- 455 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BUGÜN MİLLİ BİRLİK GÜNÜDÜR
BUGÜN “MİLLİ BİRLİK” GÜNÜDÜR
Dr. Sadık Özen
Yıllar yılı, ülkemizde ulusal birliğin sağlanması için yazılar yazar, bunun gerçekleşmesi için çağrılarda bulunurum. Genelde; bir ülkede huzursuzluk ve gerginlik ortamı oluştuğunda, ayrılıkçı ve bölücüler dışında herkes bunu ister. Yurt içi ve yurt dışındaki bölücüler ise hep milletimizi nasıl böleceklerinin hesabı içinde olurlar ve elele vererek en zayıf anımızı yakalamaya çalışırlar.
Ne yazık ki; zaman zaman ülke ve ulus çıkarlarının önüne geçen siyasi ihtiraslar, eşitliğe aykırı, kayırıcı ve taraf tutucu tutum ve davranışlar, yönetimler tarafından yaratılan çifte standartlı uygulamalar, milli birliğimizi önleyici unsurlar olarak ortaya çıkmıştır. Ulus olarak ilk kurtulmamız gereken bu olumsuzluklardır.
Bunlar yanında; aramızda cumhuriyet rejimimiz ve devrimlerimizle bağdaşmayan aykırı düşünce ve amaç taşıyanların oluşu, milli birliğin oluşamamasında en önemli ve etkili nedendir. Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarından beri; geçmişteki köhnemiş ve çağdışı kalmış yönetimleri özleyenlerin oldukları inkar edilemez. Ne yazık ki zamanla bunların sayıları azalacağına, ayrılıkçı çevrelerin destekleri ile daha da çoğalmış bulunuyor. İşin en kötü tarafı işte budur. Zira gün geçtikçe, bu söylenenlerle ilgili akıl ve mantığın kabul edemeyeceği birtakım görüşler, tezler, söylemler, varsayım ve uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bunlar hoşgörü ile karşılanması mümkün olamayan büyük olumsuzluklardır.
Yaşanan bu olumsuzluklar nedeniyle, ulusal birlik ihtiyacı her gün biraz daha artmaktadır. Özellikle Fetocu denen cemaatçi grubun yaptığı “Kalkışma Eylemi”, ya da başka bir deyimle “Darbe Girişimi”, devletimiz ve halkımız tarafından hiçbir şekilde kabul edilemeyecek menfur bir olaydır.
Halk arasında “Bir musibet, bin nasihatten evladır (üstündür)” diye bir söylem vardır. Ancak bu musibetin hiçbir nasihatten üstün denilebilecek hiçbir yanı yoktur. Tam anlamı ile devletimiz büyük bir bela atlatmış bulunuyor. Tüm ulusumuza geçmiş olsun diyorum.
Başımıza gelen ve ucuz atlatıldığını düşündüğüm bu beladan sonra yaşanan gelişmeler, halkımızın büyük duyarlılığı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın olumlu tutum ve söylemleri, ulusal birliğimizin sağlanacağı hususunda bir anda beni umutlandırdı. Bu umudumu koruyorum. Ama ne var ki, bunca yaşananlardan sonra bunun kolay olmayacağının bilincinde olmamız gerekiyor.
Feto ile ilgili olayları başından beri ülkemiz için büyük bir talihsizlik, uğursuzluk ve hatta felaket olarak görmüşümdür. Ancak, devletimizin bütün kurumlarını adeta ayrık otu gibi sarmış bulunan bu uğursuz terör örgütünün, ne kadar çaba gösterilirse gösterilsin kısa bir zaman içinde temizleneceğini düşünemiyorum. Başarılı olunmasını gönülden dilerim.
Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki tutumları çok önemlidir. Yanlış bilgiler sunularak yeni baştan aldatılmaları söz konusu olmamalıdır. Ancak içimizdeki ayrık otları tamamen temizlenmedikçe bu ihtimalin iyi dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.
“Demokrasi Şöleni” adı verilen, ulusal birlik açısından son derecede umut verici bir tablodan sonra ilan edilen “OHAL” döneminde yapılan son derecede yararlı şeyler yanında bir o kadar da olumsuzlukla karşılaşıldığı görülüyor. Özellikle 30 Ağustos Bayramı öncesinde yapılan bazı talihsiz beyanlar ve uygulamalar ne yazık ki umut kırıcı olmuştur. Bu durumun Sayın Cumhurbaşkanımızın da gözünden kaçmadığı kanısındayım. Unutulmamalıdır ki, Feto tertipçilerinin tümü henüz bertaraf edilememiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, ayrılıkçılık anlamına gelen tüm söylem ve eylemleri sona erdirmelidir. Bunu kendilerinden bekliyorum.
Bu yazımı “BUGÜN MİLLİ BİRLİK GÜNÜDÜR” söylemi ile bitiriyorum. Kısa bir süre sonra, yazacağım “ULUSAL BİRLİK NASIL SAĞLANABİLİR” başlıklı yazımda bu konudaki görüş ve önerilerimi sunacağım.
En derin saygılarımla…
30 Ağustos 2016
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.