- 466 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Küresel Boyutta Direniş!
İnsanlık tarihi boyunca yaşanan büyük savaşların gerekçelerinin başında dinler gelir ya da dini gerekçelerle hareket etmenin sağladığı kolaylık sebebiyle öyle lanse edilir. Oysa asıl mütesebbipleri, var oldukları sürece asalak yaşamaya alışmış sömürü ustaları emperyalist güçlerdir.
Onlar perde arkasından kan kaybından yorgun düşüp yıkılacak avının hayali ve heyecanı içinde iştahla bekler. Ektiği nifak tohumlarının ürününü toplayabilmek için sabırsızlanır. Zulümde sınır tanımaz. Planlarındaki her aksama hiddete, hiddet azametli güç gösterisine dönüşür.
Küresel savaşların amacı; Ülke sınırlarını egemen güçlerin çıkarları istikametinde ihtiyaca göre yeniden düzenlemektir. Dünya çapında akan kanın, gözyaşlarının sebebi de işte budur. Günümüzde adı konulmamış olsa dahi III. Dünya Savaşı cereyan etmektedir. Orta yoğunluklu ve aşamalı olarak süren bu savaş daha uzun yıllar süreceğe benziyor. Buna bağlı olarak akan kan ve gözyaşı da kuşkusuz sürecektir.
Bütün bu gelişmeler dünya kamuoyuna “demokrasi ve özgürlük götürmek” olarak sunulmaktadır.
Sadece, süregelen Irak işgali bile bu çirkin çelişki sunumunu özetlemeye yeter de artar bile.
Bir buçuk milyon insanı katletmenin, kadınların, kızların hatta çocuk yaşta erkek çocukların ırzına geçmenin, bütün insani değerleri yok saymanın demokrasi, özgürlük götürmek olarak adlandırılması en az yukarıda sıraladığımız insanlık suçları kadar çirkindir.
Başta ABD ve İngiltere olmak üzere bütün batı dünyasının işlemekte oldukları bu cinayetleri durdurabilmenin çaresi vardır. Yeter ki durum tespiti doğru yapılsın ve dünya çapında aşırı dine yönelimin durdurulması için insanlık ortak irade gösterebilsin.
Tehlike tüm insanlığı kapsayacak oranda büyüktür!
Küreselleşme adı altında yürütülen bu çirkin savaşın, savaş ile cinayeti birbirinden ayıramayacak kadar onursuz ordularca yürütüldüğünü unutmayalım. Şeytanın orduları da diyebileceğimiz bu onursuz orduların asıl hedefinde top yekûn insanlık vardır.
Öyle ise karşı duruş da küresel boyutta ve tüm insanları kapsayacak şekilde olmalıdır.
İnsanoğlunu köleleştirmeye ve iliklerine kadar sömürmeye, yok etmeye kararlı şeytan ordularına karşı hangi dinden olursa olsun bütün dünya milletleri direnmeli, geleceğe insanoğlunun yaşayabileceği daha güzel bir dünya bırakabilmenin önü açılmalıdır.
YORUMLAR
katılmamak elde değil yazınıza.ama ben dinin de aslında görünürde asıl neden olduğunu düşünmüyoru.din sadece içine kurallar doldurularak saldırıyı ve savunmayı meşru hale getiren bir mekanızma.asıl neden toplumların tarzları ve bunu baskaları dayatmak istemesi ve ekonomik nedenler.bir toplum refaha ulaşırsa zararlı olan aşrılıklardan da uzaklaşır bence.bu din bile uzaklaşır.istisnalar olacaktır...elinize sağlık