- 470 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
VE GECE GÜNÜ TERKETTİ...
gece intikam ateşi tadında ağır ağır ilerlerken
gün bilir ki,intikamın birgün sonu gelir.
ve gün okadar emindir ki,yeni günde yerini alacağından
geceye küçümseyen gözler süzerek belirir.
ve gece o kadar masumdur ki aslında,intikam ateşi bile utandırmamıştı onu bukadar adeta!
gece yalnız değildi,ama terkedilmişti o güleç yüzlü gün tarafından.
ve gün o kadar hain bir hal almıştı ki,ne girdiği bedeni ne var olduğu teni umursamadan yakar acılarına acı katardı.
gece ise günün terkettiklerini alırdı koynuna.
bağrına basardı,acılarını dinlerdi,ağlardı ve silerdi göz yaşlarını.yıldızlarını paylaşırdı her yeni umuda kucak açan yıldızlarını,yeni dilekler için...
ama gecenin koynundan ayrılan yine günü arardı.
günün güzü aydınlıktı ya,acıyla tutuşan günü çare sayardı...
her çare bittiğinde,her gün geceye mahkum kaldığında anlardı onun dostu karanlıktı.
yine yaslanmalıydı bir omuza,orada ağlamalıydı ve gece onu sarmalıydı,silmeliydi göz yaşlarını,yıldızlarını eline tutuşturmalıydı,kucaklamalıydı güne varana dek ve gün onu karşılamalıydı...
ama artık gece yorulmuştu,fedakarlığında bir son buluşu olmalıydı,hep vermelimiydi gece kendinden,birazda almalıydı artık günden...
peki ya gün bu kadar acımasız mı olmalıydı.hep elindekileri savurup,yeni kurbanlarmı vermeliydi gecenin koynunda uyutacağı?
ve gece artık yorulmuştu. toplayıp tüm eşyalarını günü gecesiz bırakmalıydı.ve gece günü araladı,gün gecesiz bir başına yapayalnız kaldı...
işte o günden beri gün geceyi kovalar,gece ise günden kaçar.
ve gece yorulmuştu günün ardından,gün ise gecenin koynunda uyuyamadığına bin pişman..
MAVİMASAL
26/01/2008
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.