- 579 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YATAK SAATİ
Yatak Saati Masalı
Nurtane’m canım kızım,
Hem uyanık, hem meraklı, hem istekli..
Emeklerimi hiç boşa çıkarmadı...
Kızım dolaşmayı seviyor,
Olayları çabuk kavrıyor..
Eve gelince de,
Uyku saatine kadar hikâyeler anlatıyor..
Okullar tatil
Temmuz güneşine rağmen,
Geziye hazırlık var,
Türlü yiyecekler hazırlayıp
Sepetlere doldurduk
Küçükhanım hazırdı
Gideceğimiz yer,
Tepelerin üzerinde denize nazırdı
Sarp kayalar vardı
Az da olsa içimde biraz korku vardı.
Kızım biraz dikkatsiz de,
Ya, kayalara tırmanırken düşerse!!!....
Napardım??.
"Küçükhanım" dedim "bak anlaşalım,
Göz alanımdan çıkarsan,
Yaz tatili boyunca, bir daha gezi falan yok: haberin olsun.
Bütün tatili cezayla geçirmek ister misin?"
Heyecanla fırlayıp boynuma atıldı,
"Ben hiç senin sözünden çıkar mıyım?
Şapkamı alayım hemen gidelim....
Ben hazırım"
Nurtanem’in finosu "Prenses Sofiya" kuyruğunu sallıyordu.
O da bizimle geliyordu,
Heyecandan kuyruğu kopacak gibi sallanıyordu,
Yüzünde güller açmış
Bebek gibi yerinde duramıyordu..
Nurtanem sevinçle hoplayıp zıplıyor,
Durmadan konuşuyordu.
Onu bir yerde tutmak ne mümkün
Koşmak istiyor, "koş, koş" diye beni de teşvik ediyordu.
Eliyle göstererek,
"Şu dönemece, yaban mersinlerinin oraya kadar koşalım"
Ben "kesinlikle hayır dizlerim şimdiden sancımaya başladı"
Geçerken Nurtanem’in arkadaşı Gülbari’yi de alacaktık....
Birkaç ay arayla doğmuşlar ayrılmaz ikili,
Onlara sorarsan onlar evlenmiş de çocukları bile vardı.
Tepelerin yamacına yayıldık bayıldık,
Buraya geldiğimize ne iyi ettik.
Erkenciydik henüz pek insan yoktu...
Kitabım koltuğumda zeytin ağacının köküne yaslanırken
Nurtanem’le Gülbari doktorculuk oyununa başladı.
Nurtanem yapraklardan Gülbari’ye sargı yapmış başını sarıyordu.
Gülbari de ne güzel hasta rolü yapıyordu
Oyunun uzun süreceği belliydi
Gönül rahatlığıyla kitabımın sayfalarına gömüldüm
Çocuk cıvıltısı kitap eşliğinde açık havada ne hoştu....
Asiye
--------------------------------------
MAVi PEMBE DÜŞÜNCE
Düşüncelerin ta derinlerinde,
Aralık bir pencereden,
Baktım içeriye hissede ede...
Mücevherden daha değerli;
Emanet bir söz elimde...
Varım yoğum her şeyim,
O dantelin kıvrımlarında;
İşlenmiş, mavi pembe..
Yalnız ve korkmuş bir yüreğe,
En büyük servet misali,
Dizdim mısralar halinde..
Ne varsa elimde;
Maviye dair, duygu, bilgi, düşünce.
Aklımın bir köşesinde;
İnsan yalnız ekmek yemekle olmaz.
Yaşamak için gerekli olan şeylerden biri de;
Şiirdir....şeker, tuz, anahtar halinde.
Mutluluğun kapısı; yegâne, biricik, tek..
Anahtar iki kişide; yalnız ikimizde!
Hakikati, hakikatli seçmeli ve seçilmeli.
İşte mavi pembe danteller;
Ondan sonra değerlendirilmeli.
Asiye
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.