- 1526 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Aldatan kadın kimdir ?
Aldatan kadın kimdir ?
İnsanlarda cinsel güç, 2 önemli faktör a bağlıdır
Bir: fiziksel cinsel güç, ikincisi: ruhsal cinsel istek.
Sağlıklı Genç bir insan ergenlik döneminden itibaren bu her iki faktör a dengeli bir şekilde sahip olup onlarla yaşamaya başlar.
Söz ettiğimiz bu insanda (kadın ve ya erkek) yaşadığı toplum ve aile ortamından etkilenerek, kendine yön vererek isteklerini elde etmeye çalışır.
Genel olarak 12, 22 yaş arasında ki 10 yıllık dönemde ailenin ve büyüklerin tarafından pek önemsemez ve dikkate alınmaz bir durum olmak ile birlikte o gencin aslıda en kritik ve hayatının geri kalanı için kalıcı iz bırakan dönem sayılır.
Kadınlardan söz etmek gerekirse:..,
Erkek egemenliği hükümdar olduğu bir toplumda ve kadının her zaman zayıf, düşüncesiz, karar veremeyen, tek başına hareket edemeyen bir varlık olarak kabul görüldüğü bir ortamda, sürekli ve sürekli çeşitli darbeler altında kalan kendini doğru ve tam olarak tanıtma ve savunma hakkını bulamayan kadının (hangi yaşta olursa olsun) pek de sağlıklı cinsel istekleri sahip olmasına ve doğru bir şekilde bu isteğini icra etmesini beklenmez doğrusu.
İşte böyle bir toplum ve aile ortamında kadın ergenlik yaşından itibaren gizlice ve çift standart olarak yaşamaya, öğrenmeye başlar.
Gizlice yaşamaya ve zevk almaya öğrenmiş kadın ilerideki yaşlarda (evlense bile)bu eylemleri devam eder.
Bütün dünya üzerinde birçok insan eşini ve partnerini aldatır ama bu oran kapalı toplumlarda aşırı derecede, yüksek seviyeye ulaşmış durumda.
Birçok geleneksel düşünceleri sahip olan insanlara göre: aldatma eylemleri batı ve gelişmiş ülkeleri ait olduğunu ve geleneksel yaşam tarzına sahip toplumlarda bu oran çok düşüktür.
Ama bu düşünce biçimi kesinlikle yanlış ve asılsızdır…
Özgürce düşünebilen, hareket edebilen, istediği şekilde düşüncelerini dile getire bilen kadın, zaten toplum ve aile büyükleri tarafından aldanmadığı için aldatmaya yönelik bir eylemde de bulunmaya gerek duymaz.
Her açıdan özgür bir ortamda bu kadın, istediği zaman ve şekilde eşini, partnerine seçer, anlaşamadığı bir dönemde bu seçikmiş olan partner den ayrılabildiğini bildiği için, içinde gizlice intikam hissi uyanmaz ve genel olarak önce eşinden ayrılır sonra kendine daha uygun birine bulmaya çalışır.
Zaten bizim beğenmediğimiz batı toplumlarda eşler evlenmeden önce uzun sure ilişkiler yaşarlar ve bu da bir birine tanımak açısından, onlar için iyi bir süreç sayılır.
Kapalı toplumlarda yine birçok kadın kendi eşini kendisi bulmuş olabilir ama ne yazık ki bu kişi, âşık olduğu kişi değil ve ancak o kapalı aile ortamından kaçmak, maddi olarak daha rahat bir yaşama elde etmek, daha özgürce hareket edebilmek ve daha rahat giyim kuşak seçebilmek için yapılan bir eylemdir.
Bu olağan gerçekten kaçamayız ki: hem erkek hem de kadın aldatma eyleminde bulunur.
Ama bir erkek neden aldatır, ve o erkek sevgilisine kiminle aldatır..?
Düşünüldüğü tam tersi: erkek, duygusal olarak kadından çok daha zayıf ve darbelere karşı daha savunmasızdır. eşinden yeterince ilgi görmeyen, sürekli eşinin kavgalarını ve ya soğuk davranışlarını maruz kalan, yoluna çıkan yeni kadının yumuşak ve duygusal davranması, aşırı derecede o erkekle ilgilenmesi, her fırsatta saçını başını okşaması, her konuda dert ortağı olmaya çalışması ve…
İşte bunlar bu seçilmiş zavallı erkeğe yoldan çıkartmak için yeterli sebeplerdir…
Erkeğin aldatma eylemi ve sureci de şöyle olur:
‘’ Madem san bana istediğimi vermiyorsun, o zaman bende istediğimi bu yatakta bulurum ’’ düşüncesi ile o yeni gelen kadınla birlikte olur ve işte bu ilk cinsel birleşme, o erkek için yeni bir başlangıç olacak, artık ne zaman sevgilisinden ve ya eşinden ayrılabilir diye düşünmeye başlar, nasıl ve hangi bahaneleri uydurabilir diye kafasında plan yapmaya çalışır, çünkü birlikte olduğu ikinci kadına zaten sevmeye başlamıştır ve eşinin veremediği duygular ve hisleri onda bulmuştur.
Sevgilisine, eşine aldatan erkek her zaman bir bahanesi vardır, yukarıda belirttiğim örnekleri sayarak hep kendine haklı olarak çıkartmaya çalışır…
Bunun ispatı için eğer detaylı bir araştırma yapılırsa görünür ki sevgilisine ve ya eşine aldatan çoğu erkek o yeni gelen kadınla uzun bir ilişki yaşamaya başlar ve hatta bazen bu ilişki evliliğe kadar gider.
Ya kadının aldatması…?
Bir kadının sevgilisine, eşine aldatmasının nedenleri bambaşkadır,
Bir defa kadının vücut yapısı kesinlikle erkeklerden çok farklıdır ve bunu anlamak için kadının vücut yapısına tanımak gerek.
Genel bir görüş vardır: erkekler sürekli ve kadınlardan yüzlerce kat daha fazla sekse düşünürler ve sürekli bu düşünce ile yaşarlar.
Bu kesinlikle yanlış bir düşüncedir,
Şuan ki yazacaklarım birçok erkek tarafından saçma ve asılsız gelebilir ama ne yazık ki işin gerçeği budur:
Her kes tarafından bilindiği gibi, kadınlar alışveriş yapmaya, makyaj malzemesi satın almaya çok severler, ama neden?, modanın gerisinde kalmamak için mi.?
Kesinlikle hayır,
kendini bulmak, yeni bir ben yaratmak, kendisinde yeni bir kadın görmek, aynanın önüne geçip, bambaşka ve daha güzel bir kadın görmek ve içinde ki o seks isteğini yeni yollardan uyandırmak …
Ama bilindiği gibi bir erkekte böyle hisler görünmez
Bir erkek iç çamaşırını giyerken heyecanlanmaz,
Bir erkek çorabını giyerken heyecana kapılmaz ve sekse düşünmeye başlamaz…
Erkek tıraş olurken, sekse düşünmez ve heyecanlanmaz,
Ama kadın için olay bambaşkadır,
Yeter ki kadın epilasyon yapsın, özellikle işlemin bitiminde, kadının bütün vücuduna heyecan sarar ve aklı, düşüncesi sekse gider…
Kadın yeter ki yeni bir külotlu çorap alıp giyinmeye çalışsın, yaklaşık 20, 30 tl lik masum bir ürün, ama onu giyerken bile, bazen kadının nefesi bile kesilir ve heyecanı en yüksek düzeye çıkar. Dar bir tayt ve ya kısa bir etek hem giyinme esnasında hem de taşıma esnasında kadına aşırı derecede heyecan verir, tabii hiçbir kadın bunu itiraf etmez…
Hep söylenir: duygu, sevgi, aşk gibi hisler kadından gelen eylemler ve kadına özgü şeylerdir, ama şunu artık inanmak gerek, birçok kadın bu kelimelerle iyi bir şekilde oynar ve karşısındaki kişi üzerinde uygulamaya çalışır…
Kadının vücut yapısından dolayı fiziki seks her zaman duyguların önüne geçer ve daha önem kazanır, bu nedenle aldatmak isteyen kadın, aldatan erkek gibi evinde yaşayamadığı o eksik güzel duyguları dışarıda aramaz ve genelde aldatmaktan amacı yalnız yeni ve kısa bir yatak zevki olur.
Tabii ki yakalandığı zaman da bunun için güzel kılıflar uydurmaya çalışır:
O anda sen benden çok uzaklaşmıştın
Sana ulaşamıyordum (duygusal açıdan)
Seninle konuşulmuyordu
Beni anlamıyorsun
İşinle o kadar meşguldün ki beni iyice unutmuştun
O anda kendimde değildim
Ne yaptığımı bilemedim
aaaaaahhh.. Seni ne kadar sevdiğimi bilmiyor musun yoksa
Seni çok sevdiğim için bunu yaptım…!!!
Onun benim için hiçbir anlamı yoktu ve bitti, bak ben hala buradayım….
Yanlışlıkla gelenekselleşmiş bir düşünce şöyle der:
Bir erkek için seks yataktan başlar, duşun altında biter,
Partnerini seven bir erkek tabii ki böyle değildir.
Ama partnerini âşık olan, seni çok seviyorum diyen kadın için bu çok farklıdır ve kısa bir kaçamak, (aldatmanın yeni kılıfı) yapılabilecek önemsiz bir eylemdir.
Kadın vücudunun içindeki o sürekli feryat ve bitmeyen istek, o hiçbir zaman sönmeyen günahla beslenmiş alevler, o kadına gözü kapalı, o ikinci ve kısa sureli (her seferinde) ama gizlenmiş tatlı hevesleri iter ve götürür,
Bu yatak heyecanı belki 10 ve ya 15 dakikaya bile geçmez,
Ama kadının aldığı o müthiş kaçamak başarısı, kandırma başarısı, elde etme başarısı, karşısında ki ikinci erkek her ne kadar zayıf olsa bile, kadın o anda bunu kesinlikle umursamaz ve kendi başına aldığı zevk ile mutlu olup ruhen orgazmın en yükseğini yaşar.
( …işte yaptım, istesem yapabilirim, ben buyum, zekiyim, akıllığım, kimse beni tutamaz,
Üstelik bu benim hayatım, …)
Aslında fiziksel olarak bakıldığında o anda o kadın ile birlikte olan erkek, çoğu zaman kadının evli ve ya sevgilisi olduğunu bildiği için kendini pek de rahat his etmez ve tam bir performans göstermez neden?
Çok basit, çünkü o erkek büyük bir ihtimalle eşinden ilgi görmeyen ve kendisi de ihanete uğrayan bir salak olduğu için amacı kadınla bir tek sevişmek değil de duygusal ve kalıcı bir bağ kurmaktır ama ne yazık ki kadınımız önceden uyarmıştır: (şuan çok kötüyüm ve ihtiyacım var ama bunun devamı olacak mı bilemem)…
Bu kadın bu yaşadığı 15 dakikalık zevkle haftalarca mutlu bir şekilde ayakta kalabilir ve hatta ne ilginç ki asıl eşini ve ya sevgilisine daha fazla ilgilenmeye başlar onu koklar, dokunur, aşk sözcükleri fısıldar, onun için güzel yemekler yapmaya başlar, ufak tefek hediyeler alır vb.
Ama bu, birden patlak vermiş duygular ne kadar kalıcıdır?
Eşi ile yatakta iken bile kafası başka yerde ve fantezilerle dolu olan, eşi ile seks yaparken kıyaslama derdine giren, o şöyle yapardı bu böyle yapıyor hesabına yapan kadından ne beklenir ki?
Bunu bir daha yapmasın diye mi?
Boşuna heves etmeyin, dün bunu yapmış ise, bugün de yapar,
Bunu bugün yapan, yarın daha iyisini yapar.
Peki, ne yapabilirim, benim eşim, sevgilim bu şekilde olmaması için neler yapmam gerek diye sorarsanız, tek cevap şudur:
Şansınız var ise partneriniz size gerçekten âşık olur, kendine sizde bulur ve siz onun için dünya üzerinde ki tek var olan erkek olursunuz…
Peki, bunu nasıl anlarım diye soruyorsanız:
Ettiğiniz her saçma ve ya büyük kavga da size gitmekle tehdit etmezse
Size diğer erkekler ile kıyaslama yapmaz ise
Bazen hiçbir şey yokken bile kavga çıkartmazsa
Garip bir şekilde kendisi ile baş başa yalnız kalma ihtiyacı duymazsa
Bu gece başım ağrıyor demiyorsa (burada çeşitli etkenler var tabii, erkeğin anlaması gerek)
Düzensiz davranışlar: bir gün çok iyi, ertesi gün tuhaf, sonra ki gün kötü davranmıyorsa
(Siz erkekler biz kadınlara hiç anlamıyorsunuz) lafını ara sıra kullanmıyorsa
Seks esnasında isteksiz ve uykuya dalmış gibi yapmıyorsa ve sizden daha aktif davranıyorsa
Siz yokken hakkınızda diğer kadınlara:
Eh, ne yapalım şimdilik bunula idare ediyoruz işte, zaten hepsi aynı bo. , demiyorsa
Size doğru bakarken bakışları eskisi gibi içten ise ve garip bir şekilde size ölçüyormuş gibi bakmıyorsa
kadın ortamlarında, konu erkeklerden açıldığında,: hayır efendim benimki çok farklı, diyorsa
Ve 2460 davranış daha…
O zaman siz gerçekten de şanslı bir erkeksiniz, çünkü partneriniz size gerçekten seviyor ve sizi olduğunuz gibi seviyor ve bu ara sizin göreviniz de iyi bir insan olarak kalmak
Ve onun değerini bilmektir.
Peki, kadın için aldatmanın belirli bir yaş aralığı var mıdır?
Kesinlikle evet
Ortaokulda duygusal olarak ilişkilerini başlayan, lise dönemine kadar pek çok ilişki yaşayan üniversiteye kadar kendine bu konuda tecrübe sahibi olarak gören bir kadın 25 yaşına gelene dek bu aldatma eylemini devam eder ve bunun tek nedeni kime ve nasıl istediğini bilmemektir.
Yani aslında bu dönemdeki genç kadına hak vermek gerek çünkü bu dönemlerde karşılaştığı pek çok erkek, tam olarak adam olamamış, kafası doğru çalışmayan ve seksten başka önemli şeyler de olduğunu bilmeyen tiplerdendir.
Bu genç kadının karşılaştığı hemen hemen bütün erkek kılıflı yaratıkların, tek bildiği şey belden aşağı istekler ve ne yazık ki bizim söz konusu olan kadınımıza da o gözle bakarlar.
Bizim daha genç olan kadın da tabii bu salaklar tarafından bu kadar darbe alırken, mecbur o masum duygularına iyi bir yanıt almak için daldan dala konmaya başlar..,
Bu işten zevk mi alır tabii ki hayır, onun tek amacı istediği ve rüyalarında sürekli gördüğü o prensi dokunmak…
Ve ne yazık ki o dönemde ki, o şahane erkekler yüzünden bizim daha 20 yaşlarda olan kadınımız, bütün erkekleri karşı iyice savunma kalıbına girer ve bu bazen hayatının son anı kadar devam eder ve ne kötü ki ileride ki davranış biçimini de etkiler..
‘’ Erkek milleti değil mi.. zaten hepsi aynı.. Tek bildikleri belden aşağı… ’’
Bizim kızımız artık 25 yaşlarında, daha sakın ve düşünceli, ama içinde güven diye bir şey kalmadığı için karşısında gerçekten iyi biri çıktığı zaman bile inanmaz ve dalga geçmeye başlar:
Erkek milleti değil mi? Hepsi aynı…
Burada ikinci dönem başlar 25 - 45 arası ve şanslı olan kadın kendine uygun ve sevecen, adam gibi bir erkekle hayatını devam eder ve mutlu bir şekilde aldatmadan, aldanmadan inişli çıkışlı ama cennet gibi duygusal bir hayat yaşar.
Ve ya 45 ten sonra?
Bu kesinlikle bütün kadınlar için geçerli olmamak üzere,
Hayatında hemen hemen hiçbir döneminde gerçek sevgiye görmeyen, çeşitli dönemlerinde evli olmasına rağmen yapayalnız kalan, etraftaki aile ve dostlar tarafından zaman zaman hor görünen, hep bir intikam ve telafi peşinde koşmak isteyen yaşlanmaya başlamış kadın, birden fark eder ki 49 yaşına gelmiş, hayatından aldığı sayılı zevklerin tadı artık damağında bile kalmamış, birine yalvarsa bile kendine uygun bir partner bulamaz…
Eşine desen, ya ölmüş ya da ölü gibi, artık pek değerlendirilecek konumda bile değil, olsun olmasın ne fark eder gibi bir şey… ( cinsel olarak tabii. )
İşte bu kadın maceraya atlamaya hazırdır.
Burada belirtmek gerek: birçok aldatan genç kadın işin içinde az da olsa duygular ve sevginin olmasına hayır demez ( bir az entrika olsun ve heyecan artsın diye.)
Fakat 50’ye yaklaşmış olan kadın kesinlikle böyle bir düşüncesi olamaz, hatta eğer çevrede onu seven ve âşık olan birileri çıksa bile kadınımız o kişiye yaklaşmaz ve hemen uzaklaşır çünkü zaten bir ömür bağlılık ve hüsran iç içe yaşamıştır ve artık tek isteği yıllardan beri hayâlını kurduğu, fiziksel zevk.
Genç aldatan bir kadın için sevgili ve âşık rolünü oynamak belki kolay gelebilir ama yaşı ilerlemiş biri için bu pek kaldırılacak bir durum değildir,
Zaten evi, çocukları, emekliliği, hayatı rayla girmiş ve her şey doğru akışında.
O yüzden, sürekli başında durup ona hüküm suren, komut veren bir erkek onun son ihtiyacı olacak ve böyle aşk meşk hikâyeleri ile hiç uğraşacak niyetinde değildir.
( Evet, birileri olsun, devamlı olsun ama bağlılık istemesin, istediğim zaman elimin altında olsun
Ama istemediğim de kayıp olup gitsin,
Güvenli olsun, her açıdan güven veren biri olsun,
Aile içine de giriyorsa önemli değil, yeter ki sırdaş olsun…)
Yaşlanmaya başlamış kadına bu yola iten şeyler nelerdir, Etkenler nedir?
Güzellik, gençlik ve dinçliğini kayıp etme korkusu,
Menopoza yaklaşma korkusu,
Yüzde ve vücutta kırışma belirtmeleri (özellikle ellerde ki yaşlanma belirtileri)
Regl dönemleri düzensiz olma başlaması ve bununla birlikte her an sinirli davranışlar sergilenmesi
Etraftaki daha genç kadınların düzenli seks hikâyelerini dinleme, şahit olma ve kıskanması
Burada bu 50 yaşına yaklaşmış kadın artık o genç aldatan kadın gibi davranmaz, kendini tutmak zorunda görmez.
Çok daha açık ve pervasız davranır, bu konuda kimseye hesap vermek zorunda kalmadığını düşünür ve kısa, suresi çabuk biten ilişkilerle kendine ödüllendirir, yaşadığı ilişkilerde dikkate aldığı belirli konuların en önemlisi seçtiği partnerin yaşı kendisinden en az 15 ve ya 20 yaş daha ufak olmasıdır, bunun en önemli sebeplerden bir tanesi kimsenin yanlış düşünceye kapılmaması ve ikincisi, karşı tarafın fiziksel gücün yüksek olmasıdır.
Aile ve dostlar ortamında o partnerle konuşurken bile rahat bir şekilde : tabii kardeşim, evet kardeşim.., ben senin çocukluğunu bilirim,… Gibi laflarla en ufak bir kötü izlenim bırakmadan o gizli ilişkiye devam eder.
Dikkati alınan başka önemli detay, birlikte olacağı erkek kendisinden yaşça ufak olduğu için aşk ve duygusallık de işe karışmaz çünkü bizimki böyle hislerin içine girmek istemez ve amacı uzun duygusal bir ilişki değil de kısa ve keyif veren birleşmeler olacak.
Bizim 50 yaşında ki kadının, dikkati aldığı başka önemli detay o genç erkeğin maddi durumu iyi olmasıdır, çünkü bizim 50 yaşında ki kadın, yatak zevki dışında bir de doya doya şımarmak ve eylenmek ister, genelde kendi ailesi ile yaşadığı için, buluşmalar için kendi evi müsait olmazken, seçtiği erkeğin müstakil ve müsait bir evi olmalı, 2 saatlik bir seks kaçamağı için iyi bir arabası olmalı, çünkü bu iş zaman harcamak ile olmaz…,
Ayşe ye uğrayacağım biraz rahatsız 2 saate kadar evdeyim,
Terzi’ye kadar gidip elbisemi tadilat yaptıracağım 2 saate kadar dönerim,
Doktor la randevum var 2 saate kadar evdeyim…
2 saatlik bir eylem, hızlı başlar, hızlı biter, duşa gerek yok, korunmaya bile gerek duyulmaz,
Erkek en az 20 yaş daha genç olduğu için yeterince performans gösterir ama ne fark eder ki, orada kadının aldığı en büyük zevk, gizlice, saklıca, işlediği günahtır.
Zira dünya da ki en tatlı şey günah işlemektir.
Peki, bu kadın kendini hiç suçlar mı?
Bütün insanlarda günah işleme duygusu vardır, ister allaha inansın ister atheist olsun ama ne yazık ki çoğu zaman biz insanlar günah işlerken kendimizi şöyle savunuruz:
Her kes yapıyor ve keyfini çıkartıyor, ben yapsam günah mı olur,?
Ya da, bunu yapıyor olabilirim,
Ama öte yandan başka birçok iyi işler de yaparım ve günahım bu vesile ile azalır.
Ve aynı zamanda kendini savunma ve bağışlama adına da sürekli inançtan ve dürüstlükten de söz edebilir.
Hayatım boyunca her kes için bu kadar çabalarken, hiç kimse beni ödüllendirmiyor, tek zevkim bu…
Ve tabii ki 50 yaşına gelmiş bu kadının, yaptığı eylemler hiç biri duygusal ve kalıcı olmamak üzeri olup ve aynı zamanda tek kişiye bağlı olarak da kalmaz…
Belirtmem gerek:
Yukarıda ki yazılarım, her toplumda karşılaşabile cağımız örneklerdir, kapalı görüşlü toplumlarda daha sık rastlanan bu vakalar kesinlikle her kese kapsamaz.
İnsanlar hakkında hiçbir zaman genelleme yapılamaz ve yapılmamalı.
Herkes kendini tanır ve bilir, bana kızan, bir az düşünsün ve kendine analize etsin.
Bu dediklerimi seven ve kabul eden de, kabul etmesi için mantıklı bir neden arasın.
Burada ki yazılarım hiçbir kelimesi başka yerden alıntı ve kopya değildir ve hepsi kendi düşüncelerimin yansımasıdır.
Bu düşünceleri kaleme alan da benim ve her herhangi bir etken altında kalmadan, inandığım kelimeleri yazdığımı inanıyorum.
Eşinize, sevgilinize inanıyorsanız, bu iş bitmiştir ve tartışmaya gerek yok ve bu mektup size değildir.
Mükemmel ve eksizsiz eşi olan ama yine başka kadınlarla birlikte olan erkekler, bana göre şeytanın ta kedisidirler ve bu mektupta onlardan söz edilmemiştir.
Bugünlerde her ne kadar yaygın da olsa:
Herkes aldatmaz
Ama ne yazık ki herkes aldanır
Gholam reza khajavi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.