- 444 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
15 Temmuzda gördüklerim ve aldıklarım !
15 Temmuz siyasi tarihimizin hem en uzun,hem de en "öğretici" gecesiydi.
Olan biteni anlamak için baktım.Ve "çıkardıklarımı" da alıp,cebime koydum.
"Köre göre ne ama görene !" en sevdiğim atasözümüzdür.Görmek istemem bundandı.
"Almak" için de Nietzsche’nin "İçine koyacak bir şeyiniz varsa,bir günün bin cebi vardır."sözü yetti bana!
Önce halkın,demokrasinin sahibi olduğunu gördüm,sahiplenmesini de gıpta ile seyrettim.Bu ne vakar böyle!
Hiç kırma yok,saldırı yok,silaha karşı sadece yürek koyulması var.
En çok da "hakir" görülen,"horlanan" zaman zaman da "cahil" diye "eğitim şart" mottosuyla "terbiye" edilmeye çalışılan insanlarımızı gördüm.
Çoğunluğu dindar,muhafazakardı!
Az da olsa benim gibi seküler olanlar da vardı.
Ama demokrasinin,kendileri için ekmek gibi su gibi bir hayat "gereci" olduklarını anladıklarını gördüm.
31 Temmuz akşamı da 3,5-4 saatimi o insanlarla bir arada geçirdim.
Bir an empati yapmak istedim.Aslında bu durumu daha fazla kelimeyle anlatılmasından yanayım ben:Empati yetmez belki,duygudaşlık da diyelim,hemhal olmak da.Ya da "ez ji tume" de.Kürtçedeki anlamı "ben de senim" demişmiş!
Onları bu "meydanlara" davet eden güç nedir ki diye düşündüm.Sonra şimdiye kadar hiç sokak eylemlerine katılmamış bu insanların sokaklara sahip olmasını gördüm.
"Cuntacılara" karşı tarlasını yakıp,duman olsun da uçaklar kalkmasın diye düşünen insanımızı gördüm.
Ve tankın önüne,ölümüne yatanı da.Sahi "ölümden öte yol yok" değil mi?
O 40 tonluk tanka karşı,70-80 kiloluk bedenlerin geçit vermediğini gördüm.
Halkın gücünün,en güçlü "silah" olduğunu gördüm,silahlara karşı.
"Sözler yetmez,eylem" diye uzun uzun laf edenlerin halkın bu direnişini hafife almasını da gördüm!
Cunta girişimine "tiyatro" diyenini gördüm.
Bu nasıl bir tiyatro ki bedeli 241 can oldu.Sahi siz, hiç,sahnesinde ölüm olan oyun gördünüz mü?
Ya da kendi Meclis binasını bombalayanını ?
Hatta 7 Ağustos Yenikapı mitingini,yeni 31 Mart Vakası gibi yorumlayanını da gördüm.
"Gericilik" buysa,"ilericilik" sizin olsun!
Uzatmak mümkün tabi ki.
Ama en çok da,demokrasinin "sahibi" birkaç okur-yazar olmayıp,halkın kendisi olduğunu gördüm.
Ve demokrasinin herkese lazım olduğunu da!
Demokrasiye bedel ödemedik ki sözünün da artık "tarih" olduğunu gördüm.
Ölen 241 "can" bedel değilse nedir ?
En güzeli de bu manzaraları sadece Ankara,İstanbul,İzmir’ de değil,Cizre’de,Erzurum’da,Niğde’de ,Konya’da,Gaziantep’te,Yozgat’ta....kısaca ülkemin her yerinde gördüm.
Unutmayalım ki "Güzellik,görenin gözündedir" der M.Hungerford.
YORUMLAR
sabri ayçiçek
Yaşayarak öğrenmek ve halka hak ettiği değeri vermek...Ya da Eflatun ve Hegel gibi onu küçük görmemek gerek.
Bunu yapmak siyasi değil ahlaki bir tutumdur kanımca...Yapanlara selam olsun diiyeyim ben de!