- 698 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ALPARSLAN’DAN ALPERENLERE
Dünya insanoğlunun emrine verilince bütün ayarları ile oynadık. Bir türlü yaratılış ayarlarına yani fabrika ayarlarına dönemedik. Döndürebilecek tek millet Türk milletidir.
Türkler tarih sahnesine çıktığı zamandan bu yana dünya denen bu tiyatro sahnesinde hep başrol oynamışlardır. Bu rolü bu millet kendi bileğinin ve yüreğinin hakkıyla almıştır. Hiçbir zaman rol yapmamış ve olduğu gibi davranmıştır.
Başrol oyuncusunu çekemeyenler veya meşhur olmak isteyenler zaman zaman Türk’e çatmışlar ve gereken cevabı da almışlardır.
Türk milleti yaratıldığı günden bu yana dünyaya nizam vermeye, dünyada nasıl yaşanılması gerektiğini göstermeye çalışan asil bir millettir.
Türklerin anayurdu Anadolu’dur. Yeni ve geniş topraklar için Anadolu’dan ayrılan atalarımız geri dönüşlerinde Anadolu’yu tekrar fethetme ihtiyacı doğmuştur. Bu fethin öncesi Alperenlerle devamı Alparslan’la gerçekleşmiştir. İkinci gelişte Anadolu Türkleşmeden önce İslamlaşmıştır.
Alperenler Anadolu’da Müslüman Türk’ün temellerini atmamış olsaydı Anadolu topraklarının üzerinde durmamız daha da zor olacaktı.
Alperenlerden sonra beklenen ordu ve padişah 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt Ovasında göründü. Alperenlerin yıllarca hazırladığı Anadolu insanı bu tarihi savaşta düğün bayram gibi cenk etti.
Alperenlerin hazırladığı vatan toprağına gelen Alparslan Dünyanın en değerli topraklarına dünyanın en kahraman sultanı olarak girdi.
Toprakların vatan olması için alperen ve Alparslanlar mutlaka olması gerekiyor. Bunlardan birinin eksikliği vatanın fethini veya sonraki zamanlarda yönetimini zorlaştırıyor.
Türkler Müslüman olduktan sonra sadece İ’lay-ı Kelimetullah için cenk edip şehit olmuşlardır. Yani necip milletimizin tek hedefi Allah’ın adını yüceltmek için Allah’ı inkâr edenlere karşı savaşıp şehit olmaktır.
Bundan 945 yıl önce Malazgirt Ovası’ndan Anadolu’ya giren Sultan Alparslan’ı rahmetle minnetle anıyorum. Türk milletine ilelebet yaşayacağı bir vatan kazandıran askerlere ve komutanına ne kadar teşekkür etsek azdır.
Malazgirt, zaferle girdiğimiz Anadolu’da mağlup olmayacağımızın işaretidir.
Bugün Anadolu toprakları üzerinde verdiğimiz mücadele bu toprakları vatan yapan ecdada minnet borcudur.
Bugün Anadolu toprakları üzerinde verdiğimiz mücadele emanete hıyanet etmeme mücadelesidir.
Malazgirt zaferi, Anadolu’nun tapusunu aldığımız kutlu gündür.
Bugün üzerinde oynanan oyun ve akıtılan kanların müsebbipleri, Anadolu’da gözü olan düşmanlarımız ve yandaşları olan vatan hainleridir.
Alparslan’la girdiğimiz Anadolu topraklarında daha huzur ve refah içerisinde yaşamak istiyorsak Alperenleri çoğaltmamız gerekmektedir.
Alparslan’dan önce Anadolu’daki Alperenler ne kadar beklediyse Alparslan’ı, şimdi o kadar beklemekteyiz Alperenleri.
Alperenler hoşgörünün, tevazuun, kardeşliğin, birlik beraberliğin, âdetin, geleneğin, barışın kısacası dinimizin yaşayıp yaşatıcılarıdırlar.
Bozgunculuğun, gösterişin, fitne fesadın, ikiyüzlülüğün, gıybetin, ihtirasın, bencilliğin, çekememezliğin tek ilacıdır Alperenler.
945 yıldır millet olarak beraber yaşadığımız bu toprakların üzerinde yine millet olarak ilelebet yaşayacağız.
Düşmanlara ve hainlere fırsat vermeyeceğiz.
Alperenlerin beklediği Alparslan’ın zaferini kutlarken, Allah Alperenleri eksik etmesin, Alparslanları ihtiyaç duyurmasın diyorum.
Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU’NU anmadan kutlanır mı Malazgirt Zaferi?
Türk, Ulu tanrının soylu gözdesi
Malazgirt Bizans’ın Türk’e secdesi
Bu ses insanlığa Hakk’ın müjdesi
Bu sesle birleşir bütün yürekler…
Ya Allah… Bismillah…Allahuekber!..
Muhabbetle!..
24.08.2016
Osman GİRGİN
osmanlıhaber.com
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.