- 895 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Trojen
Trojen
Daha önce de mi böyleydim? Hiç hatırlamıyorum. Ama kaç senedir düşüncelerim alt üst olmuşlardır. Duygularım tam yerinde çalışmıyorlar artık.
Doğru dürüst düşünemiyorum. Düşünceler beynimin hücrelerinde tek başına bırakılmışlar. Kimse komşusunun durumundan haberi yoktu. Yan hücredeki komşum ne düşünüyor diye, kimsenin umrunda değil.
Kalbimin durumu daha da berbattır. Duygularımın kılık kıyafetlerini değiştirmişler. Kimse kimseyi beğenmiyor. Birbirlerini tahammül edemiyorlar. Eskiden duygu duyguya eğiri bakmazdı bile.
Ama şimdi herkes kendi fikrindedir. Biri kulakcıkta diğeri karıncıkta kendisine mutluluk yuvasını kurmaya meşkuldur. Kalbimin bütünlüğünü unutmuşlar. Mutluluğun onları birbirlerine bağlayan zincirlerini koparmışlar.
Kalbimin her koşesinde saatte bir kavga var. Aşkı çocuklarının önünde dövüyorlar. Aşk acısından yükselen kalp atışlarımın çığlıklarını kimse duyamıyor.
Zavallı sevinç kaç kere umursamazlığın yaptığı işten üzüldü. Defalarca dışarıdan kalbime dönerken tam asansöre beş on metre kalmışken, kapı önündeki umursamazlık onu farketmesine rağmen onu bekleyerek zaman kaybetmesin diye hızla asansöre girip düğmeye basmıştı.
Hatırladığım kadarıyla eskiden böyle değildi. Her şey dinazor heykeliyle birlikte başladı. O kocaman dinazor heykeli içimde ve tam da göbeğimin altındaki çiftlik kavşağında dikildikten sonra bu olayların hepsi başladı.
Önceden aklım iyi çalışıyordu. Kalbim duyarliydı. Herşey yolundaydı artık. Ama..
Ama bu heykel dikildiği andan itibaren sıkıntılarım başadı. Kendimi neden kandırayım ki. Bu oyunun hikayesini sonuna kadar biliyorum. Suçlu olan bendim.
O heykeli içime girmekte başarısız olan Odysseus yaptı ve kendisyle beraber diğer komutanları onun içinede gizlendiler. Ben, aptalın teki olduğumdan heykeli içime aldım.
Gece yarısı ben uyurken askerler içime saldırdılar. Kalbimdeki duygularıma, beynimdeki düşüncelerime getirdikleri trojen virüsünü bulaştırdılar.
Artık o günden beri kalbimden çıkan damarlarda yolculuk eden otobüslerde koltukta oturan saygı, ayakta duran ihtiyarın yaklaştığını görünce hemen uyumuş numarası yapıyor.
Düşünce teyzemı tek başına bıraktılar bütün dygularım. Yalnız bayramdan bayrama ziyaretine gidiyorlar. Bazen bayramlarda da unuturlar. Zavallı yaşlı kadın, onu yalnız bırakan acımasız duygularım yerine sevimli bir köpek aldı yanına. Her zaman pencereden dışarı baksam onu görüyorüm. Köpeğini çıkarmış beynimin boş arazisinde oynamaya.
Eskiden böyle değildi. Başıma her ne geldiyse hep o çiftlik kavşağında dikilen dinozor heykelinden geldi.
Muhammed Ahmedizade
Trojen Yazısına Yorum Yap
"Trojen" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.