- 430 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM-25
GEÇMİŞİNİ ARAYAN KIZ BÖLÜM-25
Cumartesi günü akşamüzeri saat sekize doğru Naz’la beraber Ayşenur’un kapısı önündeydik. Kapıyı her zaman olduğu gibi Ayşenur açtı. Salona geçerken duvarda yaşlı bir adamın resmini gördüm. Durdum resmi incelemeye başladım.’’ Acaba Muhittin amcamıydı? Ben resmi dalgın, dalgın incelerken imdadıma Ayşenur yetişti.
Ayşenur_ Muhittin dedem Dedemin bana da anlattıkları ilginç bir anısı var.
Naz_ Madem ilginç anlatsana.
Ayşenur_ Dedem Bir trafik kazasına kurban olmuş. Hastaneye kaldırmışlar beş, altı gün yaşam mücadelesi vermiş ama kazanamamış. Annemin anlattığına göre ilk zamanlar dedemin ruhu dolaşıyormuş evin içinde
Salona geçtiğimizde Onur ağabeyle Ayşenur’un babası konuşmaya dalmışlardı.
Remziye Hanım_ Hoş geldin kızım geç istediğin yere otur.
Ayşenur’la yan yana oturduk.Hal hatır sorduktan sonra ben Onur ağabeyin yüzüne bakmaya başladım.
Dr. Onur_ Biliyorum şimdi siz bu adamla kız durup dururken bize akşam ziyaretine niye geldiler diye kendine sorup duruyorsunuz büyük bir ihtimalle.
Remziye Hanım_ Olur mu oğlum bizim için tanrı misafirisiniz başımızın üzerinde yeriniz var.
Burhan_ Annem doğru söylüyor, kaldı ki Naz Ayşegül’ün arkadaşı.
Naz_ Burhan ağabey ister inanın ister inanmayın ailenizle ilgili çok önemli bir konuyu size anlatacağım. Buna mecburum.
Suna_ Merak ettim doğrusu bizim hakkımızda bizim bilmediğimiz ne olabilir ki?
Naz _ Şu anda burada sizin görmediğiniz ama aramızda olan bir kişi daha var. Sizi görüyor ve aynı zamanda çok mutlu.
Remziye Hanım_ Kimmiş o?
Naz_ Muhittin amca.
Remziye hanım_ Şaka mı bu? Bunun için mi geldiniz bu akşam.
Naz_ Şaka değil. Hiç bu kadar ciddi olmamıştım.
Remziye Hanım_ Biz Muhittin efendiyi yıllar önce bir trafik kazasında kaybettik.
Naz_ Doğru söylüyorsunuz. Yirmi beş Mart bin dokuz yüz seksen iki yılında hayata gözlerini yumdu. Yaklaşık on dokuz sene önce benim doğduğum gece doğduğum saatte sabaha karşı sıfır dört otuz iki de .
Remziye Hanım_ Aman Allah’ım doğru.
Dr. Onu_ Naz hasta gördüğünüz gibi vücudunda bir hastalık yok, aslında buna hastalık da denmez. Bir nevi aracı. Muhittin Amca ile sizin aranızda bir elçi.
Remziye Hanım_ Nasıl yani?
Naz_ Muhittin Amca Beynimde hayat buldu ve benimle beraber yaşayıp gidiyor.
Remziye Hanım_ Mümkün değil.
Naz_ Bunu size ispatlayacağım.
Burhan_ Nasıl?
Naz _ Muhittin Amcanın köstekli bir saati vadı değil mi?
Burhan_ Evet var Hatta son zamanlara kadar ben kullanıyordum.
Naz_ Ondan başka bir tane daha köstekli saati var. Onu biliyor muydun?
Remziye Hanım_ Muhittin efendinin bi tane köstekli saati vardı.
Naz _ Gelin benimle Remziye Hanım teyze. Hala boşaltmadığınız çalışma odasına gidelim. Size o saati bulacağım.
Çalışma odasına geçtik. Sanki bizim arkamızdan kapıyı açıp Muhittin Amca da içeri girecekmiş gibi bir his kapladı içimi. Çalışma masasının önüne giderek en alttaki gözü açtım ve en dipteki hala yeniliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan köstekli saati Remziye Hanımın eline bıraktı. Remziye hanım kendini daha fazla tutamayarak ağlama krizine girdi.
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.