalabalık içinden bir çift siyah göz ilişti gözlerime. Bu kez devam ettim şiiri okumaya.
Hadsizliğimi bağışlayın bayan
Kendini Mecnun, sizi Leyla zanneden bendim
Sizi güzel gören gözlerim
Size aşık olan kalbimdi
Leylayı ararken Hülyalara kapılmıştım
Bilemedim...
Siz bayan siz
Aklımı başıma getirdiniz
Buyrun şimdi gidebilirsiniz
Nasılsa artık herkes gibisiniz...
Alkışlar eşliğinde kürsüden inerken Hülyaya takıldı gözlerim birden. Yaşlar süzülüyordu yanaklarına doğru, konuşmak ister gibi oldu. Ayaklarım durmak bilmedi. Sürükledi götürdü beni uzaklara çok uzaklara doğru...
YORUMLAR
şiir yürekleri küçümseyenler, sevgisiz ve ruhsuz olduklarının farkına varamayacak kadar kibre düşen acizlerdir.o yüzden bu eksikliklerini tamamlamak için kendilerini gerçek hayattan soyutlayarak, hayallere ve fallara bel bağlarlar.tabi sonuçta iş işten geçmiş olur.iyi çalışmalar.