- 1501 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Yezid mi,yobaz mı?
Osmanlı bizim geçmişimiz.Kabul etsek de böyle,reddetsek de...
Çünkü geçmiş,bizim değişmeyen gerçeğimizdir.Yorumlarımız değişse de "geçmiş" oradadır,tıpkı Osmanlı’nın 623 yıllık ömrü gibi.
Ve 34.Padişah Abdülhamid de en çok tartışılan padişahıdır.
Kimimiz Yezid dedi iktidarda iken,azledilince de oldu yobaz!
Ama hayat iki renkten (siyah-beyaz) ibaret değil ki! İki rengin arasında oldukça uzun ve değişik renkleri kapsayan bir hat /skala vardır.
Bizim kuşağın gençliği "Ulu Hakan" ile "Kızıl Sultan" kelimeleri arasında sıkışıp kalmıştı.Oysa tarihe biraz analitik bakmak da mümkündü.
Kendi adıma bunu yaşayarak öğrendim diyebilirim.
Abdülhamid’in modernleştirici yanını "görmek" istemedik belki de.Sloganlar yetiyordu ya da İttihatçıların bir marşındaki nakarat bölümünde geçen iki satır.Lakin hayat bundan daha derindi.
Şu satırların "objektif" olduğu ve hakkaniyete uygunluğu kabul edilebilir mi?
-Bir beladan bin bela icad eder hain Yezid/Ademiyet,mülk ve millet düşmanı Abdülhamid.
Ama "Kızıl Sultan "der;33 yıllık dönemi bir satıra sığdırmaya kalkarsak,az önceki satırlara da yeterli ve doğru olduğu kanaatıyla yaklaşırız.
Fakat bu doğru değil ki!
34.Padişah dönemi Osmanlı’nın en sancılı,en uzun dönemi.Hatta İlber Ortaylı Hoca’nın kitap olarak yazdığı şu adlandırma gibi:
-İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı.
Bence "Ulu Hakan" demek de yeterli değil.
Evet,Abdülhamid modernist bir padişahtır ama otoriter bir modernisttir.Cumhuriyeti kuran kadroların tamamı bu dönemde temeli atılan okullarda okumuşlardır.
Bunu reddetmek hem ahlaki değil hem de gerçeğe uygun düşmez!
Abdülmecid döneminde basılan kitapların yüzde 23’ü dini idi,Abdülaziz döneminde ise yüzde 22 idi.
En "yobaz!" olarak adlandırılan Abdülhamid döneminden ise yüzde 14 idi bu oran!
Bu verileri görmeden yapılan tarih okuması "objektif" mi olur,"ideolojik" mi?
Sanırım bu "ideolojik" körlüğü terk etmek ve Siyonizmin kurucusu kabul Theodor Herzl’e ( Hem de 1886,1888 ve 1901 yıllarında üç defa ) "Devlet-i Aliye’min satılık tek bir karış toprak yoktur!" demesini anlamak / anlamlandırmak ve hak ettiği değeri vermek gerekir Abdülhamid’e.
Bakınız,"Devlet-i Aliye "değil,"Devlet-i Aliyem" diyor!
Kısaca Abdülhamid ne Yezid,ne de yobazdır.
Modernisttir ve otoriter modernisttir.
Kaldı ki çevirisini Servet Tanilli ’nin yaptığı iki ciltlik Osmanlı İmparatorluğu Tarihi adlı kitapta da şu satırlar yer almaktadır:
-Padişah bir otokrattı,yetkilerini kendinden alıyordu ama kayıtsız şartsız egemen değildi.Devrin şartlarına göre yetkileri kayda ve şarta bağlıydı!
YORUMLAR
Yezid ve yobaz yaftalarını kolayca bir kenara atmak mümkün. Yalnız bunu kısa ve öz bir biçimde açıklamak zordur. Dolayısıyla yazınızdan dolayı teşekkürü hak ediyorsunuz.
Türk tarihinde önemli bir yeri vardır Abdulhamidin ve tabii ki Abdulhamid'le geçen 33 senenin. O 33 senelik sürecin, hiçbir 33 seneyle kıyaslanamayacağını da hesaba katarsak konu bir hayli uzun.
Bir de o 33 senenin sonunda 20. yüzyılın dünya düzeni temelleri atılmışsa, bu konu hakkında bilmeden konuşmak/yazmak gereksizdir.
Maalesef geride bıraktığımız yıllarda hep bilmeden konuşanları dinledik, anlamadan yazanları okuduk.
Umarım ilerleyen zamanlarda sürekli araştıran, bir ideolojinin esiri olmadan meselelere tarafsız bakan insanlara daha çok rastlarız.
Güzel bir yazıydı. Tebrik ederim.
sabri ayçiçek
Ben de kendimce bir "okuma" yaparak,objektif olmak istedim.Ön yargısız ve ezbersiz.
Ama bu derin bir konudur da.Boyutu beni aşar...Ancak bir pencere açmak istedim tarihin bu en "zorlu" dönemine...