Eylül'e Merhaba
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Nihayet eylül geldi. Haşim’in tabiriyle “eteklerinde güneş(bence hüzün) rengi bir yığın yaprak”. Eylül buruk olmasına rağmen insana sıcak gelen, içini ısıtan bir ay. Yazın vedası, kışın merhabası olması ona olan sevgimize halel getirmez. Öteden beri nisanın hanımefendi bir ay olduğu söylenir. Bence eylül de nahif hüzünlü efsane bir kadın. Hiç makyaja ihtiyaç duymayan, kendine öz güveni olan alımlı olgun bir kadın.
Ağaçlar sonbahara hazırlanırken onların hüznünü yüreğinde duyar eylül. Göçmen kuşların telaşına ortak olmanın hüznünü taşır. Bağbozumuna şahitlik eder. Keder en çok eylülde güzeldir. Şairlere ilham olur. Şiire konu. Eni konu, eylül eylüldür işte, nevi şahsına münhasır.
Yahya Kemal, “Eylül Sonu” şiirinde ne güzel dile getirir eylüle dair bir takım hususiyetleri. “Günler kısaldı... Kanlıca’nın ihtiyarları
Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları.” dedikten sonra, adeta cümlemizin hislerine tercüman olur, “Yalnız bu semti sevmek için ömrümüz kısa...
Yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa...”deyiverir, okuyanların ve duyanların yüreğinde bir yerler erir. Biten yaz günleri biten ömre atıftır biraz da. O yüzden şiirin devamı şöyle gelir. “İçtik bu nâdir içki’yi yıllarca kanmadık.../
Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor, yazık!”
Hasılı, eylüle hangi yönden bakarsak bakalım bizi hüzün karşılar. Buna rağmen buruk bir meserrettir bize hissettirdikleri eylülün. Bu yüzden olsa gerek bazılarımız kız çocuklarına eylül adını verir. Alpay’ın “Eylülde Gel” şarkısı anılarımızı depreştirir. Biraz tembel olan öğrencilerin can simididir eylül( eskiden öyleydi) .Kadim zamanlarda öğretmenler dersini tam kavrayamayan öğrencilerine eylülde görüşürüz derken ne kadar rahatsa, öğrenci bir o kadar tedirgin ve buruktur.
Eylül, hazanın giriş kapısıdır. Zaman atlasına solgun bakışları işli bir Leyla’dır. O Leyla’nın sarı saçlarına hiç ak düşmez. Bir dahaki yaz sonunu bekler uyanmak için Leyla, “yazlar yavaşça bitse” de. Eylül çok çabuk geçer ve şaire “Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor;
Lâkin vatandan ayrılışın ızdırâbı zor.” dedirtir…
Sözün bidayetinden nihayetine anlıyoruz ki biz eylüle aşinayız, eylül bize yabancı değil. O yüzden şiirlerimizi, şarkılarımızı kuşatması kendine münhasır hâliyle.
Ankara, 1 Eylül 2016 İbrahim KİLİK
YORUMLAR
zakir
Tatlı bir hüzün bu..yazınızla birlikte merhaba diyelim
..ve ekleyelim; sanki ihmal edilen bir tarafı da var eylülün..
kavuşmayı da anımsatan o yakıcı tarafı yanık bir umudu tutuşturmaya
her an hazır gibi beklemiyor mu.?.
belki bu sebep biraz gücenik, nazlı bir hâli de var..bana öyle geliyor belki :)
Tekrar merhaba diyerek..safa gelmiş eylül