- 445 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yüzerken
Çok küçük yaşlarda tatil amacı ile gittiğimiz Avşa Adasında öğrenmiştim yüzmeyi henüz altı yedi yaşında iken. Çocuklarımda benim gibi çok küçük yaşlarda öğrendiler. O zamanlar bu kadar fazlada insan yoktu memlekette, dolayısı ile tatil yerleri de bu kadar hıncahınç kalabalık değildi sakin sakin yüzülürdü, o simitler ve şamriyel lastiklerdi daha çok kullanılan, bazıları da köpükleri bağlardı beline öyle yüzerdi...
Her ne kadar iyi derecede yüzme bilsem de yanımda kimse olmadı mı fazla açılmayı sevmem. Denizde sulu şakalar yapmaya bayılırım fazla dozajını kaçırmadan. Adamlarda, yani arkadaşlarım haliyle kızıyorlar bana ’’Her taraf su zaten bir de sen ortalığı sulandırma’’diye...
Yüzdük yüzdük, dubaya çıktık üç beş arkadaş, bayanlar da var aramızda ’’Yahu duydun mu geçen gün balıkçılar bir mil açıkta beş metre boyunda köpek balığı yakalamışlar’’ bayanlardan ’’Oooo! Aaaaa! Hadi yaaaaaaa!’’ sesleri, sonra şaka şaka deyince bana bir sürü sitemler ’’Ya Ahmet bey çok kötüsünüüüüz bunu hep yapıyorsunuz.’’ ne yapayım huyum kurusun siz de aynı şakayı hep yiyorsunuuuuz...
Bazen ufak göletlerde de yüzdüğümüz oluyor balığa gittiğimizde arkadaşlar ile gölde yüzmek haliyle denizde yüzmekten daha zor ve meşakkatli, geçenlerde yine gittik bir göl kenarına ’’Ollum buraya geçen sene kimselere çaktırmadan yavru piranhalar atmışlar haberiniz var mı’’dedim. Adamların göletten bir çıkışı var ki sormayın gitsin...
Yine bir göl kenarında sabahın erken saatlerinde avlanıyoruz. ?’Geçen şu yüz metre ilerde ki sazlıklarda on iki kollu ahtapot yakalamışlar balıkçılar’’dedim. Bazısı yedi ?’Hadi ya’’dedi, kimi de yemedi ?’Bırak bu ayakları Ahmet abi gölde ahtapot olmaz yeme bizi’’ dedi...
Yine bir gün bizim ayakkabıcı meslektaşlar ile vardık bir göl kenarına, ufak motorumuzda var benzin ile çalışan, gölün orta yerine doğru açılıp bazen kaşık atıyoruz bazen durup durup olta sallıyoruz. Döndüm arkadaşlara size bir iyi bir kötü haberim var dedim. İrkildiler biraz söyle dediler önce iyisini ’’Oltaya büyük bir balık vurdu galiba’’dedim. Eee şimdi de kötüyü söyle dediler ’’Benzinimiz bitti oğlum benzinimiz gölün ortasında kaldık böyle sap gibi artık iki saate kadar kürek çeke çeke döneriz kıyıya’’dedim, başlarından aşağıya kaynar sular döküldü nerede ise. Köpürmeler küfürler gırla gidiyor. Sonra şaka olduğunu söyleyince derin bir ohhhh çektiler, bu seferde onlar beni nerede ise suya atacaklardı, yalvar yakar kendimizi affettirdik şunu ısmarlarım bunu ısmarlarım diyerek...
İşte böyle bizim yüzme öykülerimiz. Siz siz olun denizde şakayı çok fazla abartmayın. Yüzme de bilmiyorsanız eğer girilmeyecek yerlerde denize girip de ailenizi elemlere gark etmeyin...