- 344 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
imlasız
Ahlaksal ve etik yasaların tüketimiyle çerçevelerinin kalkması bir tür ‘yasanın’ortadan kalkmasıyla beraber arzu mekanizmasındaki yıkım oluşan tatminsizlik ve hayatından mutlu memnun olmayan olamayan oyalanan ve uyuşturulanlar deltasında milliyetçi saçmalıklar diyerek etiketlediğimiz yardım edemediğimiz ve üşüyen insanların üstünü örtmeye çalışırken hiç bir şey yapamadığımız kendimizi kendimizin efendisi ya da kölesi olarak konumlandırmamız seçimlerimizin sanal özgürlüğünü tadarken yoksul olmaktan dolayı suçlu hissetmek toplumsal adaletsizliğe dair eleştiri ve savaşlarımızın yerini alırken inançsızlığın kendine çok fazla inanmaktan da doğduğunu bilirken narsizmimizin etkisiyle egomuzdan uzakta hiç bir şeye izin vermezken neoliberal ortamın içinde herkes birer manyak olduklarını kanıtlamak için facebook twiter youtube talkshow malzemesi olarak nesneleşirken toplumdaki haysiyet kaybını kişisel ihtiyaçlara hitap eden apolitize halimiz takip ederken –unutuyoruz-bu dünyaya bırakılmışlığımızı yalnızlığımızı bilenemezler kuytusundaki çaresizlikten acıdan enkaz altından canlı çıkan on dört günlük bir bebeği görünce ağlamaktan artıyorken ve bunu da tanrının bir mucizesi olarak etiketleyip her şeyin vakit geçirdiğimiz bir bekleme salonu muhabbetine dönüşünü ölüm için ölmek için o büyük efendi için öznel dramlarımız evrensel bir hikayeleştirmede yer buluyorken her türlü hakikati tamamlayan bir saklıya dönüşüyor işlevselleşiyor her şey gibi insanlık denilen sözcüklerle kendimize batırdığımız diken!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.