Vezirköprü’de, köy muhtarlarından biri evine ilk defa İnternet bağlatmış. Arkadaşlarından heveslenerek o da Facebook’ta sayfası olsun istemiş. Fakat hesap açmasını bilmiyormuş. Aklına hemen elinden cep telefonunu düşürmeyen köy imamı gelmiş. Kendi kendine:”İçimizdeki en bilgili adam yine de bizim imam” demiş. Akşam namazından sonra bilgisayarını almış ve imamın yanına gitmiş. Birlikte caminin bahçesindeki banka oturmuşlar. Hoca, önce muhtar adına hesap açmış. Sonra da başından savmak için kısaca olayı izah etmiş:
Arkadaşların bir şeyler yazar, sen de hep beğenirsin. Dilin döndüğünce, gözün gördüğünce bütün sayfalara he he dersin,arkadaşlarınla pay edersin. Fesbok çok kolay.Önüne sayfalar gelir ’Beğeni’ ver gitsin. Kimse bu yalancı dünyada kırılmasın," demiş.
Muhtar, bir hevesle evine gitmiş. Bir taraftan semaver çayını içmiş, bir taraftan önüne gelen bütün sayfaları “beğendim, beğendim” diye tıklamış...Hızını alamamış,arkadaşlarıyla sayfaları paylaşmış.Arkadaşlık teklifleri göndermiş.Tanıdıklarının resimlerini karısıyla incelemiş,birlikte gülüşüp maytap geçmişler…
Ertesi gün hayvanları ahırdan çıkarmış ve yayılıma salmış. Elinde değnekle köyün içinden giderken ve gelirken kimse selamına karşılık vermemiş. İçine bir kurt düşmüş. Kahvaltıdan sonra köy kahvesine gitmiş. Herkes sözleşmiş gibi yüzlerini duvara dönmüş. Muhtar daha fazla dayanamamış:
__Ulan ne yaptım ben size? Kafayı mı yediniz? Demiş.
Köyün ileri gelenlerinden biri:
__Mıktar, goynumuzda yılan beslemişük. Bi de salak gibü sağa oy vidük.Ne lan öyle PKK’lıların sayfasını beğemeler! Yanında bide bayrağunu taşusaydun...Vatan hayinüsün sen,Apocuların önde gidenüsün!
Muhtar:
__Ağalar! Vallahi de billahi de bi yanlışlık oldu. Ben bişey yapmadım. Sadece bizim imamın dedüklerini uyguladım. Ah anam anam, Allah benim belamı versün! Zaten o imam beni istemiyodu.Vallahi de billahi de bağa kumpas kurdu,demiş.
Bir hışımla imamın evine gitmiş. Ziline basmış. Kapı aralığından başını uzatan eşi çarşıya gittiğini söylemiş. Evine yönelen muhtar, aceleyle traktörüne atlamış ve çarşıya gitmiş.Kendi köylülerinin takıldığı kahveye ve imamın gidebileceği yerlere bir bir bakmış.Sanki yer yarılmış da imam içine girmiş.... Öfkesi burnunda doğruca kaymakamlığa şikayete çıkmış. Bu defa da kaymakam makamında değilmiş. Olanı biteni etrafındakilere hararetli bir şekilde anlatıyormuş:
__Sürdürecem o teke sakalı. Sürdürecem anam avradım olsun.Ulan vicdansuz! Ulan Allahsuz! Beni utanmadan PKK’lı yapmış.Beni çekemedüğü üçün terörüstlerin sayfasını beğendütdümüş!
Açık kapıdan bütün bu konuşmaları dinleyen vatandaşlardan birisi dayanamayıp:
__Yahu Muhtar! Dünyadan haberin yok mu senin? Fetöcüler darbe yaptı memlekette.Aha pencereden bak,hepsi emniyetin önünde.Ya PKK yerine Fetö’yü beğenseydin, aha o zaman b..u yerdin,deyivermiş...


Yazan: MEHPARE GÖKÇE