- 652 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kaçamak Sonlar
Q-Neydi o koşuşturmaca yine ?
W- Yine bir intihar olayı elbette
Q-Söylemesi ne kadar da kolay
W-Olan bu
Q-Kimdi ve neden
W-Bir kadın, bir anne , oldukça öfkeli bir anne , en azından tanıyanlar böyle söyledi
Q-Bu çok acı, trenleri seviyorum, ama tren yoluna yakın bu yere oturmaktan ve bu tarz haberlere maruz kalmaktan, bıktım artık
W-Yapacak birsey yok, ölümde yaşam kadar ortalarda gezer
Q-Onu gördün mü ?
W-Cesedimi, evet , gördüm
Q-Nasıldı ?
W-Bunu sen mi soruyorsun
Q-Nasıldı !
W-Duymak bile istemezsin
Q-Söyle !
W-Birbirimizi kandırmayalım detaylı anlatsam olduğun yerde donup kalırsın
Senin ve sahip olduğun o hassas ruhun, bu gibi şeyleri kaldırmayacağını çok uzun zaman önce öğrendim ben. Sadece çok kötüydü diyebilirim.
Q-Parçalara ayrılmış, tren tarafından biçilmiş bir beden öyle değil mi ? İnsan bunu neden yapar kendine, gerçekten çok mu haklı olduğunu düşünüyordu!
W-Bence sen bunları düşünme!
Q-Mümkün mü? az önce çığlıklar yükseldi bu sokaklardan , çok acı çığlıklardı üstelik. Artık çok fazla midem bulanıyor. Tanrının göğü dürüp ve tüm kainatı avcunun içine alacağı günü bekliyorum. Dünyanın gerçek bir sona ihtiyacı var, kaçamak sonlara değil. Artık zevk almıyorum, mutluluklar , hayaller, gelecek, hiç birsey beni memnun etmeye yetmiyor. Çünkü bunlar ilgilendiğim en son şeyler. İnsanların gerçekleri konuşmasını ve gerçekten düşünmesini bekliyorum. Ama bu olmuyor, olacak gibide değil, hayat günün birinde benide toprağa koyacak, yine güneş doğacak, yine yağmurlar yağacak, yine insanlar aynı kısır döngüde sıkışıp kalacak.
Buna isyan edenler, intihar edenlerdi belkide. Bu gerçek beni hem üzüyor hemde korkutuyor. Hiç kimse mutsuzluğu seçecek kadar aptal değil. Sadece hayat bazı insanlara adil davranmıyor. Eğer o insanların önüne mutluluk serilseydi, geri tepme gibi bir aptallığı emin ol yapmazlardı . Ama hayır, serilmedi. Onlarda o en büyük ve en kötü azapla cezalandırdılar kendilerini. Ölümle, dahası bilmedikleri ama çekeceklerinden çok emin oldukları günahla...
Yazan-Edibe Toğaç
YORUMLAR
Her ölüm, ''Tanrının göğü dürüp ve tüm kainatı avucunun içine alacağı gün'' dür ölen için
Ve intiharlar, Tanrı'dan daha adil olduğunu iddia etmesidir yaratılanın
''Göğü dürüp tüm kainatı avucunun içine alacak kadar'' büyükse madem Tanrı,
onun zatına ulaşmadan yaratılanın, hikmetine suali çelişkidir...
Yine de, duyarlı olmak insan olmanın gereğidir
Ve sorgulamak, kayıtsız kalmaktan çok daha üstündür...
Fikrimce...
Kutlarım