KÜÇÜCÜK BİR UMUT
Ben bir hastanede asistan doktor olarak işe başlamıştım.İş çıkışında babamla buluşacaktık,saate baktım.Daha çok erkendi.Bir banka yöneldim ve oturdum.Etrafı seyretmeye başladım.Kimimin gözlerinde hüzün ve korku,kiminin tükenmişlik vardı.Bir kız çocuğu ağlayarak bankın diğer köşesine oturdu.Saçları altın sarısı dalgalı,perçemi gözyaşlarından ıslanmış,gözleri yeşilin en güzel haliydi sanki.Gözyaşları tane tane avuçalarına dökülüyordu.Ben kızın güzelliğini seyrederken bir anda ona döndüm yumuşak saçlarını okşayarak:
-"Neden ağlıyorsun?"dedim.
Küçük kız gözyaşalarını sildi ve hıçkırıklara boğularak cevap verdi:
-"Babamı çok seviyorum.Ama o çok hasta.onun ölmesini istemiyorum."dedi.
-"Çok üzülüyorsun değil mi?"diyerek titreyen ellerini tuttum.
-"Evet,babam da çok üzülüyor.Her gece ağladığını duymayayım diye ağzını kapatıyor."dedi
-"Babanın üzülmesini istemiyorsun değil mi?"dedim
-"İstemiyorum."diyerek ellerimi sıkıca tuttu.Be de gözyaşlarımı tutmaya çalışarak ve onun gözlerine bakarak:
-"O zaman ona gülümse ve ona onu çok sevdiğini söyle."dedim.
-"Gerçekten mi?Bu kadarcık mı?"diyerek inanmış bir biçimde gözlerime baktı.
-"Evet, bu kadarcık ve unutma ki babalar çok güçlüdür.Sen babanı her öptüğünde daha da güçleniyor."diyerek motive etmeye çalıştım.O anda sanki kendimle konuşuyor gibiydim ve bir anda yaşadıklarım aklıma geldi.
Ben üç yaşımdayken babam kanser olmuştu.Küçüçük dünyam hüzünlerle dolmuştu.Minik gözlerimde kaybetme korkusu,gecelerde ettğim dualar,dudaklarımda süzülen yaşlar vardı.Babam her gün daha fazla acı çekerken ben ellerimle saçlarını okşardım.O acıda bile gülümserdi babam.Beni her zaman"Değerlim"diye çağırırdı.Beraber sohbet edip ona sevdiğim şarkıları söylerdim.Kollarını öperdim.Serum takılan yerleri çok acırdı.Odasına çiçek götürür,solan çiçekleri geri alırdım.Çünkü çiçekle babam kokardıSarılmak isterdim,sarılamazdım.Kanser boynundaydı.Hep babasını kucaklayan çocukları seyrederdim.Üzülürdüm ama belli etmezdimDoktor amcadan izin isterdim,"sarılamazsın"derdi.Yalvardım ama sarılamadım.Uyuduğunda nefes alıyor mu diye kontrol ederdim.Babam aslında kanser olduğunu bilmiyordu.Annem hastanede,iki kardeşimle ben evde umutla bekliyorduk.Babam hastaneden eve geldi.Bir kış günü oturuken babamın şah damarı patladı.Korkudan çığlık atmıştım.hemen hastaneye götürmüştük.Babam ucuz atlatmıştı.Bbabm her gün biraz daha zayıflamıştı.Hastaneye bile zar zor gidiyordu.Her gün tüm sevgimi ve gülümsememi ona verirdim.Komik hareketler yaparak kahkaha atmasını beklerdim.Bir de bana sürekli çilekli puding alırdı.Gözlerine bakardım.Tek bir farkla mutlu değil,umutlu olarak.O uyurken kapının kenarından onu izlerdim.Gözyaşlarının o solgun teninden süzülüşünü görünce,sanki o gözyaşlarının benim içime döküldüğünü hissederdim.Babam hep"Sen benim umudumsun,sen beni hayata bağladın." derdi.Hani hep sorarlar ya "En çok kimi seviyorsun?"sorusu.Ben hep"babam"derdim.Teybi açıp komik bir şekilde dans ederdim.Babam bana İstiklal Marşı’nı öğretmişti.Ben okurken hep gülerdi.Tabi hep yanlış okurdum."Korkma,sömez Mustafa’larda yüzen al sancak...".Doktor o cümleyi söylemişti.,"6 ay ömrü kaldı.".Babama daha da güç vermeye başlamıştım.Ağrıları gün geçtikçe azalıyordu,gözyaşları da öyle.Artık gözleri daha umutlu bakıyordu.Bir mucize oldu.Babam kanseri yenmişti.Çok mutluydum.Boynuna artık sarılabiliyordum.Sarıldım,bu sefer gözlerimde gözyaşı yerine mutluluk vardı.Onun gözlerinde de acı yerine sevinç.Kardeşlerimle babama sarılmıştık.Babam koca bir çınar misali hepimizi sarmalamıştı.
Küçük kız ağlamayı bıraktı,sözcükler dudaklarına döküldü:
-"Evet,yapabilirim.Babamı gülümsememle kurtarabilirim."diyerek heyecan dolu gözlerle yüzüme bakıyordu.
-"Kurtarabilirsin babanı,sevgi verirsen her şeyi aşabilirsin."deyip sarıldım o minik bedenine.
-"Teşekkür ederim." diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu.Sonra bir kadın telaşla ve kızın elinden tutarak:
-"Nerdesin?Seni çok aradım,korkuttun beni!"dedi .
-"Sadece bu ablayla konuşuyordum anne.Bana bir görev verdi."dedi bana dönerek.
-"Neymiş o görev?"dedi şaşırarak.
-"Babamı mutlu etmem gerekiyor."dedi.
-"O zaman hadi bakalım ,baban seni bekliyor."diyerek kızı kendine doğru çekti.Hastanenin giriş kapısına yöneldi.
-"Adını söylemeyi unuttun!"dedim.Arkasını dönerek:
-"Umut"dedi.
-"Memnun oldum Umut.Adın gibi içinde de her zaman umut olsun."diyerek gülümsedim.
-"Ben her zaman babamın umudu olacağım." dedi ve el sallayarak hastaneden içeri girdi.Ben de zaten bu yüzden doktor olmak istiyordum,herkese umut olabilmek için.O anda babam yanıma geldi.
-"Geç kalmadım değil mi?"dedi telaşlı bir şekilde.
-"Hayır" dedim ağlamaklı ses tonuyla.
-"Neden öyle bakıyorsun?"dedi.
-"Sana daha daha çok bakmak istiyorum,hep yanımda ol"deyip kucakladım.Babam şaşkın bakışlarla bana gülümsedi ve:
-"Unuttun mu sen benim umudumsun."dedi.
YORUMLAR
Önce inanç sonra ilaç gerek her insana yaşamak için.....
Umudun diğer adıdır inanç... Hüzünlü ama mesajı sevgi doluydu..
Sevgilerimle