- 462 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Demokrasinin Sacayakları...
Ülkemiz insanı (ister halk diyelim,ister millet fark etmez)15 Temmuz gününden itibaren üç konuda sınıfı geçer tavır/davranış ve eylemleri gerçekleştirdi:
Demokrasiye bağlılık,milli iradenin önemini kavramak ve seçim sonuçlarına saygı göstermek.
Ve 20-25 gündür de "demokrasi" kavramını daha çok konuşur hale geldik,üzerinde en entelektüel düzeyden en sade insanımıza kadar konuşuldu,konuşmaya devam edildi.İyi ki de böyle yapıldı:
Çünkü en büyük öğretmen hayatın kendisidir denebilir.
Eski Yunan’daki dimos(halk) ve kratos (iktidar)kelimelerinin yan yana gelerek,demokrasinin "halk yönetimi" olduğunu hem öğrendik,hem anlamlandırdık hem de yaşadık,yaşıyoruz!
Benim en beğendiğim demokrasi tanımı A.Lincoln’e ait olan şu ifadedir:
-Demokrasi,halkın,halk için,halk tarafından yönetilmesidir.
Bunun gerçekleşmesi için de toplumun ayakları sağlam ve yere sağlıklı oturan bir gerece ihtiyacı olduğu kesin gibi:Sacayağı.
Bu ayaklar şöyle adlandırılabilir:
1-Düşünce ve ifade hürriyeti ya da özgürlüğü.
Kısaca yönetenler gibi düşünmeme hakkı olup,şiddete yer vermeden her görüş ve düşüncenin açıklanmasıdır denebilir.
2-Din ve vicdan özgürlüğü.
Devletin "laiklik" anlayışı çerçevesinde bütün inançlar karşısında eşit mesafede durup,tarafsızlığını koruması;dini referanslı kanunlar yapmayıp,bir din ya da inancın da özgürce yaşanmasına engel kanun yapmaması denebilir özetle.Dışlayıcı bir anlayıştan değil,kuşatıcı bir "laiklikten" yana taraf olmak demektir bana göre.Buna "pasif laiklik" diyen tarihçi ve araştırmacılar da var.
Mesela Azerbaycan anayasasındaki şu cümleyi açmak /değerlendirmek doğru olacaktır derim hep:
Madde 7
Azerbaycan Devleti
I.Azerbaycan devleti, demokratik, hukuki, dünyevi ve üniter bir Cumhuriyettir.
"Dünyevi" sözü tam "sekülerizm"e karşılık gelmektedir de.
3-İktisadi özgürlük./Girişim hakkı :( Bir mal elde etme( bireysel mülkiyet)ve elde ettiği mal üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunma / bulunabilme.Çünkü "Özgür bir toplumda devlet insanların işlerini yönetmez,kendi işlerini yöneten insanlar arasında adaleti sağlar." der Walter Lippman ta 1937’lerde.
Bu sacayağına oturan "toplum" ve "ülkeler" daha özgür ve demokrattır denebilir.Ama bunlar gerek şart olup,yeter şart değillerdir.
Çünkü demokrasi hem korunmaya hem de geliştirilmeye ihtiyaç duyar / duymaktadır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.