CEMİYET HALİ

• 19 Ağustos 2016 Cuma 15:13:33

CEMİYET HALİ
İnsanoğlu yeryüzünde yalnız yaşayamaz. Yalnızlığını giderecek topluluğun içerisinde yaşarken diğer insanlardan etkileşmesi de normaldir.
Günümüzde küresel köy durumuna getirdikleri dünyadan dönüşler çok acı olacaktır. Sınırsız dünya şarlatanlığı yapanlar geleceğin vatansız ve milletsiz insanlarıdır.
Bugün küresel köy diye övündükleri dünyanın bir ferdi olabilmenin yegâne şartı mensup olduğun milletini tanımaktır. Milletini tanımayanların oluşturdukları dünya kendi başlarına yakılacaktır.
Milletleri yok etme maksadıyla ortaya attıkları büyük köy görüşünden dönüş, milli sınırları olan milletler haritasıdır. Bu dönüş bugünkü gidişten çok daha sancılı olacaktır. Kendi milletini bilmeyen veya unutturulan insanlar ortada kaybolup gideceklerdir.
Onun için kapitalizmin ve emperyalizmin oyununu gelip yeni neslimizi heba etmeyelim. Özgürlük ve ferdiyetçilik sloganlarının altında yatan, insanları köleleştirmektir.
Bugün ülkemiz bazı küresel güçlerin oynadığı oyunu alt etmenin sevinç ve gururu içerisindedir. Bu konuda ne kadar asil bir millet olduğumuzu tüm dünyaya bir kere daha ilan ettik. Bunu hala inanamayan şer güçlerin ve 21.yy da bunun nasıl olabileceğini düşünen beyinsizler olduğunu biliyoruz.
Maçın en tehlikeli dakikaları atılan golden sonraki dakikalardır. Çünkü ister istemez insan zafer sarhoşluğu yaşayabiliyor.
İşte şimdi biz bu zafer günlerini yaşamaktayız. Demokrasiyi sahip çıkan, gayri demokratik hareketleri püskürten milletimiz küresel dünyanın diğer oyunlarını da yenmek zorundadır.
Türk milletini diğer milletlerden ayıran özellikleri yani Türk milletinin özelliklerini sahip çıkmalıyız. Milletimiz bilmelidir ki, demokrasi savaşını kazandıktan sonra savaşlar bitmemiştir
Dinini, milletini, demokrasisini, ahlakını, birlik beraberliğini, kardeşliğini, yardımseverliğini, misafir severliğini, büyüklerine karşı saygılı ve küçükleri sevmesini acilen hayata geçirmelidir.
Sonra:
Arkadan konuşma, gıybet, dedikodu, yalan, iftira, gösteriş, riya hırsızlık, komşusunu rahatsız etme, kendinden fakirleri hor görme, sokak ve caddelerde bağıra bağıra dolaşma, gece gündüz demeden kendinden başkası yaşamıyormuşçasına keyfi hareketlerden kaçınmalıdır.
Bunları neden yazıyorum?
Milletimiz dünyaca kazandığı zaferi kendi nefsi içerisinde kaybetmemelidir. Biz savaşı dünyaya karşı kazandık. Kendi milletimize karşı değil. İçeriden desteklediler diyeceksiniz ama onlar zaten bizden değildir.
Kazandığımız demokrasi savaşının ardından yukarıda saydığım konularda dikkatli davranmazsak cemiyet hayatımız büyük yaralar alabilir. Cemiyet hayatımızın yara alması düşmanlarımızın en fazla istedikleri konulardan biridir. Birlik olmayan milletler zafer kazanamazlar. Biz zaferimizi birlik ve beraberliğimizle kazanmadık mı?
Biz milyonlarca kişiyle bir araya gelişimizden dolayı nazara gelmeyelim. Zafer sarhoşluğuna girmeliyim. Sokaktaki insanımız bizim insanımız mı diye dönüp iki kere baktığım oluyor.
Arkadaşlar bu özgürlük değildir. Bu bizden olmayanlara yaşantımızla köleliktir.
Cemiyet hayatımızın içerisindeki insanların hal ve hareketleri giyinişleri ve yaptıkları işleri bugün için farklılık değil zenginlik olduğunu söyleyebilirsiniz. Günü geldiğinde bu farklılıkların zenginlik değil tuzak olduğunu fark edebilirsiniz.
Her millet kendine has inanç ve yaşantısı ile ayakta dimdik durur. Biz buna kültür diyoruz. Başkalarının kültürü ile ayakta durabilen millet yoktur. Ancak ayakta durduğunu zanneden milletler vardır ki bunlar zamanı geldiğinde aniden yıkılıverirler.
Muhabbetle!..
17.08.2016
Osman GİRGİN
osmanlıhaber.com
[email protected]